Episode 8

273 24 35
                                    

Gwen sabah yüzüne vuran güneşin ışığıyla uyandı. Gözünü açınca bir an nerede olduğumu hatırlayamadı. Acele ile doğruldu. Sonra yavaş yavaş hatırladı. Telefonundaki saate baktı. Derse daha 1 saat vardı. Eve gidip eşyalarını alacak kadar vakti vardı.

Peter'ın yattığı yere doğru bakınca gülmemek için dudaklarını birbirine bastırdı. Peter kollarını iki yana açmış, ağzı açık kalmış deliksiz uyuyordu.

Gwen "Peter kalkman lazım derse geç kalmayalım."

Peter ağzının içinde bir şeyler mırıldandı. "Gwen 5 dakika daha lütfen." "Ben şimdi gidersem uyuyakalırsın hiç kalkamazsın. Hadi Peter kalk artık!" Diye elini Peter'ın koluna uzattı. Peter o sırada uyku sersemliği ile Gwen'i tehdit olarak algıladı.

Gwen'in kolundan çektiği anda Gwen ufak bir çığlık attı ve Peter'ın üstüne düştü. Üstüne bir de burunları birbirine değdi. Gwen o kısacık saniyeler içinde vücudunun kaskatı kesildiğini hissetti. Peter ise yaptığı şeyden pişman halde sadece şaşkın şaşkın bakıyordu. Kalbinin saniyede kaç milyon kere attığını bilmiyordu bile. Gwen sonunda kendini geriye çekecek gücü buldu ve ayağa kalktı. İkisi de konuşmuyordu. Birbirlerine bakmıyorlardı.

Peter sonunda sessizliği bozdu. "Gwen, ö-özür dilerim öyle yapmak istememiştim. Örümcek hissi yüzünden seni bir an başka biri sandım."

Gwen hâlâ üstündeki şoku atlatamadı ama bir şey demesi gerekiyordu. "Hayır, hayır sorun yok." Dedi. Hemen saate baktı ve acelesi varmış gibi "B-benim gitmem lazım anca hazırlanırım. O-okulda görüşürüz." dedi bir yandan da ayakkabısını giyiyordu.

Peter sanki hazır olda bekleyen asker gibi kapının önünde duruyordu. "Tamam g-görüşürüz." Dedi.

Gwen anında kendini binadan dışarı attı. Kendi kendine konuştu. "Gwen sakin ol, derin derin nefes al. Alt tarafı üst üste düştünüz ne var bunda herkes düşebilir. Bunda utanılacak bir şey yok- Hayır hayır çocuğun üstüne düştüm. Az daha öpüşücektik nasıl sakin olayım. Okulda onunla nasıl konuşacağım şimdi. Off Peter offf!" Daha fazla konuşmamaya karar verdi çünkü insanlar kendisine bakıyordu.

Eve geldiğinde Pepper Morgan'a kahvaltı yaptırıyordu. "Ben geldimmm!" Morgan sandalyesinden indi. "Ablaaa!" diyerek Gwen'in kucağına atladı. Gwen kahkaha attı. "Alt tarafı bir gece gelmedim beni bu kadar mı özledin?" Morgan kafasını salladı. "Ama sen uyuyordun?" Morgan elini düşünüyor gibi çenesinin altına koydu. "Teknik olarak uyandığımdan beri özledim ablacım." Pepper ve Gwen onun bu tatlılığına güldüler.

Gwen kahvaltısını yaptı. Eşyalarını aldı ardından dışarı çıktı. Happy kendisini kapıda bekliyordu. "Hey, naber koca adam!" dedi Happy'nin göbeğini severek. Happy mutlu olmayan bir yüz ifadesiyle "Göbeğimle dalga geçme evlat hiç komik değil." "Peki peki sana da şaka yaramıyor sustum." dedi Gwen ağzına fermuar çekme işaretini yaparak. Happy gözlerini devirdi.

Okula vardıklarında gözleri Jessy'i aradı. Kendi dolabının yanına gitti. Omzunda bir el hissetti. "Naber günaydın?" Jessy bugün neşeli görünüyordu. "Günaydın bugün çok mutlusun bakıyorum noldu?"

Jessy eli ile ağzını kapatarak "Ayyy evet, dün okuldan ayrılmadan önce Harry telefon numaramı aldı. Biraz konuştuk sonra benimle kafeye gitmek istedi. Gittik. Oturduk, kahve içtik. Sonra da bana çıkma teklifi etti." Gwen ağzını kocaman açtı.  "Neee?! İnanamıyorum Jessy. Sizden hızlısı mezarda olur gerçekten daha dün tanıştınız. Emin misin?" Jessy "Eminim Gwen. Zaten sohbet edince baya ortak noktalarımız olduğunu fark ettik. Ben de teklifini kabul ettim." Gwen Jessy'e gülümsedi. "Peki canım benim sen nasıl mutlu oluyorsan öyle olsun."

The Beginning of The End ✿ Peter ParkerHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin