Y/n ile aynı olan sıradaki dersimin sınıfına doğru yürürken, onun Jack ile beraber dolapların yanında olduğunu fark ettim. Jack, okulun en yakışıklı ve popüler çocuğu. Iy. Ondan pek haz etmiyorum, yine de onların yanına doğru yürüdüm.
"Hey, Rodrick." diyip gülümsedi Y/n. Jack bir anlığına bana baktı. "Hey." diyip Y/n'ye dönüş yaptım. Görünüşe göre Jack'in benim kim olduğumu çıkarması gerekiyordu. "Heffley?" dedi. Garip bir gülümsemeyle başımı salladım. Kibar olmak istedim. "İngilizce sınıfımdasın, değil mi?" Parlak düz dişlerini ve gamzelerini göstererek kıkırdadı. Öncesinde onla hiç konuşmadım, bana tuhaf geliyordu. "Aynen..." dedim.
"Pekala, gitmeliyiz. Görüşürüz Jack." Tanrıya şükür Y/n bu kısa ama rahatsız edici diyalogu sonlandırdı. Sınıfımıza doğru yürüdük ve yerlerimize oturduk. "Kaba olmak gibi olmasın ama, burada yeni misin?" Kendimi çok aptal ve kaba hissettim fakat yüzünü daha önce görüp görmediğimden emin değildim. Neyse ki Y/n soruma kıkırdadı.
"Geçen yıl buraya taşındım." Daha da açıklamaya başladığında şaşkın ifademi gizleyememiş olmalıyım. "...yani, bir yıldır Crossland Lisesi'nde okuyorum."
"Evet. Anladım..." diyerek başımı salladım ve ne diyeceğimi düşündüm. "Yarın geliyor musun?" diye sorup heyecanla kalemimle oynadım. "Evet, aslında biraz heyecanlıyım." dedi. Yüzüme bir gülümseme yerleşti. "Acaba gerçekten o kadar berbat mısınız?" Ben gülerken Y/n de sinsice sırıttı. "Biz iyiyiz kızım."
Dersin sonunda öğls yemeğinde bana ve arkadaşlarıma katılmasını söyledim. "Onlarla tanışmak isterim ama en iyi arkadaşım da bizimle gelmeli." Arkadaş grubumuzu biraz genişletmek istediğimden benim için iyi oldu.
Chris ve Ben'le bir masada oturuyordum ki Y/n ile bir kızın bize doğru yaklaştığını gördüm. "Beyler, geldiler." diye fısıldadım heyecanla. "Hey..." Y/n ve kız önümüze oturdu. "Hey Y/n, Bu Chris ve bu da Ben." dedim ikisini sırayla işaret ederek. "Selam millet," diyip gülümsedi ve kendini tanıttı. "...ve bu benim en iyi arkadaşım Olivia." Chris'in ona yoğun bir şekilde baktığını fark ettim. "Bana Oli de diyebilirsiniz." dedi ve ona gülümsedi.
O kısa yemek molasında birbirimizi çok iyi tanıdık. Olivia'ya ertesi gün olacak çalışmamıza Y/n ile birlikte gelmesini önerdim. Kabul ettiler ve okul günümüz bitti.
🍄
Gergin bir şekilde bateri setimin başına oturup Chris ve Ben'in gelmesini bekledim. Umarım kızların önünde başarısız olmam. Bu feci utanç verici olurdu. Çocuklar gelmeden önce telefonumun siyah ekranındaki yansımamdan göz kalemimi kontrol ettim.
Bir oğlanın gülüşme sesini duydum ve bunun Ben olduğunu düşündüm. Chris'le beraber garaja girdi. Hemen "Kızlar nerede?" diye sordu. "Dostum, selam sabah yok mu?"
Enstrümanlarımızı hazırladık ve biraz da çaldık. Biz prova yaparken iki kız içeri girdi. Y/n'yi görür görmez durdum. Chris ve Ben de aynısını yaptı. "Selam beyler" Y/n bize selam verdi ve sahne yerinin önündeki küçük bir kanepeye oturdu. "Y/n, Olivia, gelmenize sevindim." diyip Y/n'ye göz kırptım. "E tabii, demek istediğim, ön sıra için biletlerimiz var." Olivia Y/n'nin yanına neden oturduğuna güldü. Biz de şakasına güldük, Chris'in biraz daha yüksek sesle güldügünü fark ettim. Ve tuhafça.
Davul bagetlerimle geriye doğru sayarken, kıçımı tekmeleyen bir gerginlik hissettim. Başlarda davula özensiz bir şekilde vuruyordum, fakat sonrasında gerginliğimi yendim ve sadece ritmi hissettim. En iyi müzik grubu olmadığımızın farkındaydım, Olivia'nın yüz ifadesi bunu söylüyordu.
Ama Y/n'ye baktığımda, başından beri hareketlerimi analiz ettiğini fark ettim. Aniden dengemi kaybettim ve bir baget düşürdüm. Dikkatimi çok kolay veremiyorum. Her zaman sahne korkum vardı. Çalmayı bıraktık ve Chris şaşkın şaşkın bana baktı. "Üzgünüm millet. Kısa bir ara verelim."
Onlara gazoz teklif ederek Y/n'nin yanındaki tahta bir kutuya oturdum. Chris gitarının akort etmekle meşgulmüş gibi davranırken, Ben de kanepenin önündeki bir kutuya oturdu. Olivia aniden herkesin dikkatini çekerek "Çocuklar, yalan söylemek istemiyorum, iyi değilsiniz. Ama kötü de değilsiniz." Ben küçük bir çocukmuşcasına "Nasıl yani?" diye sordu.
"Pekala, Rodrick, biraz uyumsuzdun ama tamamen düzeltilebilecek bir şey." Evet, tabii Olivia. Gerilmiştim ve bir bagetimi düşürdüm. "Chris'in gitarı doğru akort edilmemiş ve Ben..." Olivia cümlesine devam etmeden önce bir saniyeliğine Ben'e baktı. "...şarkı söylemeye devam et, bunu değiştiremeyiz."
Y/n bana doğru yaklaştı "Üzgünüm, ama Oli bu." diye fısıldadı ardından özür dilermişcesine gülümsedi. "Sorun değil. Yapıcı eleştiri, buna ihtiyacımız var." Bunu söylerken kulağa çok zeki geliyordum, ama bildiğim kulağa zekice gelen tek kelime buydu.
"Bekle, gitar çalamaz mısın?" Ben Y/n'ye sordu. Y/n ona sinirli bir şekilde baktı. Chris, "Madem siz çocuklar bu kadar şey biliyorsunuz, daha iyi olmamıza katkıda bulunun." diye ekledi. "Rodrick'e söylediğimde biraz abartmış olabilirim..." diyip bana kızgın ama alaycı bir tavırla baktı. "çalabilirim, aslında nasıl çalındığını biraz Oli'den öğrendim. Dürüst olmak gerekirse, tamamen ondan." Y/n biraz utanmış görünüyordu, ben de ona "üzgünüm" dedim.
Olivia ve Chris'in gitarı akort etmelerini izleyerek tekrar baterimin başına oturdum. Y/n soda içerek bana doğru yürüdü ve yanımdaki bir kututa oturdu. Y/n, Olivia ve Chris'e bakarak "Çok flört ediyorlar." dedi ve sessizce güldü. "Evet, Chris elektro gitar çalan kızlardan hoşlanır." Y/n bana baktı ve "İyi misin?" diye sordu.
"Ha?" Yüzüne bakmak için başımı çevirdim. "İzleyicilere baktığında şok olmuş gibiydin." dedi ve güldü, her nasılsa bu bir şekilde beni iyi hissettirmişti. "Evet, sadece gergindim. Bilirsin, sahne korkusu." derken elimde olan bagetle boynumu kaşıdım. "Gerek yok, iyisin." Davul çalmamla ilgili aldığım ilk iltifatlardan biriydi bu. "Teşekkürler." dedim, biraz utandım.
Grup çalışmasından sonra hep birlikte garajımda en sevdiğim şarkılardan dinledik. Chris, Ben ve Olivia'yla sohbet ederken Y/n ile konuşmayı denedim. "Sadece sen ve Oliva mısınız?" Bana döndü ve birkaç saniye düşündü. "Umm, küçük bir arkadaş grubumuz vardı, ama pek yürümedi. Şimdi sadece o ve ben varız."
"Daha sık takılabiliriz." dedim. Y/n gülümsedi "Bu iyi bir fikir." Ben de gülümsedim. "Aşk kuşlarına bak." dedi. Chris ve Olivia'ya doğru döndüm. Chris gerçekten onunla çok flört ediyordu. Y/n ve ben bir an birbirimize baktık ve kahkahayı patlattık. Onu ve Olivia'yı arkadaş grubumuza eklemek gerçekten iyi bir fikir.
🍄
ŞİMDİ OKUDUĞUN
≪ slowly ≫ (rodrick heffley) | türkçe çeviri
Fanfictionoriginal author: @shmewulok "Bu sürekli paylaştığınız garip kitap da neyin nesi?" "Garip falan değil, ahmak." (smut yok) Rodrick Heffley x kadın!okuyucu