1.Bölüm

2.7K 49 2
                                    

Ellerimin titremesine engel olamazken koşarak odama çıktım.Şu an kimseyi görmek ya da duymak istemiyordum.Yıllardır mutlu bir evlilik sürdürdüklerini düşünüp onlara imrenirken bugün annemin ve babamın boşandığını öğrenmiştim.Ve bundan da babam valizini alıp evi terk ederken haberim olmuştu.Son raddesine kadar her şeyi benden saklamışlardı.

Annemin ayak seslerinin yaklaştığını duyunca anahtarı çevirerek kapıyı kilitledim.Güllük gülistanlık evlilikleri neden bir anda son bulmuştu,ortada hiçbir şey yoktu ki?

''Sezen,kızım lütfen kapıyı açar mısın,konuşalım?''

Kapıya yaslanarak yere doğru otururken gözlerim dolmaya başlamıştı.Hırsla gözlerimi kırpıştırırken göz yaşlarımı geri gönderdim.Hayır,ağlamayacaktım.Ağlamaktan nefret ederdim.İçimden gene bu isteği bastırmaya çalışırken sinir katsayım artıyordu.

Annemin ısrarla kapımı açmama yönelik telkinlerini duymamak adına kulaklıklarımı taktım.Müzik benim kurtuluş aracımdı,acılarımdan arınma yöntemimdi.Kulaklık olmadan kapının dışına adımımı dahi atmazdım.Rastgele bir şarkıyı seçtiğimde gözlerimi kapattım ve kendi kurduğum hayal dünyama geçiş yaptım.Belki de böyle şeyler yapmam normal değildi,bazı okuduğum yerlerde bunun psikolojik rahatsızlık olduğu söyleniyordu.Her ne ise ben halimden gayet memnundum.Kafamdaki oluşturduğum senaryolarda yaşamak normal hayatımdan çok daha iyi hissettiriyordu.

Sonunda annemin boğuk sesi kesildiğinde yatağıma oturup galeriyi açtım.Ailecek çekildiğimiz fotoğraflara bakarken nefret ettiğim o ağlama duygusu yine gelmişti.Çenemin titremesine engel olamazken göz yaşlarım benden izinsiz akmaya başlamıştı.Annemden nereye kadar kaçacaktım ki? Aynı evde yaşıyorduk ve ben ona muhtaçtım.Ayrıca işin aslını da öğrenmem gerekiyordu.

Kilidi açıp koridora çıktığımda aşağı katta ışığın yandığını gördüm.Merdivene ilerleyip trabzandan baktığımda annem başını elleri arasına almış hareketsizce oturuyordu.Her ne kadar biraz önce sinirlensem de onun bu halini görünce üzülmüştüm.İnsanları üzgün görünce dayanamıyordum.Enayi demeyelim de yufka yürekliyim diyelim.Zamanında bunun acısını da çok güzel çekmiştim.

Merdivenlerden inerken annem geldiğimi hissetmiş olacak ki kafasını kaldırdı.Yüzü gözü şiş bir halde beklerken biraz önce 20 yıllık yuvası yıkılan kendisi değilmiş gibi yüzüme bakıyordu.Annemle aramdaki ilişki babamla olandan nazaran daha resmiydi.Fikir ayrılıklarımız aşırı fazla olurdu ve kendisinin fevri bir insan oluşundan dolayı kavga da kaçınılmaz olurdu.Bu tip durumlarda babam yanımıza gelir,bizi sakinleştirirdi.Şaka yapardı,sarılırdı,bir şekilde beni güldürürdü.

Ama artık babam yoktu.Fırtınalı denizde sığınabileceğim bir limanım kalmamıştı.En yakın arkadaşımı da kaybetmiştim.Onunla her şey hakkında konuşurdum,asla beni yargılamaz sorunlarıma çözüm bulmak için uğraşırdı.Elbette sevmediğim tarafları da vardı,zaten kimin her huyu iyi olur ki?

Annemin karşısına oturup hiçbir şey söylemeden yüzüne baktım.Baştan sona her şeyi dinlemeye hazır olduğumu bu şekilde göstermiştim.O da oturuşunu düzeltip derin bir nefes aldı.

''Boşanmaya karar verdiğimizde söylemediğimiz için özür dilerim.Vazgeçirmeye çalışacağını bildiğimiz için sana söylemek istemedik.''

''Özür faslını çoktan geçtik bence.Sadede gel.Niye boşandınız?''

Söyleyip söylememek arasında gidip geldiği çok belliydi.Daha doğrusu gerçek sebep ile iki saniyede uyduracağı sebep arasındaydı.Annem diye demiyorum gerçekten profesyonel yalancıydı.Tek ayak üstünde yüz tane yalan sıralayabilirdi.Kendisinin kontrol manyaklığı ve sözde disiplin anlayışı yüzünden ben de en az onun kadar iyiydim.Haberinin olup olmadığını bilmiyordum ama her seferinde bir şekilde inandırıyordum.

Gitme | Kerem AktürkoğluHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin