8.BÖLÜM

471 16 6
                                    

Oy ve yorumlarınızla destek olursanız çok sevinirim. Şimdiden tişikkirler tişikkirler 🐼🖤

-Durun Afra hanım bu çok önemli. Babanız hayatını kaybetti. Vasiyeti sizi de ilgilendiriyor. Miras hakkınız da var ayrıca. Görüşmemiz mümkün mü?

Duyduklarım karşısında ne hissetmem gerektiğini bilememiştim. Hayatınızda hiç var olmayan biri hayatınızdan temelli çıksaydı ne hissedebilirsiniz ki ? Demeyin bana kalpsiz olur mu ? Küçücük kalbin tüm odalarını verdiğim sevgimi onlar israf etmişti. Lütfen kızmayın bana ben böyle değildim.

-Maalesef mümkün değil. Kendisi hayatını kaybetmiş . Allah rahmet etsin. Çünkü ihtiyacı olacak. Kendisi hayatını şimdi kaybetmiş olabilir ancak benim hayatımı 22 yıl önce kaybetmişti. Siz yakınlarına bildirin. Zira kendisi bana epey uzak.

-Afra hanım, mirası red dahi etseniz sizinle görüşmemiz gerekiyor. Reddi miras İçin.

-Biliyorum avukat bey ben de avukatım. Ancak benimle buluşmanıza gerek yok. Avukatım ilgilenecek konuyla.

-Afra hanım sizinle görüşsem daha iyi olur size anlatmam gereken başka önemli  konular da var.
Gerçekten mühim olmasalar size bu kadar ısrar etmezdim.

Derin bir nefes almıştım. Yaşarken hayrını görmemiştim adam öldü hala hayatıma bir şekilde dahil olmayı başarıyordu.

-Peki avukat bey peki. Ben size müsait olduğum vakti haber veririm sizde uygun olursanız görüşürüz . Olur mu ?

-Uygundur Afra hanım sizden haber bekliyorum.

-Görüşmek üzere avukat bey.

Telefonu kapattıktan sonra hala ne hissetmem gerektiğini bilemiyordum. Benim hayatımdan gideli o kadar uzun zaman olmuştu ki. Bazen yaşadığım olaylara suçlu ararken listenin başına o gelirdi. Uzun uzun düşünürdüm. Gitmeseydi nasıl olurduk. Beni korur muydu bunca felaketten diye. Bazen karşılaşıp hesap sorardım ona, hiç hatırlamadığım haline. Ya da ne bileyim bin tane senaryo kurardım kafamda ama hiç affetmezdim onu. Oysa şimdi tüm senaryolarım boşa çıkmıştı. Ne af dileyen biri vardı karşımda, ne de affetmeme konusunda kararlı bir ben. Bir kez daha gitmişti hiç girmediği hayatımdan. Ama hissediyordum bu sefer sıra açılacak yeni yaralarımdaydı. İnatla da peş peşe gelmeyi seviyorlardı. Anlamadım ki Tarkan ''Acıları bana yolla, dert babasıyım ya ben '' şarkı sözlerini bana bakarak mı yazmıştı ? Yok muydu şöyle '' öp'' şarkısını bana yazmak ama nerdee.

Çocukları okullarından alıp eve gelmiştim. Merih görüşmek istediğini söylerse- ki çocukları ondan sakladığımı öğrendiğinde ki tepkisine bakılırsa görüşmek isteyecekti- çocuklarla konuşmam gerekecekti. Çocukları okuldan almadan önce pedagog ile görüşmüştüm. Pedagog çocukların babalarının varlığını, nerede olduğunu, neden yanlarında olmadığını bildiği için, geri döndüğünü ve onlarla tanışmak istediğini söylemek çocukları hiç bilmemelerine nazaran daha az etkileyeceğini söylemişti. Çocuklarımın en az hasarla bu olayı atlatabilmesi için elimden geleni yapacaktım.

Şimdi çocuklarla birlikte oyun saati yapıyorduk. Gelişimlerine katkı sağlayacak oyunları eğlenceli hale getirerek oynuyorduk. Çok şanslıydım. Çocuklarım sanki yaşadığım şeylerin farkındaymış gibi hep  uyumlu çocuklar olmuşlardı. Birbirlerine de çok bağlıydılar, bir şey yaparken mutlaka kardeşi ile de paylaşmak, ya da kardeşi de yanında olsun istiyorlardı. Bu beni çok mutlu ediyordu.  Derin derin düşünürken telefonum çalmaya başladı. Arayan yine yabancı numaraydı. Bu sefer Merihtir inşallah. Çünkü çok yorulmuştum artık beklemekten. Çocuklara;
-Annecim geliyorum ben şimdi siz devam edin. Diyerek beni duyamayacakları ancak beni görebilecekleri bir yere geçtim.

Yıllar Geçmiş ÜstümüzdenHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin