~10~

233 16 8
                                    

«iyi okumalar🤍»

Eve gelmiştik, çağrıya ailemle konuşacağımı söylediğimden beri,beni yalnız bırakmıyordu. Alileler ile biraz sohbetimiz olmuştu ve iyi de anlaşmıştık, aramızdaki tek engel berkti galiba.

"Çağrı bininci defadır soruyorsun,bende bininci defadır cevap veriyorum. İyiyim ben"

"Çok fazla boğmak istemedim sadece İyi olduğundan emin olmak istiyorum"

"İyiyim,sen hiç merak etme"

"Şimdi mi arayacaksın?"

"Bilmiyorum"

"Peki,ben burdayım" Şu gülümsemesi nasıl bu kadar güzel olabiliyor?

"Çağrı,ben yapamayacağım"

"Neden, ne oldu?"

"Ben... Korkuyorum tamam mı? Arasam açmamalarından korkuyorum, gelmeyeceklerini duymaktan Korkuyorum-"

"Ege,bana bak. Ailen seni çok seviyor. Onlar da  senin yanında olmak istiyorlar,belki de her şey bu konuşmana bağlı olacak, yapabilirsin. Biliyorum zor ama sen sınırlarını zorlamayı seversin. "

Haklı olabilirdi, şuan korkaklığın sırası değildi.

"Arayacağım,ama... Ama sende yanımda kal"

"Tabikide kalacağım!"

Güzel,bu biraz da olsa bana cesaret vermişti. Sonunda bildiğim sayıları yazdım ve arama tuşuna bastım. Kalbim yerinden çıkacak gibiydi. 4 aydır onlardan haber alamıyordum,ya açmazlarsa?

Birden hattın diğer ucundan ses geldi, bir kadın sesi.. annem...

"A-anne" bu kelimeyi o kadar uzun zamandır kullanmıyordum ki, çok tuhaf hissettim.

"Ege? Ege'm" Evet bu annemin sesiydi. Oydu işte!

"Nerdesiniz siz? Kaç aydır sizden haber alamıyorum. Ben burda ne hale geldim biliyor musunuz! "

"Özür dileriz,az kaldı biraz daha sabret sonunda yanına geleceğiz"

"Bu mu yani? Aylardır ortalıkta yoksunuz! Tek diyeceğin şey basit bir özür mü? Kusura bakma, oğlun olarak nerde olduğunu ve ne olduğunu merak ediyorum"

"Ege, dinle beni. 4 ay boyunca Ortada olmayaşımızın tek nedeni,babanın burda iş için görüştüğü adam ile sorun yaşaması. Babanla anlaşamadılar,adam buraya hakim. O bizimle anlaşmayı reddedince herkes bize arkasını döndü. Bu yüzden de kimseyle iletişime geçemedik, bunları sana anlatmak istemedim ama anlatmasam daha kötü olurdu. İkimiz de özür dileriz,baban şuan son işini halletmeye gitti,daha sonra geleceğiz.. çok az kaldı oğlum. Lütfen dayan"

Anlattığı şey ile donup kalmıştım,ailem Nasıl bir işin içine bulaştı böyle..

"Siz iyi misiniz? Sorun yok değil mi? "

"İyiyiz, endişelenme. Yakında yanında olacağız, lütfen bize kızgın olma Ege'm"

"Ben- bilmiyorum,tek bildiğim sizi çok özlediğim. Size ihtiyaçım var"

"Bizimde sana."

"Ann-"

"Kapatmam lazım, seni çok seviyoruz. Kendine iyi bak ege'm"

"Anne dur! Kapatma,lütfen ann-"

Ve hat kesilme sesi. Kapatmıştı, aylardır içimde sakladığım yoğun duygular, duyduklarım ile dolup taşmaya ve patlamaya neden oldu.

"Ege.. gel buraya" Diyen çağrı Beni kendine çekip sıkıca sarıldı.

"Bende sizi seviyorum diyemedim, ya bir daha onları göremezsem. Çağrı,ya çok geç kalırsam?"

Ne ara akmaya başladığını bilmediğim gözyaşlarım,benden habersiz bir şekilde akmaya devam etti.

Evet, ağlıyordum.Ben çok nadir ağlayan bir insanım şimdi ise yarın yokmuşcasına ağlıyordum.

"Hayır hayır, hiç bir şey için geç kalmayacaksın ege. Sana söz veriyorum onlar burda yanında olacak, tekrar eskisi gibi bir arada olacaksınız. Nihal Teyze'nin de dediği gibi,'biraz daha dayan' bu kadar süre dayandın,daha fazla da dayanabilirsin"

Dayanamıyordum. Çoğu zaman çağrı sayesinde evde kendimi yalnız hissetmesem de,her şey o gittikten sonra başlıyordu. Sessizlik beni deli ediyordu, o an sadece ailemi ve geçmişi düşünmeye başlıyordum. Çağrının beni sıkıca saran kolları sanki her şeyden, herkesden korumak istermiş gibi daha da sıkı sarmaya başladı.

"Ne olursa olsun, yanında olacağım, olmaya da devam edeceğim Ege"

"Söz mü?" Evet sanırım çağrı ile yer değiştirmiştik.

"Söz" dedi,ve çağrı söz verirse tutardı.

"Ege, hadi uyu artık. Uyku iyi gelir "

Gelmiyordu,bana iyi gelen tek şey yanımda olan bedendi.

"İstemiyorum "

"Am-"

"Uykuya ihtiyacım yok."

"Peki "

Susmuştuk,ilk defa kelimelerin tükendiğini hissediyordum. Bir yanda çağrıya olan duygularım diğer yandan ailem, Kafam allak bullak olmuştu.

"Çağrı ne yapı-"

Lafı bitirmeme izin vermeden kafamı dizinin üstüne koymuştu. Şuan dizinde uzanıyordum ve bu çok iyi hissettiriyordu.

"O zaman böyle kal" gülümsedi ve daha sonra elleri ile saçlarımı okşamaya başladı.

"Sen hep benim yanımda oldun, bugün bile. Bende hep senin yanında olacağım Ege. Şuan aklın çok karışık, aileni düşünüyorsun. Nasıl olduklarını,ne yaptıklarını düşünüyorsun. Bence yaptıkları şey sana kavuşacakları anı beklemek"

Konuşamuyordum, aylarca aile özlemini herkesten saklamaştım, tıpkı gözyaşlarım gibi. Ama bugün hem Özlem duygumu hemde gözyaşlarımı saklamak gereği duymamıştım.

Çünkü çağrı herkes değildi. Ailemdi,huzurumdu, neşemdi... Duygularımı öğrenirse bunları kaybederdim. Ben onu kaybetmek istemiyorum.

Elleri ile hala saçımı okşayıp, yanımda olduğunu mırıldanırken mayışmaya başlamıştım.Çağrı sırıtarak
"Uykucu seni,uykun gelmiyordu hani?"

Ben ise sadece gülümsemeye devam etmiştim.

Bu bölümde Ege ve çağrı'nın arasında daha farklı bir bağ oluştu sanki,sizce?

Ege'nin ,ailesinin yokluğunda  neler hissettirdiğine değinmek istedim.

Yeni bölüm de görüşmek üzere 🧋🤍

Bazı bölümlerde, çok fazla sarılma sahnesinin  olmasının nedeni;Ege ve çağrı arasında "ben senin yanındayım, yalnız değilsin,her şey düzelecek" anlamına geliyor.

BİZİM DÜNYAMIZ Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin