stay with you for centuries

639 82 86
                                    

Asırlar boyunca kalabilirim

Asırlar boyunca kalabilirim

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

"Konuşmayacak mısın?"

Beomgyu'nun bana yönelttiği soru beni hayal dünyamdan kopardı. Hastaneden ayrılıp onu işletmekte olacağım kafenin üstündeki otelde ağırlamaktan başka seçeneğim yoktu. Aileme de haber vermem gerekecekti. Hem alacağım mekanın asıl sahibi çok para istiyordu ve ilk görüşmemize geç kalalı baya olmuştu.

Ve tabiki Beomgyu.

İkimizde yan yana olan yataklara uzanmış televizyona bakıyorduk. Beomgyu bana seslenene kadar TV'nin sesinin kapalı olduğunu fark etmemiştim bile.

"Kafam karışık sadece."

"Benden dolayı mı?"

"Direkt sen değil. Olayın içinde olmasaydın bile yine sıkıntı çekecektim."

"Daha iyi bir yer yok mu?"

"Burası kadar işleyecek bir yer yok. Peşin istiyor. Tek seferde. Herşey çok fazla geliyor."

Hayır onun önünde ağlamak istememiştim. Çekip gidebilirdi bile ama beni kendine çekti ve üstüne uzanmamı sağladı.

"Yüküne yük oldum özür dilerim. Fakat biraz dinlenmen gerek. Bu seferlik."

Olgun bir şekilde konuşması ne kadar şaşırtıcı olsa da haklıydı. Gözlerimi kapattım ve en azından yarının daha iyi bir gün olmasını umdum.

Öyle de olmuştu.

Beomgyu otelin sabah kahvaltısını övmeden duramıyordu.

"Onu bunu geç ya. Otel hayatı araba hayatından daha iyiymiş. Acaba-"

"Otel için para lazım aptal."

"Ne gülüyorsun ya. İnsanların hayalleriyle dalga geçme."

"Hayalin otelde yaşamak. Yolun açık olsun."

"Yolum seninle açık olacak."

"Ah. Öhm."

"Ne?"

"Ailen hakkında konuşmamız lazım."

"Yeonjun gerçekten siktir et. Lütfen. Görsen bile haklı olduğumu göreceksin."

"Yıllar boyunca çocuklarının kayıp olduklarını düşünmelerini mi istiyorsun?"

"Yani beni yıllarca yanında mı tutmak istiyorsun?"

Yüzünü yüzüme yaklaştıran Beomgyu'ya değişik bir bakış attım.

Üstüme daha çok geldi ve omuzlarımdan tutarak kendini kucağıma çekti. Ellerini boynuma çıkardığında oksijen nedir artık bilmiyordum.

"Seninle asırlar bile kalabilirim Yeonjun. Ama sende istersen? Çok hızlı oldu biliyorum ama ne demem gerektiği hakkında veya ne düşünmem gerektiğini bilmiyorum, hiçbir fikrim yo-"

Gözlerinin içine baktım ve dudaklarımızı birleştirdim. Hala konuşmaya çalışması ile öpüşme sürekli yarım kalmıştı. Dayanamayıp baldırlarından tutup daha da üstüme çıkardım. Gözlerimin içine bakarak küfür etti.

Sikeyim bu bile şuan ortamı gazlıyordu.

"Yeonjun bu sen misin amina-"

Tekrar dudaklarımızı birleştirdiğimde tamamen susmuştu.

Tekrar dudaklarımızı birleştirdiğimde tamamen susmuştu

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Thursday's Child Has Far To Go ' beomjun ~ yeongyuHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin