"Görüşek mi, zirvelerde bi' ara?"

2.4K 199 61
                                    

Ezhel ile başladığımız yolculuğumu Ezhel ile bitiriyorum o7

Vay be final :")

Bu zamana kadar okuduğunuz için çok teşekkür ederim.

Bu arada bu 19. Bölüm olması aslında planda olmasa da Orkun'la biraz bağlantılı oldu.

Her neyse yorum ve oy atmayı unutmayın, iyi okumalar seviyorum sizi <3

Her neyse yorum ve oy atmayı unutmayın, iyi okumalar seviyorum sizi <3

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

- 2 Yıl Sonra-

Motora bindiğimde yanımda ki Bora'ya baktım.

Eski anılarda ki gibi olmuştuk o da anlamış gibi gülümsedi.

"Pişt yarışak mı la?" dedim göz kırparak o ise kaşlarını kaldırarak gülümsedi.

"Sen iste yeter yavrum." dedi motorunu çalıştırarak ben de çalıştırdığımda bağıran motor ile gülümsedim.

Hâlâ bu sese aşıktım be.

Hızlıca gaza geldiğimde her zamanki bildiğim yollardan sürdüğümde kahkaha attım.

Eski anılar aklıma geldikçe daha da hızlandım.

Bora önüme geçtiğinde hızlıca onu ben de şerit değiştirdim ve ikimizde yan yana sürterek sonunda vardık.

Her zamanki yerimize park ettiğimde gülümsedim ve kaskımı çıkartarak Bora'ya döndüm.

"Ağlayacaksan omzumda ağlayabilirsin." dedim alayla o ise gözleri kısılarak bana baktı.

Değişmiştik bunu biliyordum, o gittiği spor salonu sayesinde daha kaslı ve kalıplıydı ayrıca ikimizde üniversiteli olmuştuk.

Değişmeyen tek şey bakışlarıydı, hâlâ  sıcacık bakıyordu ve hâlâ benim güvenli limanımdı.

Bir zamanlar yarın ne yiyeceğim derdindeyken şimdi üniversiteliydik.

Derin bir nefes alıp saçlarımı okşadı ve gülümsedi.

Gözlerinde boğulurdum seve seve.

İkimizde yürüyerek kapının önüne gittik ve beklemeye başladık.

O an gördüğüm iki beden ile burukça gülümsedim.

Hepimiz değişmiştik ama bakışlarımız hâlâ aynıydı.

Onlara doğru koşup sıkıca sarıldım.

Ali ve Orhan'nın çıkış günüydü, tahliye edilmişlerdi.

Dördümüzde sarılıyorduk oysa ki ben beşinci kişiyi de hissediyordum.

Ayrıldığımızda burukça gülümsedim Orhan ise kafamı kolunun altına sıkıştırıp saçlarımı dağıttı.

"Bırak lan şerefsiz." dedim gülerek onu ittirerek o ise kafama bir tane vurdu.

Beynim sarsıldı amına koyayım.

"Naber la nasıl gidiyor hayat?" dedi omzuma kolunu atarken Ali ise Bora ile konuşuyordu.

"Başıma neler geldi inanamazsın la." dedim ve anlatmaya başladım.

"Yuh ebesinin amı." dedi Ali rakısından bir yudum aldıktan sonra hâlâ şaşkınca bakarken.

Orhan ise " vay babanın şarap çanağına sıçağım." dedi ve birasından bir yudum aldı.

Bir sürü farklı çeşit alkol almıştık, mide fesadı geçirmesek iyiydi.

"Ee sonra noldu?" diye merakla sordu Ali ben ise ağzıma bir kuruyemiş atıp konuştum.

"İşte Gökalp öldü mirası herkese ortak paylaştırdı, ondan sonra Kayra'yı hastaneye kapattıktan bir yıl sonra ölmüş krizden dolayı diğer kardeşlerle de görüşmüyoruz zaten Agah abim hariç." dedim ve birayı kafaya diktim.

2 yılda çok şey değişmişti.

Boş birayı masaya koyduktan sonra koltukta iyice yayılıp Bora'ya sırtımı yasladım o da elini omzuma attarak sohbette devam etti.

O an Orhan'nın bakışlarını yakaladım refleks olarak etrafa bakıyor sonra şaşkınlığına gülüyordu.

Birini arıyordu aslında hepimizin gözleri onu arıyordu.

Sevdiğim neredeyse herkes buradaydı, o an bakışlarım boş koltuğa kaydı.

İçim gidercesine güldüm ve aniden rakı dolu bardağımı havaya kaldırdım diğerleri de şaşkınca bana baktıklarında güldüm.

"Orkun'nun şerefine." dediğimde hepsi gülümsedi ve bardakları havada tokuşturduk, sek rakıyı içerken boğazım yansa da umursamadım.

Hep 19 kalacak Orkun'a.

-Bir Ankara bebesi olan Ayaz.

Ayaz, benim ilk karakterlerimden olan birisi

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Ayaz, benim ilk karakterlerimden olan birisi.

Ayaz'la aramda ki bağ başta çok iyiydi sonra bir an koptu, kitapta tıkandım hatta kitabı neredeyse kaldıracaktım ama kıyamadım.

Açık olayım hâlâ içimdekileri dışa aktarabildiğimi düşünmüyorum ve biliyorum ki kitabım mükemmel değil.

Ama Ankara Bebesi benim için bu halde güzel bu yüzden onu yayından asla kaldırmayacağım.

İlk bu kitabı yazdığımda aslında planımda olmayan binlerce şey oldu mesela hiç bu kadar okunacağını ve sevileceğini tahmin etmedim.

Ayaz'ı sevdiğiniz için teşekkür ederim.

Bu Ayaz ve Bora konusunda ise aslında ikisi hakkında yeteri kadar ima yaptığımı düşünüyorum^^

Ares olarak, size okuduğunuz için ve her şey için teşekkür ederim.

Başka bir kitapta veya özel bölümlerde mutlaka görüşelim.

İyi günler.
-Sizi seven Ares








/Ankara Bebesi/ TamamlandıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin