Nigar | (+18) texting

2.0

Okullar açılacağı için bugünler biraz yoğunum... Gecikme için kusura bakmayın

Neyse fazla uzatmadan keyifli okumalarr<3

...

Şu anda Alptekin ile Necmi abinin çalıştığı kafede oturuyorduk. Kendimi Alptekin'e karşı çok mahçup hissediyordum. Bunu sebebi ise buraya ne zamandır gelmesine rağmen onu çok az görmemdi.

Hep bir şeyler olmuş ve ertelenmişti, bunun suçlusu ben değildim fakat yine de suçlu hissetmekten kendimi alıkoyamıyordum.

Alptekin karşımda oturuyordu, tekrar eskisi gibi muhabbete dalmıştık. Alptekin bana o iğrenç lise yıllarından kalan tek iyi şeydi.

"Sonra varyaa." dedi ve bana geçen takıldığı esmer bombayı anlatmaya başladı. Kahkahalarla gülüp eğleniyorduk.

"Eee? Sen de ne var, ne yok?" dedi bana dikkatini vererek. "Yok mu eceline susayan, Emin amcanın ellerini kaşıyacak biri?" dedi. "Alpoş çok haksızlık ediyorsun benim babam dünyanın en modern babası olabilir." dedim.

"Konu sensin Nigar. Konu sen olduğunda Emin amcayı tanıyamıyorum." dedi gülerek önündeki kahvesinden içerken.

"Eee? Geçenki lavuk kimdi? Söylemeyeyim, Nigar bana anlatır anlatır dedim ama anlatmıyorsun be kızım." dedi kuşkuyla bana bakarken. Kaşlarımı çattım. Kimden bahsediyordu?

"Anlatmıyorum çünkü şu anlık bi lavuk yok. Kimden bahsediyorsun anlamadım." dedim. Gerginlikten ellerimi masanın altında sıktım. Bilinmeyenden bahsediyor olamazdı değil mi?

"Anlamamazlıktan gelme cadı, adını da unuttum. Değişik antin kuntin bir şeydi. Şu sonradan gelen kızdan sonra yanına oturduğun çocuk." dedi. Derin bir nefes aldım Adardan bahsediyordu.

"Hee? Adar'ı mı diyorsun? Yok be Alpoş kimyalarımız uyuşmaz o öküzle." dedim kıkırdayarak. "Valla aranızda kimya falan var mı bilmem ama aranızdaki o çekimi kırk kilometre ileriden bile görebilirim." dedi tek kaşını kaldırarak.

"Yok valla." dedim elimdeki fincanı kaldırarak "Şu fincanı görüyor musun? Bu fincanla bile aramda çekim olur fakat o öküzle asla." dedim bastırarak.

"Valla kızım seni falan bilmem ama şu çocuğu aşık etmişsin kendine." dedi sözleriyle kahkaha atmaya başladım. "Ne gülüyorsun doğru söylüyorum ben. Valla hoşlanıyor senden." dediğinde daha çok kahkahalara atmaya başladım.

"Alpoş, hiç güleceğim yoktu." dedim kahkahalarımın arasından. "Kızım sana yemin ederim komik bir şey söylemedim. Sen ondan hoşlanmadığını biliyorsun ama sondan gelen esmer bomba var ya." dedi gözlerini kısarak. "İremden mi bahsediyorsun?" dedim.

"Heh işte, o." dedi. "Eğer İrem senin ona esmer bomba dediğini duysaydı saçlarına yapışırdı." dedim. "Neyse ne işte. O kız geldiğinde bilerek senin yerine oturdu ben hissettim. Ayrıca oraya değil Adar'ın yanındaki sandalyeye oturacaktı ilk önce ama masadan birkaç boğaz temizleme sesi gelince karşıya oturmak zorunda kaldı. Hadi bunu da açıkla." dedi masada bana yaklaşarak.

"Yanlış hissetmişsindir sen. Yine başımıza iş açma bak. Götünden uyduruyorsun." dedim gözlerimi kısarak ona daha da yaklaştım. Alptekin canımı acıtmayacak şekilde kafama vurdu ve "Hissediyorum, ileride yanıma geleceksin ve sen doğru söylüyordun diye zırlayacaksın." dedi.