≪ slowly ≫ (rodrick heffley) | türkçe çeviri

no.4

(bolum biraz gecikti kusura bakmayin 😞
telafi icin yarin iki bolum atmaya
calisirim neyse iyi okumalarr💞)

🍄

Yatağımda yatarken bir mesaj aldım. Y/n'dendi. Aradan iki hafta geçti, o sürede Y/n ve Olivia bizle çok takılmaya başladı. Sanırım ben ve Y/n birbirimizi her gün gördüğümüz için son üç hafta içinde biraz daha yakınlaştık. Tavrı biraz değişti ve gerçek karakteri ortaya çıkmaya başladı. O güzel, komik ve acayip. Bunu sevdim. Bugün çok boş geçtiğinden onun mesaj atmasına sevindim.

-

y/n

heyo, naberr ^^

hic :(

buraya gelsene
oli beni chris icin ekti :(
tam pislik (¬_¬)

ah (-.- )
bekle, cıkıyorlar mı :0

henuz degil sanirim. bilmiyorum

tamamdir geliyom

-

Onu daha önce bir kez evine bıraktığım için adresini biliyordum. Onunla buluşmaya hazırlanırken Chris'n neden bana Olivia'yla takıldığını söylemediğini merak ettim. Ve ona basit bir mesaj atıp öyle evden çıkmaya karar verdim.

-

chrissss

sen ve olivia sikisiyo musunuz 👀

-

Zili çaldım ve Y/n çabucak kapıyı açtı. Benim için kapıda beklemiş gibi görünüyordu. "Rodrick!" diye seslendi ve küçük bir çocuk gibi zıplayıp sıkıca sarıldı. Ona neler oluyor? Lol. Değerli hissettim. Vay be. "Y/n, neyin var?" Arkasından sarılırken güldüm. Benden biraz kısaydı, ben de onu belinden tutup yukarı kaldırdım.

Birbirimizi bıraktık ve gözlerime baktı. Bu bende bir heyecan hissi uyandırdı. "Sadece seni gördüğüme sevindim, ahmak." Onu takip edip eve doğru yürüdüm. Annesi mutfak tezgahında maksimum sesle telefondan bir şeyler izliyordu. Y/n'nin annesiye tanışacağım için biraz gergindim. Soyadını bile bilmiyorum. Kahretsin.

Telefonundan başını kaldırıp bana baktı. Beni tamamen yargılıyor gibiydi. Ailesinin evde olduğunu bile bilmiyordum. Demek istediğim, neden evde olmamalarıni beklediğimi de bilmiyorum. Annesi bir şey demeden önce Y/n konuştu. "Anne, bu Rodrick." Annesi Y/n'ye şaşkın ama alaycı bir şekilde baktı. "Sana bahsettiğim oydu..." Bir dakika, annesine benden mi bahsetmişti?

"Ah, bu Rodrick mi?" Y/n annesinin sorusuna başını salladı. "Ah, tanıştığıma memnun oldum." dedi mutlu bir şekilde. Ona el salladım ve garip bir şekilde "merhaba" dedim. "Ah, tatlım." annesi kısa bir sarılma için yanıma geldi. Sarılmaları severim ama bu tuhaftı. "Ne kadar sevindim bilemezsin." Fısıldamak için kulağıma yaklaştı. "Y/n seninle konuştuğundan beri o kadar huysuz deği-"

"Anne! Yeterli..." Y/n bileğimden tuttu ve beni yukarı çıkardı. "Hadi benim odama gidelim." Onunla birlikte gittim.

Odasına geldiğimizde ne kadar iyi göründüğüne şaşırdım. Karyolası yoktu, bu yüzden yerde bir sürü yastık ve yatak örtüsü olan bir yatak şiltesi vardı. Çok havalı ve rahat görünüyordu. Tavandan birkaç sahte bitki sarkıyordu. Ne tür bitkiler olduğu hakkında hiçbir fikrim yok ancak birkaç havalı bir saksıda asılıydı. Ayrıca bir sürü havalı poster ve köşede duran bir gitar vardı. Çok fazla eşya olmasına rağmen biraz düzenliydi. "Kahretsin, odan çok havalı."