Jungkookun teklifini kabul ettiğim günden beri iki gün geçmişti. Zaman çok hızlı geçiyordu. İşimdende ayrılmıştım. Şimdilik sadece okula gidiyordum. Ve Junkookun bana dediğine göre üç gün sonra işe başlayacaktım. Yani yarın.Çok heyecanlıydım çünki Jungkookun yanında çalışacaktım.
☆☆☆
Ertesi sabah kalktığımda hızla banyo alarak kahvaltı yapmıştım. Okuldan sonra gidecektim işe. Öyle anlaşmıştık. Gardiropa baktım uzun bir süre çünki ne giyineceğime karar verememiştim. Kiyafetim fazlasıyla vardı ve bir oda ayırmıştım kiyafetlerim için.
Yeni aldığım hiç giymediğim hırkama baktım. Genelde havalar çok sıcak olur ama bir kaç gündür hava bozulmuştu. Hırkama uygun pantalon ve tişört alıp giymeye başladım.
Çok bir zamanım olmadığı için saçlarımıda hemencecik kurutup şekil verdim. Hızla ayakkabımı giyinerek evden çıktım. Okula gecikeçektim.
☆☆☆
Ders bitmişti şimdiyse eve gidip üzerimi değişecektim. Okulun çıkışında beni bekleyen arkadaşıma bakarak güldüm. Oda beni görmüş olacakki gülmeye başlamıştı. Yanına gittiğimde sıkıca sarılarak yüzünü boynuma gömdü.
"Seni özledim be! Hiç aramıyorsun da!"
" Sakin olur musun. Bazı işlerim vardı Yunje. Peki sen niye aramıyorsun?"
Benden ayrılarak yüzüme baktı. Yunje benim dans sınıfından arkadaşımdı. Onu seviyordum. Sıcakkanlı samimi birisiydi.
"Annemleri biliyorsun işte onların yanındaydım. Ora gittiğim zaman dönmeme izin vermiyorlar."
"Bilmez miyim." Dediğimde kah kaha atmıştı resmen. Yanaklarımı öperek "Seni öpmeyi özlemişim mochi." Demişti.
"Mochi?"
Tanıdık gelen sesle arkamı döndüğümde hiç beklemeyeceğim kişi tam karşımdaydı. Sinirli bakışlarıyla arabaya yaslanmış şekilde kollarını göğsünde birleştirmiş bize bakıyordu.
"Sen kimsin?" Diye sormuştu Yunje. Ben olduğum yerde donup kalmıştım resmen. Jungkook karşımda Yunjeni öldürecekmiş gibi bakıyordu. Ve yüzünde ukala bir gülümseme vardı.
"Bu seni alakadar etmez." Diyerek arabadan ayrılarak bana yaklaştı. Yunje sırtımdaki elini belime indirerek beni arkasına saklamıştı. "Sana kimsin dedim!" Diye bağırmıştı Yunje.
"Yunje sakin ol. O Taehyungun abisi." Demiştim sonunda. Bana dönerek "Taehyungun böyle abisi yok. Bu Namjoon değil!" Dedi.
"Salak ben zaten Namjoon değilim! Jeon Jungkookum ben. Taehyung benim üvey kardeşim."
"Kelimelerine dikkat et!"
"Ne o yoksa dövermisin beni. Ay ne kadar korktum. Hadi gel döv!"
Yunje sinirle tıslarken Jungkooka bakıyordu. Gitmek için hamle yapacağı zaman kolundan tuttum. "Yapma Yunje. Beni zor duruma sokuyorsun."
Jungkook daha fazla dayanamayarak bize doğru gelip bileğimi tutarak arabaya yürümeye başlamıştıki bizi durduran Yunje olmuştu. "Hop! Nereye?"
"Sana hesap vermek zorunda mıyım?"
"Yanındakı kişi arkadaşımsa evet!"
"Ehh yeter be! Tüm okul bize bakıyor! Yunje sen eve git benim Jungkookla işim var." Diye sitem ettim. Çünki ben konuşmasam onlar sabaha kadar kavga ede bilirdi.
Jungkook bura niye gelmişti bilmiyordum. Arabanın önüne geldiğimde kollarımı göğsüme bağlayarak Jungkooka döndüm.
"Neden burdasın?"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Jeon
Fiksi PenggemarYer altı dünyasının en bilinen isimlerinden Jeon Jungkook ve kardeşinin sevimli arkadaşı Park Jimin.