Yeniden selam
Yazdığım en çabuk ve keyifli bölümlerdendi.
Sizde okurken keyif alırsınız umarım:-)
Gözlerimi zar zor aralayıp, yattığım yerde hafifce gerindim. Her tarafım ağrıyordu, eh koltukta uyursan tabi ağrırdı. Söylenerek yerimde doğruldum, gözlerim yerde yatan Katsuki'ye takılırken dün gece olanlar aklıma gelince sırıttım. Uyanması için hafifçe ayağımla dürterken bir yandan da gülmemi bastırmaya çalışıyordum, gerçekten bu canavar uyurken çok tatlı oluyormuş. Eliyle ayağımı itttirip hafifçe gözlerini araladı.
"DÜN SENİ NASIL YENDİM AMA?"
Uykulu gözleri ile şaşkınca bana baktı ilk önce, kafasını kaşıdı, etrafına bakındı sonra tekrar bana döndü. Kaşları çatılırken sırıtmama engel olamıyordum, tatlı bakıyordu.
"Ne?" uykulu sesi midem de bir şeylerin kıpraşmasına sebep olurken -bu açlıkta olabilirdi- hafifce kıkırdadım ve tane tane konuştum.
"Dün. bana. nasıl. yenildin. ama?"
"Kapa çeneni" diye homurdandı. O sırada duyduğumuz sesle ikimizin gözüde karşı koltukta uyuyan Todoroki'ye kaydı.
"O ses..." dedim şaşkınlıkla.
"Kükrüyor lan bu" dedi Katsuki en az benim kadar şaşkınken.
"Todoroki-kun'un horlayabileceği hiç aklıma gelmezdi" diye mırıldandım.
"..."
"Yani herkesten beklerdim ama ondan beklemezdim"
"..."
"Nasıl zengin bu? Zenginler sabah makyajlı ve hazır bir şekilde erkenden uyanmaz mı?"
"..."
"Cidden Todoro-
"Tamam, anladık. Yarım piç horluyor. Sus" Katsuki sinirle ayağa kalktı sonra suratına sinsi bir sırıtış yerleşirken, masumca uyuyan Todoroki'ye -nasıl masumluksa artık, çocuk bildiğin boru öttürüyordu sabah sabah evin içinde- yaklaştı. Arkasından ilerleyip omuzunun üstünden baktım. Bana sessiz olmam için işaret verirken, ellerini Todoroki'ye yaklaştırdı ve "pat!"
"SOBA-"
"Günaydın!" dedim, en neşeli sesimle koltuktan düştüğü için artık yerde yatan Todoroki'nin yüzüne küçük su damlacıkları atarken.
"Şaka mı bu?" diye sordu sitemle, ıslanmış yüzünü eliyle sildi. "Ya ben uyuyordum ama"
"Ama bizi sen uyandırdın"
Şaşkınlıkla başında dikilen ikimize baktı. "Nasıl?"
"Haberin yokmuş gibi davranma Yarım piç, sabahtan beri borazan çalıyorsun evin içinde"
"Ne-
"Horladın diyor, horladın!" diye bağırdım, sanki sağır da bizi duyamıyormuş gibi.
"Ben horlamam" onun bu dediklerine gülesim gelmişti çünkü bu babamın 'benim osuruğum kokmaz' lafına benziyordu. Elimi 'yav he he' dercesine salladım, o sırada içeri elinde tostlarla Midoriya girdi.
"Sonun da uyandınız"
Elindeki tostlardan birini kaparken gülümsedim. "Todoroki-kun horladığına inanmıyor"
"Size ben horlamam dedim!"
Midoriya şaşkınlıkla Todoroki'ye baktı. "Todoroki-kun....üzgünüm ama bu doğru, horluyorsun"
"Ohoo! Hemde ne biçim horluyorsun, uyuyamadığım için bütün gece boyunca seni dinledim"
"Minetaa! Senin orada ne işin var?"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Bnha x Reader
Fiksi Penggemar"Hadi gidelim, o zaman" Arkamızı döndüğümüzde, hiç kimse bu karşılaşmayı beklemiyordu. Ayriyeten ben don atlet yolun ortasında durmuş, elinde market poşetiyle bize bakan bir Bakugou görmeyi hiç beklemiyordum. Hayretler içerisinde ikimize bakıyordu...