26.Bölüm [Geçmişin Getirdikleri]

2 1 0
                                    

                 Halen Safiyen'i olduğundan farklı gördüğünde tuhafına gidiyordu. Siyah pelerin yoktu, altında beline kadar çekilmiş siyah kemerli pantolonu, üstünde de kolları kısa koyu yeşil bol gömleği vardı. Uzun siyah saçlarını antrenman öncesi mutlaka toplardı. Koyu kahve botları yeni cilalanmış, gün batımının ışığı altında parlıyordu. Safiyen gün içinde yaşanan gelişmeleri takip ederken, günün sonuna doğru genellikle Valiant'la vakit geçiriyordu. Aslında oldukça yoğundu ve gündemi meşgul eden çok önemli konular vardı. Yardımcıları sayesinde işlerini kolaylaştırmış bazı kararlar içinde toplantıyı bekliyordu.

                  Karanlık cevheriyle alakalı farketmiş olduğu durumu Safiyen'e anlattığında günlerce güçlerini geliştirmek adına çalıştılar. Cevheri öğrenmek onlar adına kolaylaşmıştı. Güçleri artık üstün cevhercilerden bile öteydi. Valiant öğrendiklerini kitaba dökmek istese de Safiyen buna asla müsade etmeyecekti. Bu bilgileri sadece güvendikleri insanlara aktaracaklardı.

                 Valiant yeni keşfedilen öğretilerin anlatılacağı yeni bir birlik olması gerektiğinden bahsetti. Şuanda sadece cevhercilerin olduğu bölük yada askeri birim yoktu. Safiyen fikri ilk duyduğunda gözleri açıldı, aklına abisi geldi daha sonrasındaysa Valiant'a bunun en azından şimdilik pekte mümkün olamayacağını anlattı.

                   Daha önce geçmişlerinden bahsetmeye vakit bulamadıklarından, sık sık birbirlerine geçmişleri hakkında sorular yöneltiyordu. Valiant'ın anlatacak fazla anısı yoktu o yüzden genellikle sohbet Safiyen'in yaşadıklarına dönüyordu. Zorlu çocukluğu, kaybettikleri... Yaşadıklarını anlatmak güç olduğu kadar rahatsız ediciydi, zamanla bunları paylaşmaya ne kadar ihtiyacı olduğunu anladı. Onu dinleyen ona güvenen ve onunda güvendiği birine anlatmak içini ferahlatıyordu. Valiant'la arasındaki ilişkinin nereye gittiğini görmüş fakat kendine itiraf edememişti.

                  Sohbeti bırakıp, talim yapmaya geri döndüklerinde anı aktarımını niyetlerini kesin tutarak tekrar denemek istediler. Aynı mantık yine işe yararsa cevher kullanımında çağ açacaklardı. Safiyen oturup gözlerini kapadı. Valiant karşısına geçti onu izledi. İlk denemeyi Safiyen yapacaktı. Zihin hasarı vermekten korksalarda alacakları risk, kazanacaklarının yanında hiçti. Safiyen uzun uğraşlar sonucu başaramadı. Gördükleri anlamsız anı parçalarıydı. Gözlerini açtığında Valiant'ın halen gözlerinin kapalı olduğunu gördü. İşlemin bittiğini söylemeden önce tebessüm ederek ona baktı.

                    Valiant'ın siyah uzun saçlarının tenine oranla ters tonlara bürünmüş olmasına şaşırdı. Onu ilk gördüğünde vücudu zayıftı ancak şimdi halen zayıf olmasına karşın güçlenmişti. Savaşlar ve talimler fiziksel olarak gelişmesine katkıda bulunmuştu. Şimdi onu ilk kez gören biri için oldukça iyi bir vücudu vardı. Sürekli beraber olduklarından gelişimine dikkat etmemişti. Valiant'ın yüzündeki saflık aklında bazı sorular oluşturdu. Sessizlik uzun sürmüş olacaktı ki Valiant gözlerini hızlıca açtı ne olduğunu sordu. Safiyen işlem bitti diyerek amacını gizledi.

                     Sıra Valiant'daydı. Niyetinin kesinliğine dikkat çekerek, Safiyen'in geçmişine odaklandı. Özelliklede abisine... Anılar Valiant'ın zihnine dolmaya başladı. Hatıralar atlayarak ilerlesede Safiyen'in bilincinde onun gözleriyle olayları tekrardan yaşıyordu. Hatta sanki hissettiklerinide sezebiliyordu. Mutluluk, özlem, heyecan ve habersizliğin getirmiş olduğu endişe, kaygı, yalnızlık, keder...

                     İşlem bitti dedi ardından da korkuyla Safiyen'e baktı.

"Ne oldu başardın mı ?"

"Evet ama gördüklerim iyi şeyler değildi. Abin senin hayattaki en değerli varlığındı. Anılarında düşüncelerinde en çok onun izi var. Niyetimi de o yönde kullandım biraz da pişman oldum."

ALZALAMHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin