Değişim

18 2 1
                                    

  Islak yüzünün aynadaki yansımasına baktı; kahve gözlerinin etrafını saran sık,kısa kirpiklerini kırpıştırdı. Hafif nar çiçeği rengi yanaklarının üstündeki belli belirsiz çillerine takıldı gözleri , ince kemikli yüzüne en yakışır şekildeydi her şey. Orta kalınlıktaki dudaklarını araladı ve derin nefes aldı. Bu nefes tüm güne meydan okur gibiydi. Bulunduğu ortamın onu daralttığını anlar anlamaz dışarı attı kendini fakat karşısında annesini görmeyi planlamadığı açıktı. Kadın kızından bir adım uzaklaştı. İnce dudaklarını yaladı. Bir an önce konuşmak için kendini zorladı. " Seni salonda bekliyorum Erva." Tuhaftı ilk defa annesi böyle davranıyordu. Biraz olduğu yerde durdu. Anlamaya çalıştı, ne diyecekti ne olmuştu bir gecede. Daha fazla ayakta durmanın manası yoktu hemen salona geçip annesinin karşısına oturdu. Asi gözlerini annesinin üstüne dikti. "Senden annen olarak bir ricam tek bir rica sadece. Yapıp yapmamak sana kalmış kızım." Annesi hep bir şey isterdi ama ilk defa bu şekilde istemişti. "Biri ile konuşmanı istiyorum, bir kere bile olsa beni dinle kuzum. Yarım saat otur bu bile yeter yavrum."  Ne vardı ki bu kişide bu kadar buluşmasını istiyordu. Ne diye onun güçsüz diye nitelendirdiği bir insanla aynı masaya oturmasını bekliyordu? Belki aklındaki soruları cevaplamak için şans vermesi gerekiyordu annesine.
  Girdiği küçük kafenin içinde gözlerini gezdirdi kız. En köşe ve her yere bakabileceği bir masa seçti kendine. Teker teker insanları inceledi. Her sorununu unutmuş gibi gülen insanlar, menfaat için beraber olan çiftler, sigara tiryakisi gibi takılan gençler... Karşısındaki sandalyenin çekilmesi ile gözlerini önündeki adamın gözlerine dikti. Herhangi bir kızın hemen aşık olabileceği biriydi. "Erva?" Kızın olup olmadığını anlamak için soruyordu. Nergiz teyzenin ricası ile kızı ile buluşmayı kabul etmişti ve kendisi de emin olmasa da değişimi yaşamak için onunla buluşmuştu. Bu güçlü ve sert kızdan öğrenmek istediği çok şey vardı. Erva kafasını hafifçe sallayıp sorusuna cevap vermişti genç adamın. Genç adam kızı süzdü. Duru bir güzelliği vardı. Kokusu o kadar yoğundu ki genç adamı sarhoş ediyordu. İçinden geçirdi işte bu kız dedi bu kız benim kaderim. Kız dik dik adamın yüzüne baktı. "Neden benimle buluşmayı kabul ettin?" Adam sesini çıkarmadı. Erva sinirlenmeye başladığını hissetti. Adamın gerginliği tüm vücudunda hissetti. "Kesik kesik aldığın nefes, terleyen elin ve sürekli kıyafetinin yakasını açıp tenine üflediğin nefes tedirgin olduğunu gösteriyor. Parmakların ve vücudunun zayıflığı teninin açıklığına bakarsak kansızlık ve vitamin eksikliği var. Sürekli oynadığın bilgisayar oyunlarının verdiği sebepten kambur bir sırtın ayrıca sese aşırı duyarlı kulakların var. Ağzından bir türlü çıkaramadığın kelimeler ile ortamı daha sıkıcı hale getiriyorsun daha ne kadar oturmamı bekliyorsun?" İnce sesi kaba kelimeler ile ortamı durgunluktan kurtarmış açık kahve gözleri sinirle karşısındaki ela gözlere dikmiş artık konşumasını bekliyordu. Adam şaşırmıştı. Bir çok şeyi doğru bilen bu kız, adamın sırrını çoktan anlamış mıydı? Karşısındaki cılız adamın cılız sesi sonunda çıkmıştı."Bunları nereden biliyorsun?" Kahve gözleri kısılıp karşısındaki kişiye daha öfkeli bakarken ince ve kaba ses tekrar ortada yankılandı "İstediğim cevap bu değil. Benden ne istiyorsun?" Cılız adam emin değildi bu kadar kaba bir insanla nasıl konuşabilirdi? Aldığı derin nefes ile kurumuş ince dudakları aralandı "Lütfen beni affedin ve hayatımı değiştirmeme yardım edin." Bu adam bu kadından hayatını nasıl değiştirmesini bekliyordu özellikle bu kadar kaba birinden?

Sizce adamın sırrı ne?
Kız ile adamın kaderi nasıl yazılmış olabilir?

Kendini Bulma Sanatı Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin