14.BÖLÜM

191 13 6
                                    




Merhabalar arkadaşlar , epeydir yoktum. inşallah özlemişsinizdir. :) Bazı radikal değişiklikler yapmıştım hayatımla alakalı ama şimdi came back diyebiliriz inşallah :) vote ve yorumlarda buluşalım olur mu fikirlerinizi çok merak ediyorum.

şimdiden tişikkirler tişikkirler :)










Hayat o kadar tuhaf ki. Yapmam dediği ne varsa paşa paşa yaptırıyordu insana.  Şaşıp kalıyorsun sonra . Aslalar la, imkansızlarla kurulan cümleleri yaparken buluyordu kendini o büyük büyük sözleri kendi söylememiş gibi. Halbuki benim hayatımın ilk imkansızı da değildi ki yapmam dediğimi yaptığım şeyler. Ben imkansız dediği adamla evlenmiş kadınım.

Bir yerde okumuştum ve duygularımı bu kadar iyi anlatan başka bir yazı olmadığına karar vermiştim. şöyle demişti şair ''Sağıma baktığımda orda olmayışını affettim. Gecenin bir yarısı sana gelmek isteyip de suratıma kapattığın kapıları çalamayışımı da affettim .Beni içeri almadığın kalbini de affettim. Sonsuz şefkatime karşı olan tüm vicdansızlığını da affettim. Sensiz olmaz dediğim gecelerin sabahına olmayışlarını da affettim. Sensiz olmaz ama oluyormuş. Hayat devam ediyormuş ama içinde hep bir şeyler eksik devam ediyormuş. Teşekkürler bunu bana sancılı bir şekilde öğrettiğin için. Affetmesem ölürdüm kahrından ama affettim. ''

Aklına bile gelmediğimi bilerek yaşadım ben onca ay. Geçen zamanın ve gelmeyen senin kalbime yaptıklarını çocuklarımla tamir ermeye çalışırken onların baba eksikliğini ne kadar hissettirmemeye çalışsam da başaramadım farkındaydım. Ben  asla bir baba olamazdım. Sokakta oynarken ya da okulda ''Baba'' kelimesini duydukları her yerde, her atışına ömrümü vereceğim o kalpleri kırılıyordu ve ben bunu tamir edemiyordum. Bu nedenle burada yoluma  gurur benim neyime  diyerek devam ediyorum.

Merih çocuklarla tanışmayı kabul etmişti. dediğim gibi Merih sorumluluk sahibi bir adamdı ama benim çocuklarımın onların sorumluluğunu alacak birinden ziyade onları çok sevecek bir babaya ve onların gözünde ki mükemmel kalıbında onlara idol olacak bir babaya ihtiyaçları vardı. Eğer çocuklarım hayal kırıklığına uğrarsa ve üzülürse onu benim elimden kimse alamazdı. Şimdi sadece çocuklara babalarını geldiğini onlarla tanışmak istediğini söylemek kalmıştı. Çok korkuyordum hayal kırıklığına uğramalarından. Ama bu ihtimali de göze alarak bunu yapmak zorundaydım zira çocuklarıma bu kötülüğü yapamazdım.

Çocukları okuldan almış bir AVM'nin restoranına getirmiştim. Merih'le konuşmuştum. Avm de olacaktı o da . Çocukların tepkisine göre yanımıza çağıracaktım.

-Çocuklar ben sizinle bi şey konuşmak istiyorum.

- Ay ayniş yabi ki tonuşanilirşin, biş şeni hep dinleriş ki.

Konuya hemen dahil olan küçük prensesimi yakışıklı oğlum desteklemişti.

-Eyet aynişim ben en şok şenin tonuşmanı şeviyorum ki.

- Ben de en çok sizinle konuşmayı seviyorum biliyor musunuz ? Ama sizinle konuşmak ve tanışmak için can atan biri daha var . Sizi en az benim kadar önemseyecek biri. Tanışmak ister misiniz ?

- Ay anniş o dediyine ben hiç iyanamoyoyum. Timşe şenin dibi olamaş.

Anasının kızı be diye çığırmak gelse de içimden dışımdan sadece en güzel gülümsememi gönderdim ömrüm kızıma.

-Ama bu kişi ile sizde çok tanışmak istiyorsunuz. Çoook uzak yollardan geldi ve sizin varlığınızı öğrenince sizinle tanışmak istedi. Kim olduğunu merak ediyor musunuz ?

-Ay ayniş çatlatıysın adamı yabi ki meyak ediyoyuz.

nE? Çatlatırsın adamı mı? Belli ki televizyon ve tablete uzun süre ara vermemiz gerekecek canım çocuklarım.

Yıllar Geçmiş ÜstümüzdenHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin