Çağrı: Zeynep, ben artık sıkıldım
Çağrı: Hadi anlat güzelim de çözelim artık şu meseleyi
Zeynep: Bal gibi de biliyorsun meseleyi
Zeynep: Birde utanmadan bana mı anlattıracaksın?
Zeynep: Kusura bakma, midem kaldırmaz
Çağrı: Sinir hastası olmama ramak kaldı...
Çağrı: Kafayı sıyıracağım şimdi amk
Çağrı: Bilmediğim, yapmadığım bir şey yüzünden hayatım karardı
Çağrı: Sevdiğim kız terk etti
Çağrı: Ben hayattan koptum Zeynep
Çağrı: Ben yaşayan ölüyüm
Çağrı: Bütün sevdiklerim beni karanlıkta unutmuş gibi hissediyorum
Çağrı: Ve ben hala sebebini bilmiyorum
Zeynep: Sana inanmayı her şeyden çok isterdim Çağrı ama yapamam
Zeynep: En yakın arkadaşın, ki benimde yakın arkadışım attı bana o görüntüleri
Zeynep: Gördüklerime mi sana mı inanayım Çağrı?..
Zeynep: Gerçi bu olaydan önce gördüklerime değil sana inanırdım orası ayrı ama
Zeynep: İnanmamam gerektiğini acı bir yolla öğrendim
Çağrı: Bir bok çukurundayım
Çağrı: Ve beni o bok çukuruna atanlardan birisin Zeynep
Çağrı: Bilmeden yargılıyorsun
Çağrı: Ya bilsem savunacağım kendimi ama bilmiyorum ne boklar döndüğünü
Çağrı: Ağrıma da o gidiyor Zeynep
Çağrı: Gerçekler er ya da geç ortaya çıkacak ve umarım o zaman çok geç olmuş olmaz
Çağrı: Çünkü ben gerçekten çok sıkıldım :)
Çağrı: Yıprandım
Çağrı: Bir kez vuruldum, bir daha hiç kalkamadım
Çağrı: Ama umarım Zeynep,
Çağrı: Umarım her şey için geç olmadan çözeriz bu olayı
Çağrı: Ötesini, düşünmek dahi istemesem de
Çağrı: Neyse işte ya. Geç olmadan, ben buradayken, hala bizim için savaşıyorken bulalım.