LÜTFEN VOTE ATIP YORUM YAZIN
MEDYA: EMMA VE DANİEL
Eror. Bir dk. şimdi benim hafıza kaybım olmuş ve ben adamın tekinin bana aldığı taçı hatırlamıyorum. Offf şuan sadece tek ihtiyacım olan şey duş alıp uyumak. Dersler falan umurum da değil. Mike'a " ben odama gidicem başım ağrıyor." dedim. Mike başını sallayınca direk kalabalıktan çıkıp merdivenleri inmeye başladım.Merdivenleri inerken birine çarpmam ile başımı kaldırıp çarptığım kişiye baktım. Geçenlerde ben merdivenlerden inerken kolumu tutp 'Müdüre Bayan Millie seni çağırıyor' diyen çocuktu. "Önüne baksana kızım" dedi. Hıhh Egoist. "Asıl sen bak bee!" dedim. Tamam belki çocuk haklı olabilir ama-
'Ama NE!' dedi iç sesim.
'Zıkkım' dedim.
"Pardon da önüne bakmayan sensin, ben değil" dedi şuan haklı olan çocuk. Off o kadar derdimin arasında bir bu eksikti. "Hadi ordan bee" dedim ve çocuğu ittirip merdivenlerden inmeye devam. Yurt binasına girip ortak salondan çıkacakken
"Piştt! Kızıl Kafa" Hahh! bir deli şizofrenimiz eksikti o da geldi tam oldu. Arkamı dönüp
"Ne var stella" dedim. Bana yaklaşıp yüzüme tükürürcesine konuşup
"Jack' tan uzak dur" ..........Jack........ O kim?........ Stellaya
"Başka bir emriniz var mıydı?" dedim ve arkama bile bakmadan merdivenlerden çıktım. Üstünde 19 numara yazan odayı görünce içeri direk daldım. Hemen dolabımdan kıyafetlerimi alıp banyoya girdim. Banyonun kapısını kapatıp üstümü çıkardım ve kendimi sıcak suyun altına attım. Olabildiğince taç meselesini ya da zihnimde konuşan yaratığı
"Ben yaratık değilim" dedi zihnimde ki yaratık ani bir şekilde.
Bu durum artık can sıkıcı olmaya başladı. Y a da ben gerçekten deliriyor muyum? Bunları düşünmeyi bırakıp yaratığa
"O zaman sen kimsin?" dedim.
"Ben senin büyücü arkadaşınım"
Hakikatan de yaratık deği-Hızla ayağa kalkıp sesli bir şekilde
"Neee! Şimdi sen benim şu büyücü arkadaşım mısın?" dedim.
"Evet, ben senin büyücü arkadaşınım" dedi.
Hemen aklımda ki ilk soruyu sordum.
"Peki şu taç meselesi ne? Ya da hafızan gelmeye başladı sende gerçekleri öğrenmeye başladın. Bunlar ne demek? Her şeyi açık açık söyle." dedim.
"Zamanı geldiğin de öğreneceksin daha çok erken" dedi ve zihnimden çıktı.
Tamam en azından delirmiyorum.
'o yüzden mi şuan kolunu kemiriyorsun?'
dedi iç sesim ve ben der demez ne ara kemirdiğimi bilmediğim kolumu kemirmeyi bırakıp saçlarımı yıkadım ve duşakabinden çıktım. Her ne kadar büyücü yaratık arkadaşım bana 'zomonu goldığın da ağronacaksan doho çak orkan' dese de en azından delirmiyormuşum. Kıyafetlerimi giyinip kendimi yatağa attım. Komodin' den bir kitap alıp okumaya başladım. Kitap ellerimden kayıp gözlerim kapanına kadarda kitabı okumaya devam ettim.
"Vannessa hadi kalkkk" emma'nın bıkkın sesi kulaklarımı doldurduğun da gözlerimi yavaşca araladım. Emma boy aynasının karşısına geçmiş küpe takıyordu. Benim doğrulduğumu görünce "hadi kalk kalk kafetarya'ya gidicezz" dedi. Oflayıp yataktan kalktım. Banyoya girerken emma kolumu tuttu. Ona döndüğümde gözlerimin içine baktı ve "pek iyi gözükmüyorsun bir şey mi oldu?" dedi. Emma'ya gülümseyip "yoo sadece yoruldum" dedim. "İyi madem" dedi ve geri boy aynasının karşısına geçti. Bende banyoya girip kendime çeki düzen verip geri odaya girdim. Emma yatağından kalkıp" hadi inelim kafetarya'ya" dedi. Onu başımla onaylayıp odadan çıktık...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
MELEZ ANKA
FantasyYıllar önce doğan bir melez ... MELEZ ANKA... O tarih kitapların da adı geçen bir efsane olarak bilinirdi sadece. Korkulu bir efsane... Melez Anka'nın hayatı Ay Tanrıçasını öldürmesiyle tamamen değişmişti. Lakin Melez Anka'nın tahmin edemediği bir...