yine korkuyorum sanırım.. Bu hissi hiç sevmiyorum! Nedeni ise çok basit; yapabilecek bir şeyim yok. Ve bu da canımı sıkmaya epeyce sebep oluyor. Tek ben miyim acaba... Ne için 'tek ben miyim acaba' diye düşündüğümü daha sonra açıklayacağım sanırım.
Her zaman ki gibi sıradan bir güne günaydın! Güneşe tutunmam gerek.. Bugün pek bir şey yapmadım. Sadece internette gezindiğimi söyleyebilirim. Bu da kendi yararıma mı? Hayır, zararıma mı? Yine hayır. Beni eğlendiren, mutlu eden şeyler yaptım. Şimdi akşam..
Saat 19:15. Kitap okuyordum, "bu kitap benim için çok özel" diye düşündüm.. kitap yakında bitecek, sanki beni terk edecekmiş hissettirecek gibi. Ve bu da üzülmeme yol açar bence. Kitabın 229. sayfasında bıraktım yeni bir bölüme başlamadan. Çikolatalı süt yapmaya karar verdim ve bir sakarlık çıkarmadan yapmayı becerdim. Tadına baktım yüzümü buruşturmuş bir şekilde.. Bir şey eksik gibi duruyor. Anlam veremedim ama bu sonradan hoşuma kaçtı ve bir kaç yudum daha aldım. Bir şarkı açmak için Youtube'a girdim hemen. Lewis Capaldi- Someone you loved. Dinledim.. kulağa hoş geliyor diye düşünüyorum. Fakat 'fark etmeden' adlı şarkıyı açmak için girmiştim. Açmadım. Oyun oynadım öylesine boş bir yüz ifadesiyle, tepki vermeden.
---
Moralim epeyce bozuluyordu. Çıktım oyundan. Rastgele açılan şarkı moralimi bozmama daha çok neden oldu. Ama ağlamayacağım çünkü ağlarsam bunun sonu gelmez. Kafamın içinde bir sürü düşünce var. Ve tatildeyiz bu yüzden düşünmemeye zamanım yok sürekli bir şeyler yapsam bile kafam dolu.. Okullar açılsa en azından 40'ar dakika boyunca düşünmeye zamanım olmaz. Eve gelince de derslerimle ilgilenirim. Ama geceleri.. Yıldızlarla konuşamadım bu gece. Hepsi düşmüş yerlere sanki.. Çünkü pencereden bakıyorum da sanki yıldızlar yere düşmüş ve ışıklarını tüm şehre iletmiş ve bu yüzden her yerde ışık var.. Midem içecekler ve 2 lokma bir şey dışında bir şey almıyor. Kilo vereceğim sanırım. Mailime bakmak üzere yeni bir sekme açtım ve girdim. 20 bildirim ile maillere baktım gereksiz olduğunu düşündüğümden göz ucuyla baktım ve kapattım. Şarkı dinlemeye devam ettim, "birazdan kitap okurum herhalde" diye düşündüm. Ve hemen sonrasında alt dudağımı dişledim. "Ya kitabı bitirirsem? O zaman ne yapacağım okumasam mı" gibi düşüncelerle doldu bir an beynim.. Kaşlarımı kaldırarak sanki kitaptan cevap beklercesine öylesine kitaba baktım. Ne yapacağıma karar veremediğim için bir şarkı listesi yapmaya karar verdim. Bir kaç şarkı eklemek üzere hemen bilgisayarıma yöneldim.
10 şarkı ekleyip bıraktım. Bir isim bulacaktım listeme, düşündüm öylesine. Ve buldum. "Yıldızları toplarken dinlenecek şarkılar-" yazdım. Ve şarkıları baştan sona tek tek dinledim. Saat ilerliyordu, gökyüzüne baktım. Yıldızlar yavaş yavaş belirmeye başlamıştı. Tebessüm ettim, öylesine izledim gök yüzünü, derin düşünceler eşliğinde..
---
Öylesine dalmışım ki yıldızlara, aniden telefonun çalması ile irkildim ve sonra derin bir nefes alıp telefonu aldım elime. Rüya arıyordu.
Kısaca Rüya; İyi biri, bol kahkahalı ve boş zamanlarında hep dizi izleyen biri. İnsanları tanımadan onlar hakkında yorum yapmaya
bayılır. Ama bu huyunu seviyorum çünkü ne zaman öyle konuşsa gülmekten karnımız ağrıyıncaya kadar susmayız. Rüya ve Görkem benim en yakın olduğum kişiler. Onlarla birlikteyken kendimi hep güvende hissederim. Görkem'de Rüya'ya benzer.. Fakat bir durum olursa Rüya'ya kıyasla daha ciddileşir ama çok heyecan yapar. Bol esprili ve kendini oldukca sever, Rüya ve beni de cok sever
ŞİMDİ OKUDUĞUN
yıldızlari toplamam gerek, 27.6
Novela Juvenilaklım almıyordu tüm bu olanları.. her şey daha önceden çok mu güzeldi yoksa ben mi kördüm? fakat şimdi büyük bir sorun etrafı sarmış durumda. ortada kimin öldürdüğü bilinmeyen bir ceset var!