Gözlerimi sabahı erken ışıkları ile açarken haremdeki herkes uyanmış yatağını topluyordu.Derin bir nefes alarak Yataktan kalkıp elimi yıkamak için tuvalete gitim.
Işlerimi haletikten sonra koridoru geçecektim ki bir El bileğimi çekip kendimi bir duvara yaslarken buldum.
Bana bakan siyah gözler ile karşılaştım. Bu padişah murattı. Derin bir nefes alıp veriyordum korkudan ayrıca padişahın kuytu köşelerde ne işi olurdu.
"aklım çıktı" dedim çünkü öyleydi biri sizi ansızın çekiyordu.
"Hüma Sultan burada sadece eğer seni öğrenirse sana zarar verebilir diye böyle bir şey yaptım" dedi. Koskoca padişah bana açıklama yapıyordu. Ne tuhaftı.
"en fazla ne yapabilir ki sonuçta yapsa bile ben önemsiz bir oğlancıyım" dedim sesim biraz tripliydi.
Bedeninin bedenime yapıştırarak yüzüme yaklaştı.
Nefesi dudaklarıma çarpıyordu. Ne oluyordu amına koyayım.
"ya değilsen aptal" dediğinde kaçırdığım gözlerimi Birden ona diktim.
"ne" dedim şaşırmıştım. Çünkü işte affalamıştım.
"seni gördüğümden beri bir şey var şu amansız yüreğimde" dedi kulağıma şiir gibi geliyordu sözleri.
"bunu hiç bir zaman hissetmedim ne Hüma sultana ne de başka birine" dedi. Öylece kıpırdamadan ona bakıyordum.
" bana ne yapıyorsun sen küçük yeşil gözlü oğlan"dedi ve Dudakları dudaklarımı esir aldı. dudağımı emerek bıraktığında üst dudağıma aynı şeyi yaptı.
"seni akşam bir yere götüreceğim herkes uyuduğunda beni bekle" dedi benden ayrılarak arkasını dönüp gitmeden önce bana bir bakış atarak gittiğinde derin nefes alıp veriyordum.
Ne olmuştu şimdi? Elim dudağıma giderken derin bir nefes vererek hareme girdim. Gün enderun mektebidir saraya gelip ortalığı toplamız ile geçereken Ahmet in suratı asıktı.
O a sorduğumda beni geçiştirmişti. Pekte bir şey yapmamıştım
Akşam olduğunda yemeğimizi yedikten sonra biraz sohbet ederken bazı kişiler hizmete(sex gecesi) için giderken derin bir nefes verdim.
Herkes yataklarına geçip uyurken bir Yarım saat beklediğim de kapı sesizce açıldığında zekeriya ağayı gördüm.
Üstüme bir çarşaf örterek dışarı çıktığımda zekeriya üstünde uzun bir gecelik vardı. Tıpkı sudi arabistandaki lere benziyordu.
"sultanımız seni bekliyor çiyan" dediğinde göz devirdim. Salaktı bu adam ya.
Koridoru geçip Arka mutfak kapısından çıktığımızda kolunu tutu.
"benim görevim bu kadar Sultanımız az ileride bekliyor gelince kapı açık buradan girersin kapıyı kilitlemeyi unutma" dediğinde başımı salladım.
Biraz yürüdükten sonra ileride bir at ve atın eyerTutan murattı gördüm.
Onun yanına gittiğimde bana tebessüm ederek elimi tutu.
"hoş geldin" dedi yanağımı öptü. Bende gülümsedim. Yanağını çekinerek öptüğüm de gözleri ışıldamıştı.
"Ata binmemiz gerekiyor sen arkamdan belimi tut" dedi önce beni belimden tutarak kaldırarak Ata bindirdi sonra da kendisi bindi. Kollarımı beline doladım.
"sıkı tutun" dedi ve eyeri kamçıladığında at kişneyerek hareket etmeye başladı.
Ormanın içinden geçerek derinliklere indiğimzde aklımda o falcı geldi.
Yonca cebimdeydi. Ben o adamı nasıl bulacaktım.
Belki de o adam murattı. Ama bu imkansızdı. Falcı o adamı aşık etmen gerekiyor demişti ama Murat zaten bana aşıktı.
Bunu kendi söylemişti dolaylı yoldan olsada
At durduğunda geldiğimiz yer büyük bir kaywlık parcasına bağlı bir şelale göletiydi.
Büyük bir göldü ama.önce kendisi indi sonrada beni tutarak indirdikten sonra attı ağaça bağlıyarak elimi tutuğunda gölete büyülenmiş bir şekilde bakıyordum.
Ayın yansıması göleti büyülüyordu. Işığın çarptığı kayalıklardan bahsetmek bile istemiyorum.
"burası çok güzel" dedim Murata döndüğümde bana bakıyordu.
"evet çok güzel" dedi bakmaya devam ederken. Gözlerimi ondan başka her yere baktığımda Birden çalılıkların arasında küçük ateş böcekleri Etrafımızı sardığında resmen büyülenmiştim.
Işıklar yanıp sönerken etrafta öyle bir ambias olmuştu ki anlatamazdım.
"hakan" dedi Murat ona döndüğümde Tutan Eli belimi kendine çekti.
"ben Galiba sana aşık oldum" dedi dudaklarını dudaklarıma bastırdı.içimde ona karşı hisler gün yüzüne çıktığında gülümseyerek öpüşüne karşılık verdim.
Bende Galiba murattı seviyordum.
Bir saate yakın kayalıklara oturarak gülüşerek sohbet etikten sonra geç olduğunu fark ederek geri döndüğümzde dudaklarımı öpüp gittiğinde bende koridoru geçtiğimde bir ışık hüzmesi cebimden saçıyordu.
Elimi cebime atıp Yoncayı çıkartığımda bu falcının verdiği Yoncaydı.
Aşık edeceğim Adam murat mıydı?
Bölüm nasıl arkadaşlar artık ikili kurgu halidne bölüm yazacam iki kurgu üzerinden finallerine kadar yoğunlaşacam.
Öpüldünüz.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
AŞK-I DERUN - BXB
Teen Fiction| TAMAMLANDI | Okuldan nefret eden asosyal bir ünv. Genci hakan okulun geziye götürdüğü tarihi müzede gezerken II. Muratın parlak kılıcına dokunduğunda kendini tarihin tozlu sayfalarında bulur. Geçmişe gitmek mümkün müdür? Peki eşcinsel bir padişahı...