ARKADAŞLAR VOTE ATIP YORUM YAZMAYI UNUTMAYIN. PLSS
Media: Vanessa WİZARD
HATIRLATMA
Anka kuşumun dediklerini zihnimde tartarken taşlar biraz olsun yerine oturmuştu. Cevapsız kalan sorularım biraz olsun azalmıştıda. Gözlerimi mühteşem manzaradan çekip Ankaya çevirdim.
"Tamam artık daha rahatım. Detaylarıda sonra konuşuruz. Bilmem gereken başka önemli bir bilgi var mı?" diye sordum.
Anka "Var ama ne kadar ısrar edersen et daha sonra." dedi ve der demez ben rüyamdan uyandım.
İYİ OKUMALAR...
İçim bir garip olmuştu. Ne tepki vereceğimi bilemiyordum. Anka'nın anlattıklarından sonra içim daha rahattı ama son söylediği sözler ile kafam yine allak bullak olmuştu. Üstelik o kocaman odadaki taçın neden malikanede olduğunu sormayı unutmuştum. Birde bunlar yetmezmiş gibi arkadaşlarıma bunları anlatamıyordum. Bu da benim suçluluk duygusu çekmemi sağlıyordu. Kafamı hızla sağa, sola çevirip aklımdaki düşüncelerden kurtuldum.
Gözlerimi boş vatan çekip karşı yataktaki emmaya çevirdim. Hala uyuyordu. Üstümü açıp ayaklarımı yataktan sarkıttım ve komodindeki telefonumu elime aldım. Dersler 9'da başlıyordu ve saat şuan 7.30'du. Yataktan kalkıp formamı elime aldım ve banyayo girdim. İlk önce hızla bir duş aldım. Duştan çıkar çıkmaz banyoda giyindim ve geri odama gidip bir kaç malzeme aldım. Elimde malzemelerle geri banyayo girdim. Kızıl saçlarımı tarayıp maşa ile dalgalandırdım. Hafif de makyaj yaptığımda hazırdım. Banyodan çıktığım sırada odadaki alarm çalmaya başladı.
"Sevgili öğrenciler lütfen uyanın" bla bla bla
Aynı bir kaç kere daha tekrar ettiğinde bende emma'yı dürtüyordum.
"Hadi kalkk" diye bilmem kaçıncı söylenişimdi. Aklıma gelen ile sinsice sırıttım. Kapıya doğru gidip elimle kapıyı tıklattım. Sanki biri gelmiş gibi. Bir yandan da inandırıcı olsun diye söyleniyordum.
"Bu kim yaa sabah sabah" dedim ve kapının kilidi açıp ardından kapıyı açtım. Sanki Daniel gelmiş "Aaa daniel senin burda ne işin var?" demem ile emma'nın yataktan fırlayışı ile kahkayı patlattım.
Emma ayakları örtüye dolandığı için yeri boylarken bir yandan kapıyı geri kapatıyordum bir yandan da kahkahalarım anırmaya dönüyordu.
Emma ne yaptığımı anlamış olacak ki hemen yerden kalkıp "aşk olsunnğğ vannessaa yaaa insan hiç sabahın köründe kandırılır mıığğ?" diye böğürdü.
Bende kahkahalarımı pardon anırmalarımı sonlandırıp "ee napıyim ama uyanmadın sende" dedim.
Emma hayıflana hayıflana banyoya girerken bende "Hadi ben çıktımm" diye bağırdım ve telefonumuda alıp çıktım.
Elimde telefonla yemekhaneye geldiğimde gözlerim bizimkileri aradı. Cam kenarında bir masada oturmuş sohbet ediyorlardı. Bir tek sahra, daniel ve emma yoktu. Sahra zaten uykucunun önde gideniydi. Bende yemeğimi alıp ekibin yanına gelip masya oturdum.
"Günaydın ekip" dedim. Mike ve lucas ağızlarında bir şeyler gevelerken kızlar bana karşılık vermişti. Hemen sağımdaki biana beni dürtüp "Bay Alvin ve Bayan millie'nin yanına gitmen gerekiyormuş." dedi. Kaşlarım çatıldı.
Neden ki?
Biana'ya "Neden gitmem gerekiyormuş" diye sordum.
Omuz silkip "bende sana onu soracaktım." dedi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
MELEZ ANKA
FantasyYıllar önce doğan bir melez ... MELEZ ANKA... O tarih kitapların da adı geçen bir efsane olarak bilinirdi sadece. Korkulu bir efsane... Melez Anka'nın hayatı Ay Tanrıçasını öldürmesiyle tamamen değişmişti. Lakin Melez Anka'nın tahmin edemediği bir...