BİZİM DÜNYAMIZ

~4~

«İyi okumalar 🤍»

"Sende düzgün konuş ne demek
'tişikkir idirim',seni koruyacağım derken şaka yapmıyordum "

"Ben.. yani ne diyeceğimi bilmiyorum,sana kızgın olmadığımı söylemiştim."

"Bunu yapmak istediğim için yapıyorum."

Gülmüştü, öyle güzel gülmüştü ki içim içime sığmadı resmen. Ne diyorum ben? Kendine gel Ege!

"Hadi derse gidelim?" Diye, sorduğun da sadece başımı sallamakla yetindim. Sonunda sınıfa gelmiş yan yana oturmuştuk.

Sınıftakilerin dillerinde Berk ve Hazal vardı, bunları kendileri istemeşti. Çağrı benim için önemliydi ve eğer onun canını yaktılarsa,bende onlara karşılık verirdim.

Ali'nin ikidir buraya baktığını gördüm,bir sorun mu vardı acaba? Yoksa neden biza baksın ki? Ondan ses çıkmayacağını anladım ve konuşmaya başladım.

"Sorun mu var Ali?"

"Yok."

"Niye buraya bakıyorsun?"

"Berk'e baktım, sınıfa gelecek yüzü var mı diye merak etmiştim."

"Gelir, çünkü yüzsüz,hatta hazal da gelir iksininde  birbirinden farkı yok"

Bu dediğimle bir an affalladı ve suratıma "sen benimle taşak mı geçiyorsun?" Bakışları attı. Doğruyu söylemekte suç olmuştu artık.

Ali'yi boşverip yanımdaki bedene döndüm.

"Oğlum kendine gelsene artık "dedim.

"Berk bunun karşılığını çok pis verecek ege."

"Ne yaparsa yapsın, ona daha fazlası ile karşılık veririm, kendini bir şey sanması ve ondan korktuğumu düşünmesi çok komik "

"Ege,o gerçekten çok ileri gide-"

"Gitsin , ayrıca benim hakkımda ben istemediğim sürece kimse bir şey öğrenemez çağrı."

"Ben bir sürü şey biliyorum ama?"

Gülmüştüm,cidden beni anlamadı mı?

"Ben istemediğim sürece dedim"

"Anladım"

"İyi aferin, anladın"

Tam da dediğim gibi Berk ve Hazal gelmişti. Bir an için gözleri beni buldu, arkama yasladım ve sırttarak iksine baktım. Çağrının da daha rahat davrandığını anladığım zaman sırıtmam daha da genişlemişti."

Sınıfta iksine bakarak konuşmalar artmıştı, en sonunda biri;

"Bu Hazal da amma yüzsüz,hem. En  yakın arkadaşının sevgilisine metreslik yapıyor hem de utanmadan buraya geliyor "

Biri daha"Berk ondan çok mu farklı?"dedi ve berk oturduğu oturağı sertçe geriye iterek ayağa kalktı.

"İstediğimi yaparım,size hesap mı vereceğim embesiller?! Kendi işinize bakın!" Dediğin de bir kaç kişi ayaklanmıştı.Ama Berk yerine oturmuştu.

"Hazaall,sendeki de iyi cesaret ha, valla yüzsüklükte ödül almalısın"Zeyno bunu dediğinde bir kaç kişi ona katıldığını söyleyen şeyler mırıldadılar.

Hazal öfkeyle ona dönüp, "sana hesap mı vereceğim paçoz?!"

Değinde Zeyno gayet sakince "Cıks bana değil ama,en yakın arkadaşına hesap vereceksin, sürtük" Dedi.

Daha fazla atışmalarına kalmadan hoca gelmişti, sıkıcı bir dersti hemde çok sıkıcı. Gözüm yanımdaki bedene kaydığında onun da benden bir farkı olmadığını anlamıştım. Sonunda zil çaldığın da rahatlamıştım.