Kan Kırmızı

144 12 20
                                    

İyi okumalar. <33

Genç kadın görevini yerine getirmiş, her şey için geç kaldığı korkusuyla nefes nefese koşturuyordu.
Belki üzeri kanla kaplıydı, belkide sırtında derin kesikler ve kurşun sıyrıkları vardı.
Ama şuan umrunda olan onun canın ne kadar yandığı değildi. Zaten adrenalinin sarıp sarmaladığı vücudu uyuşmuştu. O haldeyken bile yarım ağız Loid'in onu bırakmamış olması için tanrıya yalvarıyordu. Loid telefonda dediği gibi gerçekten gidecek miydi? Gitmiş miydi? Yor eli kolu bağlı yine değer verdiklerinin elinden kayıp gidişini mi izleyecekti?

Genç kadın yol ayrımından sola saptı. Apartmana vardı varacaktı. Ancak çevresindeki herşey aşırı yavaş akıyor yol boyunca attığı her adımda yer adeta ayaklarının altından kayıyor daha da uzuyordu. Herşey ağır çekimde ilerliyor. Zaman, o ne kadar hızlanırsa bir o kadar yavaşlıyordu.

Soluk soluğa son köşeyi de döndü. Ve bulanık görüş alanına giren pembe saçlı kıza doğru atıldı. Nefesinin son kırıntılarında sesi acıyla çatlamış, hırıltıyla ''Anya'' diye bağırıp ardından yere yığılmıştı.

Anya girdiği transtan çıkarak, yere yığılan kadının çıkardığı sese karşı yüzünü buruşturdu. Bakışları sesin kaynağına indi ve Yor'u yerde kanlar içinde uzanmış bir biçimde görünce tüm vücudu buz kesti. Şokla birlikte ağzı açıldı kapandı, açıldı ve kapandı.
Endişeyle titreyen gözleriyle yerde yatan bedenden sızmaya devam eden kanı izlemeye daha fazla dayanamadı ve ayağa fırladı. Yor kan kaybetmekten komple kırmızıya boyanmış ve bilinci kapanmıştı.

Telaşla kadını sırt üstü çevirdi. Dolan gözleriyle görüşü bulanıklaşmış olmasına aldırmadan kadının kanayan vücuduna daha çok kan kaybetmemesi için pres uygulamaya çalıştı.

Ne kadar bastırırsa bastırsın kan durdurmak bilmiyor kızın ellerinide kırmızıya boyuyordu. Kızın sızmaya devam eden kana karşı, tutmaya çalıştığı hıçkırıkları daha da şiddetlendi ve baskı uygulayan elleri pes etmişçesine yavaşça bastırdığı yerden kalktı. Titreye titreye kadının ellerine doğru uzandı.
Çaresizce kadının buz kesen ellerini kanıyla bulanmış avuçlarının arasına alıp tanrıya dua etmeye başladı. Avuçlarının arasındaki elleri alnına dayamış hıçrıkıların arasında sallana sallana yalvarıyordu.
İnsan umudunu kaybettiğinde, çaresizliğin en dibine vurduğunda tanrıyı sadece yalvarmak için hatırlar. Çünkü insanın kendisinin yetmediği yerde daha güçlü bir rol gerekir. İnsan için tanrı bu yüzden yücedir. İnsanın gücü yetmediği vakit tüm soyutluğuyla ona yardım elini uzatacak ve yarattığı insanoğluna acıyarak bu ızdıraba son verecektir.

"Tanrım, lütfen onu bağışla. Onu, beni, bizi acılı bir ölümle ayırma..."

O asla ama asla bu halde bu biçim yaralarla eve gelmezdi. Anya bundan emindi. Ne olmuştu bu şekilde ağır yaralı bir halde eve canı burnunda koşmuştu.
Artık nefes alıp alamadığından bile emin olamıyordu! Bir yandan kendine kızıyor bir yandanda titreyen elleriyle çantasından telefonunu çıkatmaya çalışıyordu, ikinci deneyişinde çantasının fermuarına açabilmiş ve telefonuna ulaşmıştı. Daha fazla vakit kaybetmeden acilin numarasını tuşladı. Fazlasıyla kaybetmişti.

...

Uuu yine cliffhanger. Ehehehe

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Nov 05, 2022 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

Plan Mlan Yok! - 𝔻𝕒𝕞𝕚𝕒𝕟𝕪𝕒, 𝔸𝕟𝕪𝕒𝕞𝕚𝕒𝕟Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin