II🌱

890 124 108
                                    

Evet ben kötü biri olduğumdan ilk bölümden sonra iki ayrı fic bitirdim diğerine başladım ama sonunda tekrar buna dönebildim

Oylarınız ve yorumlarınız aktif okuyucu sayısını göstereceğinden lütfen esirgemeyin çünkü ona göre ağırlık vermem gerekip gerekmediğine karar vereceğim

Sınır bol bol sevgi💞

Jimin kadere inanıyordu, hem de gereğinden bile fazla.

Ömründe görmediği bir alfanın büstüyle açmıştı gözlerini bu sabah, şimdiyse o alfa dibinde bitmişti. Hem de köyde tek konuştuğu çiftin arkadaşı olarak. Bu resmen tanrı tarafından ona verilen büyük bir ödüldü. Tanrı resmen alfasını ayağına kadar getirmiş, Jimin gördüğü ilk an anlasın diye tüm gece büstünü yapmasını sağlamıştı.

Omega emindi. Karşısındaki kesinlikle kendi alfasıydı.

Jimin ve Jungkook'un gereğinden uzun bakışması evli çifti meraklandırırken omega birkaç adımda komutana yaklaştı.

"Beni tanıyor musun?" Jungkook garipseyen bir tavırla süzdü omegayı.

"Hoseok'un anlattığı kadarıyla heykeltraşsın?"

Jimin aldığı cevaptan memnun değildi. Tanrı alfasına bir işaret göndermemiş miydi?

"Peki hiç garip şeyler yaşadın mı yakın zamanda?"

"Örneğin?"

"Yani... bir sabah uyandığında masada mermilerden oluşmuş portremi falan buldun mu?"

Jungkook cevaplayamadı omegayı. Düşündüğünden değildi sessizliği. Karşısındaki omeganın deli olduğuna kanaat getirmek üzereydi sadece.

"Hayır?"

"Eh, şansımı denedim." Jimin tekrar eski yerine dönmüştü. Alfadan bir şey çıkmayacağı ortadaydı. Bir şekilde kendi halletmeliydi.

Belki... Belki de bir şekilde alfasını ortaya çıkartmaya çalışmalıydı. Azıcık ucundan gösterip elletmese alfa hemen çıldırırdı. Jimin çok güzeldi, hemen etkilerdi alfasını.

Ya da tehlikeye mi atsaydı kendini? Yani... köy meydanındaki süs havuzuna atlayıp boğuluyorum diyebilirdi. Alfası endişeyle ortaya çıkar, hemen omegayı kurtarırdı.

Jimin kendi içerisinde planlar yapmaya dalmışken odada dönen sohbetten iyice uzaklamıştı. Öyle ki, Yoongi ona yönelik soru sorduğunda duymamıştı bile.

"Pişt! Dünyadan Jimin'e?"

"Ha, ne? Ne oldu?"

"Komutan gidecekmiş şimdi. İstersen seni de atölyene bıraksın diyorduk..." Hamile omega,  gözlerini belerte belerte baksa da arkadaşının cevabıyla başını iki yana salladı.

"Lan benim her günki yolum, ne gerek var?"

Yoongi akıllı bi omega olarak hemen ikiliyi yakıştırmış ilk hamleyi yapmış olsa dahi arkadaşında tık yoktu.

"Öyleyse gidiyorum ben?" Alfa soru vurgusuyla konuşup kapıya yöneldiğinde ise Jimin, asıl planını ortaya koydu.

"Aman komutanım durun, siz yenisiniz daha burada. Rica ediyorum, ben sizi bırakayım evinize. Yol uzaksa da bir kahve yaparsınız, yorgunluğumuz gider, değil mi?"

Omega tüm yüzsüzlüğüyle cevap dahi beklemeden alfanın koluna girip arkadaşlarına ufak veda cümleleri kurup zorla çıkmıştı dükkandan.

"Bakın bay...?"

"Park ama çok alışma yani, yakında değişecek de. Zaten bay Park kim? Sen bana Jimin diyebilirsin. Hatta Mini de çok tatlı olur değil mi... Şey... Adın neydi ya?"

Marble -JiKookHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin