6.

1.1K 45 7
                                    

Aşağı indiğimizde tanımadığım bir adamı gördüm. Bizim indiğimizi onlarda farketmiş olacakki herkes bize dönüp baktı. Ancak anlamadığım konu adam fazlasıyla Melih ve çağrının birleşimi gibiydi.

Adam bize özellikle bana gözleri parlayarak bakıyordu. Oturmak için yanlarına gittik. Yabancı adam tekli koltuğun birinde anne baba karşıdaki tekli koltuklarda sol üçlü koltukta çağrı melih ve barış oturuyorken karşı üçlü koltukta da koray  ve eymen oturuyorlardı.

Arkın eymen'in yanına geçip oturunca bende mecburen yabancının yanındaki diğer tekli koltuğa geçtim. Ben oturunca dönüp bana baktı ve tebessüm etti. Bunu yapma amacını anlamasamda bende tebessüm ettim. Sonra Aslan bey boğazını temizleyip dikkatleri üzerine çekti. Herkes ona dönünce konuşmaya başladı.

''Evet çocuklar biliyorsunuzki hayatımız fazlasıyla karmaşık geçiyor. Ama bu durumun iyi yanından bakalım. Yeni bir kardeşiniz oldu. Bu biraz farklı olsada kardeşinizi sevip koruyup kollamanız gerekir. Onun üzerine gitmeyin. Herkes murat değildir. Bakın kendinize önceden murat ta sizin kardeşinizdi yani biz öyle sanıyorduk. Ama siz tamamiyle farklıydınız. Şimdi buda aynı murat ve liya çok farklılar. Sizden tek isteğim liya'ya bir şans vermeniz. Eminim herşey çok güzel olucak. Sadece birazcık zamana ihtiyacımız var.'' Deyip bana tebessüm etti. Aynı şekilde karşılık verince bu sefer sözü Melek hanım devraldı.

''Aynen öyle çocuklar önceden nasıl murat'a davranıyoduysanız şimdide liya'ya öyle davranmanızı istiyoruz. Lıya sizin kardeşiniz ona düşman gibi davranmanıza gerek yok!?'' Deyip çağrı ve barışa baktı. Demekki o bakışları bir tek ben görmüyormuşum. TEKRARDAN bana dönüp'' elimizden geldiğince aklındaki soruları gidermeye çalışıcaz.  Ve lütfen artık bize hanım ve bey demek yerine anne ve baba de kızım.'' Deyip dolan gözleriyle bana baktı bende tebessüm edip'' tamam demeye çalışırım. Aslında bende sizin sorularınızı dinlemek isterim benim hakkımda. Sonuçta normal şeyler yaşamıyoruz hiçbirimiz.  Oyuzden ben sormaya yanımdaki beyden başlamak istiyorum.''

Deyip soran gözlerle yanımdaki kişiye baktım. Oda gülümseyip bana döndü ''ben demir kadıoğlu sizin en büyük abinizim. Is yüzünden amerikaya sıklıkla giderim. Seninlede iyi anlaşacağımızı  düşünüyorum. Ee sıra sana geldi anlat bakalım kore'deyken sevgilin varmıydı. Ailenle aran nasıldı.''

''Aslında ben de iyi  anlaşacağımızı düşünüyorum. Zaten genel olarak diğerleriyle aram iyi tabi bir kaç kişiyi saymazsak.''Deyip barış çağrı ve kuzey de gözlerimi gezdirdim tekrar demir'e dönüp '' eski hayatıma gelirsekte önceden sadece bir kere sevgilim oldu ondada çok büyük bir pişmanlık yaşadım ve bir daha sevgilim olmaması gerektiğini çok acı bir şekilde anladım. Onun haricinde şuanda sevgilim yada sevdiğim birisi yok. Diğer konu yani üvey ailemle aram hep oldum olası kötüydü. Yani bana hep bir garezleri varmış gibi geldi. Bana çocukluktan beri kötü davrandılar. Yani asla çocukluğumu yaşayamadım. Çocukluk zamanlarım en iğrenç zamanlardı çünkü o zamanlar savunmasızdım. Ben çok küçükken öğrendim benim olan tek şeyin ben olduğu. Çok küçükken kendimi savunmayı öğrendim. Sonrada dövüş felan derken artık eski masumluğum, çocukluğum gitmiş yerine kendini korumayı bilen gerektiğinde içindeki canavarı çıkarabilen bir kız gelmişti. Ben asla böyle bir hayat istemezdim. Herkes dış görünüşe çok odaklanır ama bilmedikleri şey güzellik ya da mutlu aile tablosu değil asıl önemli şey o kalpin temiz kalabilmesi ve aile içiydi. Ama kimse bunu görmez ve bilmezdi. Bende zaten bunu kimseye anlatamadım. Tabi artık ilk okul ortaokul lise derken benimle 13 senedir(2 yıl ao,4y io, 4y oo, 3y lise) birlikte olan Gangjae girmişti hayatıma. Sonrada 9 yıllık arkadaşım olan Rosa girdi. Onlar benim olmayan kardeşlerimdi birbirimizden bisey saklamaz aynı şekilde birbirimizi hep korur kollardık. Tüm iyi ve kötü anılarımızı birlikte yaşadık.''Deyip derince bir nefes aldım.

BİO AŞİRET AİLE DERKEN¿  (ASKIDA)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin