Ölüler Ormanı

Bölüm 6

Elia adanın iç kısımlarına yiyecek bir şeyler bulmak adına yürüdü. Ada çok ağaçlık değildi aksine ağaçlar yok denilecek kadar azdı. Yaz tatilinde ailesiyle gidebileceği bir yeri andırıyordu.Sessiz, güzel ve farklı. Biraz ileride çok farklı görünen bir meyve gördü. Meyveye yaklaştı dikenliydi. Bir tanesini koparıp eline aldı yemekle  yememek arasında kaldı. Zehirli olma ihtimali vardı ne de olsa. Sorun olmayacağını  ümit ederek bir tane yedi tadı ekşi ve acıydı bu tat hoşuna gitti. Daha önce yediklerine benzemiyordu. Elini karnına koydu.
"Sorun yok gibi."
Birkaç tane daha attı ağzına çantasındaki boş saklama kabına da  biraz koydu. Daha sonra yemek için. Adanın ilginç bir cazibesi vardı. Onu burda kalmaya çekecek kadardı bu his. Elia'yı rahatsız eden bir şey vardı. Ada güzeldi ama  burda hiç canlı yoktu. Tek bir kuş bile yoktu. Belkide buydu onu huzursuz eden şey. Daha önce hiçbir canlının olmadığı bir yerde bulunmamıştı  ürkütücüydü. 

  (...)
Kumaş olayının üzerinden birkaç hafta geçmişti herkes bu olayı unutmuştu. Evdeki herkes panik içindeydi bugün  evlerine bir misafir geliyordu. Çok uzak bir yoldan üstelik. Alvert'ın bir misafiriydi ve Al ona çok değer veriyor olmalıydı ki bir hafta önceden hazırlıklara başlamıştı. Misafir için evin en güzel odasını ayarlamış solucak olmasına rağmen çiçekçiye gidip kırmızı gül, beyaz gül, zambaktan oluşan güzel bir çiçek demeti yaptırmış yatağın yanındaki masanın üzerine kristal bir vazoya koymuştu. Odaya sıktığı taze baharatlı parfüm hoş, ferah bir hava katıyordu. Al misafirini karşılamak için otogara gitmişti. Owena ise son hazırlıkları yapmak kalmıştı. Zilin sesinin  evde yankılanmasıyla elindeki şeyleri masaya koydu koşup kapıyı açtı. Elinde bavulla içeri Al ve yaşı 60ı geçmiş bir kadın girdi. Sevecen birine benziyordu. Al bavulu yere bıraktı kadının göstererek :
"Owen bu annem Sarah anne bu daa benim arkadaşım."
Kadın elini uzattı yaşlılıktan kırışan yanaklarını zorlayarak gülümsedi.
"Merhaba canım ben Sarah. Sen Owen olmalısın senden gerçekten çok bahsetti."
"Anneee!"
"Ne Owen şöyle Owen böyle hadi itiraf et seni gerçekten seviyor."
Güldüler. Kendisini sevmesinden gerçekten mutlu olmuştu. Umarım hep böyle sürer.