Etraf fazla karanlıktı hiçbir şey görülmüyordu parmaklarıyla dizine dokundu kanaması yoktu o zaman nereden geliyor bu sıcaklık? Ağır adımlarla ayağa kalktı gözlerinin karanlığa alışması için bir kaç kez kırpıştırdı.
"Tanrım! Neredeyim ben?"
(...)Owen yaşlı adama iyice ısınmıştı birlikte evi temizliyor, geziyor hatta Albert ona okçuluğu öğretiyordu. Bu konuda yetenekli olduğunu söyleyebiliriz. Sabah av için kulübede ayrılıyor hem kendini geliştiriyor hem de yemekleri için tavşan yakalıyordu. Tadına pek bayıldığı söylenemezdi ama idare ediyordu. Al ona yaşlı bir ağaçtan kestiği odun parçasından nasıl bıçak yapacağını öğretiyordu. Ve bazen evdeki küçük kütüphaneye gidiyor orayı temizliyor ve kitapları karıştırıyordu. İçlerinde en çok dikkatini bir tane kitap çekmişti. Kapağına eksi bir meşe odunu görünümü verilmişti. Sayfaları yıpranmış ama hala okunuyordu. Son 4 sayfa hariç bu sayfalarda daha önceden yazı varmış ama hepsi silinmiş gibiydi ve en çok yıpranan son sayfaydı sondan 3.sayfasında bir kız vardı etraf siyah ve kız beyazdı. Bembeyaz. Yüzü solgundu. Yere çökmüş iki eliyle toprağa dokunuyordu. Sondan 2.sayfada ise bir erkek vardı tam yüzü görünmese de Owen yaşında - 19-gibi görülüyordu. Saçları dağılmıştı ve o da beyazdı tek fark onun etrafı siyah değildi daha çok yeşillik ve dağ vardı. Sondan 4. Sayfa ya gelelim orda da bir kız vardı güzel sarı saçlara sahipti beyaz bir elbise giyiyordu etrafında ise okyanus ve gemiler vardı ama gemilerde kimse yoktu etraf savaş alanı gibiydi gemilerin çoğu yakılmış ve parçalanmıştı. Kızın kolunda bir işaret vardı.
Hızlıca diğer sayfaları çevirdi diğerlerinin koluna baktı onlarda aynı işaretten vardı. Ve son sayfa orası boştu hiçbir şey yoktu. Fırtına öncesi sessizliği andıran bir sakinlik vardı sayfada. Peki bu sayfa neden boştu?
"Owenn!!"
Albert 'ın sesiyle İrkilerek kitabı düşürdü. Önünde duran aynadan arkasında olduğunu fark etti. Al yerde duran kitabı gördü ve çabucak yanına gitti kitabı nazikçe kaldırdı ve rafına koydu.
"Bu kitaba dokunma saçma ve gereksiz bir kitap."
"Neden öyle dedin?"
"Ne?"
"Neden saçma dedin gayet ilgi çekici bir kitaba benziyor ayrıca son sayfası boş biri mi yırttı acaba?"
"Ne hayır hayır bak bu odaya bir daabenden izinsiz girme ve bu kitaba da dokunma."
Albert odadan çıktı. Owen koşarak ona yetişmeye çalıştı aynı zamanda kitap hakkına soru soruyordu.
"Madem önemsiz senin kitaplığında ne işi var?"
Al durdu ve döndü. Elini omzuna koydu sevecen bir tavır takındı.
"Bak Owen o kitap hakkında bilmediğin şeyler var ve bunu sana anlatamam zamanı geldiğinde kendin öğreneceksin zaten o zamana kadar lütfen dediğimi yap."
Başını salladı ama merak ediyordu. Neyin zamanı gelmesi gerekiyordu? Al neden bu kadar sahiplenmişti bu kitaba? kimdi onlar?
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Ölüler Ormanı
AventuraHerhangi bir dünyada hapsolmuş kişiler ve onları kurtarmakla görevli Owen... Ve birde o Albert ...