Episode 3

446 28 56
                                    

Aradan 2 hafta geçmişti. Gwen her gün Natasha ile antrenman yapıyordu. Ekipteki herkesle tanışmış, hepsiyle samimi olmuştu bile ama bir kişi hariç... Spiderman.

Bugün de tam şu anda ringte Nat ile antrenman yapıyordu. Natasha'dan karnına yediği darbe ile yere düştü. Kollarını yana açtı ve derin derin nefes aldı. Nat "Gwen iyi misin tatlım?" diye sordu endişeyle. Gwen nefes nefese "Bence... bugünlük bu kadar yeter ha... olmaz mı?" Natasha güldü "Ne oldu o  eski antremanlardaki hırslı Gwen'e, pes mi etti yoksa?" Gwen gözlerini kapatarak "Hayır pes etmedim. Sadece dinlenmeye ihtiyacım var. Saatlerce dövüşemem. Bir Black Widow değilim sonuçta." dedi sonda Nat'a imalı bakış atarak. "Peki bakalım yalaka bu seferlik böyle olsun ama bu işin şakası olmaz ona göre!" dedi Nat işaret parmağını Gwen'e doğru sallarken.

Kız da ona gülümseme gönderdi. Nat salondan ayrılınca biraz daha bekledi nefesini toplayınca doğruldu ve odasına duş almak için yol aldı.

Gwen birkaç gün önce Clint'i bahçede ok atarken gördü önündeki hedeflerin hepsini 12 den vuruyordu. Bazılarını gözleri kapalı, bazılarını arkası dönük, bazılarını ise belirli uzaklıklardan vurmaya çalışıyordu. Tabii ki sonuç aynı ok her seferinde hedeflere ulaşıyordu. Bu sırada da yanında duran Steve'e heyecanlı heyecanlı bir şeyler anlatıyordu. Gwen bu görüntüyü sonsuza kadar izleyebilirdi. Bu sayede ok atmaya olan ilgisi artmış ve o günden sonra Natasha ile dersinden sonra bazı günler Clint'in yanına gidiyordu ve ok atmayı öğreniyordu.

Duştan çıkınca hazırlanıp Clint'in yanına geldi. "Ooo Lady Hawkeye'ımız da teşrif etmişler. Artık başlayalım isterseniz?" Dedi Clint alayla. "Ya ya ne Lady Hawkeye ama daha oku yayına zor takıyor." "Tamam gel tekrar göstereceğim nasıl takıldığını." "Hiç bıkmadan bana bir şeyler öğretmene bayılıyorum Clint." Dedi Gwen gülümseyerek.

Gwen derin bir nefes alarak okunu attı ve tam hedefin ortasına geldi. Clint gözlerine inanamadı ve gururla gülümsedi. "İyi işti Lady Hawkeye. Daha oku yerleştiremeyen birine göre büyük bir adım. İlerleme kaydediyorsun. Her şey pratikte aslında. Hadi okunu al gel."dedi kızın omzunu sıvazlayarak ve bugünü de öyle tamamladılar.

Gwen, örümcek ısırığı sayesinde kendindeki bir takım değişiklikleri de fark etmişti. Artık eskisinden daha çevikti, duvarlara tırmanabiliyordu. Refleksleri gelişmiş ve hatta karın kasları bile çıkmıştı. Kendini eskiye göre daha güçlü hissediyordu.

Fakat Spiderman ile yapacakları antrenman bir süre askıya alınmıştı çünkü Tony ile birlikte Vulture olayı ile ilgileniyordu. Gwen'in anladığına göre işleri batırmış ve Tony de ondan kostümünü almış, araları da bozulmuştu. Yani bu aralar kuleye gelmiyordu.

Bu sırada Tony, Gwen'e ağ atıcısı ve tabii bir de kostüm hazırlıyordu.

Ertesi gün Gwen yine aynı rutinlerini yaptı. Ortak salona geldiğinde Steve ve Bucky'i eski anılarından konuştuklarını duydu. Natasha ise bir şeyler okuyordu. Clint cips yiyordu.

Zaten Clint'in Gwen'i eğitmek veya görevlere gitmek dışında tek yaptığı şey tıkınmak ve uyumaktı.

Gwen yanlarında Bruce ve Tony'i göremedi. "Hey millet, Bruce ve Tony nerede bilen var mı?"diye sordu. Clint ağzındaki cipsle bir şey geveledi. Gwen yüzünü buruşturdu. "Peki çevirisini yapabilecek biri var mı?"

Bucky gözlerini devirerek "Üzgünüm, Clintçe diye bir dil bilmiyorum." dedi. Clint hariç odadaki herkes güldü. Clint, Bucky'e senin gözünü oklarımla oyarım bakışı atıyordu.

Steve gülmekten dolayı karnını tutarak "Tony her zamanki gibi uyuyamamış, sabahleyin kahve içmeye geldiğinde Bruce ile kahvaltı ediyorduk. Laboratuvarda önemli işleri olduğunu söyledi. Bruce'da onun yanına yardıma gitti ama ne ile alakalı bilmiyorum. Bilsem bile anlayamam çünkü teknoloji ve bilim çok hızlı gelişti ve ben geride kaldım."

The Beginning of The End ✿ Peter ParkerHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin