29- Kayıp

24.4K 2.3K 1.4K
                                    

Medya: Kemal

Uzun bir bölüm zilliler... hadi keyifli okumalar..

 hadi keyifli okumalar

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Cengiz

- Kunt -

Hayatımın hep üç kısımdan oluştuğunu düşünürdüm. İlk kısmı, yaşadığım ihanetten öncesiydi. Mutlu olduğum, çocuk olduğum ve bir aileye sahip olduğum zamandı.

İkinci kısmı cezaevinde geçirdiğim zamandı, bir çok şeyi öğrenmiştim. Kolay kolay güvenmemeyi, ailen dahi olsa herkesin vazgeçilebilir olduğunu, nefret ettiğim bir insana şefkat besleyebileceğimi, kin beslemeyi öğrenmiştim. Parmak izlerimi bırakmamayı öğrenmiştim.

Hayatımın üçüncü kısmı ise abim gözlerini açtıktan sonra başlamıştı. Miralay çıkmıştı karşıma, tüm o kirin pasın içinden beni çekip çıkartmıştı. Can olmuştu resmen bize... Öylece iki yıl geçmişti ve azalan gerginliğim, korkum sayesinde hiç anlamadığım bir duygum daha gün yüzüne çıkmıştı.

Hissettim şefkat aslında saf hoşlantıydı. Öyle ki bunu farkında değilken bile Kartal'ın peşini bırakamamış, her attığı adımını takip etmiştim.

Bunun ilk sebebi ona olan düşkünlüğümdü fakat bir diğer sebebi Tuncay Kayabey ve Kartala zarar verebileceği düşüncesiydi.

O adamın normal bir ruh haline sahip olduğunu düşünmüyordum. Nasıl bir şeytanlığa bürünüp oğlunun canına kıymıştı bilmiyordum, tek bildiğim adam normal değildi. Herkese, her şeye zarar verebilirdi. Buna Cenker de dahildi, onu geri tutan ise eskiden dostum dediğim insana karşı hissettiği takıntıydı. Bu sevgi veya aşk değildi, takıntı haline getirmişti Cenkeri.

Kartal ise onun takıntısını öldürecek kıvama getirmişti. Onu takip etmemin bir diğer sebebi buydu, güvenliğinden emin olmaktı. Ama Kartal da benim en büyük zaafiyetim olmuştu, onunla bu hayata öyle akıp gitmiştim ki ne Cenker ne Tuncay kalmıştı aklımda.

Sadece Kartal vardı, geri kalan her şey gözüme görünmez gelmeye başlamıştı. Beni öpüyordu, aklım gidiyordu. Kokusunu duyuyordum ve bütün dikkatim darmadağın oluyordu.

Çok sorumsuz davranmıştım, Cenker'in cezaevinden çıktığını ilk öğrendiğim an güvenlikleri arttırmam gerekirken ben Kartal'ın peşine düşmüştüm eski o salak çocuk gibi.

Zamanında saflığımın bedelini ödeyen abim, bu sefer sorumsuzluğumun bedelini ödemeyecekti. Gerekirse canımdan vazgeçerdim, ama abime tekrar zarar gelmesine izin vermezdim.

Gözümün önünde bitip giden bir diğer kişi Miralay'dı. Abimin kaybolmasının üzerinden bir gün geçmişti, ben biraz daha kendimdeydim ve güvenlik kameralarını araştırıyordum Cengiz ile. İlk görüntü on iki saat önce elimize ulaşmıştı. Abimin tekerlekli sandalyesinden alınıp arabaya yaka paça atıldığını görmek Miralay'ın kendini kaybetmesini sağlamıştı. Onu ilk defa böyle görüyordum, kafayı yemiş gibiydi.

yara izi tacirleriHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin