2.4

2.3K 131 57
                                    

Gecikme için kusura bakmayınn

Fazla uzatmadan keyifli okumalarr <3

...

Ne kadar zamandır burda böyle oturmuş elimdeki bandaja bakıyordum inanın ki ben de bilmiyordum.

Hayır, ağlamıyordum. Sadece elimdeki bandaja bakıyordum. Dışarıdan içeriye gelen güneş ışığını görebiliyorum. Sabah saatleri olmalıydı.

Bir iki kişi dışarıya çıkmak istedikleri için azıcık yana kaymıştım, bana tip tip bakıp gitmişlerdi.

Anlamıştım, evet sanırım gerçekten anlamıştım.

Keşke anlamasaydım.

Keşke beynim algılayamasaydı da anlamasaydım.

Kandırılmıştım.

Evet, sanırım içine düştüğüm bu durumu bu kelimeyle nitelendirebilirdim.

Nasıl bir his olduğunu hâlâ algılayabilmiş değildim.

O beni kandırmıştı.

Eylül,

İrem,

Ceylin,

Batu.

Hepsi ona ortak olmuştu.

Eylül; aynı evde yaşadığımız, bana annem gibi davranan, yokluğunu hissetirmeyen, tek başına kendi evi olmasından korkan, ailesi ve abisiyle yaşamak istemediği için ev arkadaşı arayıp beni bulan, üç yıldır aramızdan su sızmayan Eylül değil miydi yani?

Eh, sanırım en kırıldığım nokta bu olmuştu.

Diğerlerini saymak ve söylemek bile istemiyorum.

Hepsi bana onun yüzünden yaklaşmıştı. Hepsinin samimiyetleri sahteydi.

Aslında kendisi ve onlar bana onlarca kez açık vermişti fakat ben anlamamıştım bir aptal gibi.

Eylül'ün bebeğim olunca hala olacağını belirtmesi, bara gideceğimizi söyleyince benim neden haberim olmadı deyişi, defalarca kez beni tanıdığını iddia etmesi, yaşının 24 oluşu, Eylül'ün bana sürekli ondan bahsetmesi, oynadığımız oyunda gözlerinin rengini söylememesi ve bir kardeşi olduğunu söylemesi, onunla parkta buluşup öpüşmemizden sonra dudağının yara oluşu, ona kokusunu bir yerden hatırladığımı söylediğimin devirsi günü kolonya kokarak evime gelmesi, onun da Eylül gibi koyu Beşiktaşlı olması, kokusu ve kokusu, evet kokusu.

Cidden şöyle bir bakınca ben ne aptal bir kadınmışım.

Yerdeki telefonumu aldım ve ayağa kalktım. Altıya yirmi dakika var. Sonunda ayağa kalkmam gerektiğini anladım ve ayağa kalktım.

Merdivenlerle eve doğru ilerlemeye başladım. Oturduğumuz kata geldim ve zili çalmaya başladım. Eylül'ün uyanması için elimi zilden çekmiyordum.

Birkaç dakika sonra kapıyı gözleri kızarık Eylül açtı. Ona birkaç saniye boş boş baktım. İçeriye girdim ve ayakkabılarımı çıkardım.

Nigar | (+18) texting Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin