Edis-martılar
1 hafta sonra...Aşk denen duygu sadece acı verirdi. Çünkü kendisi de acının tek kendisiydi
Elimdeki yoncaya bakıp düşünüyordum. Evet Murat bana aşık olumuştu. Bende onu seviyordum Ama bu zamana ait değildim.
Ve ne kadar görmezden gelsem de gitmeliydim.
Buradan, bu Zamandan. Ama Murata karşı hissetiklerim beni çaresiz bırakıyordu.onu görünce saçma sapan gülümsüyordum. Midem kasılıyordu.
Galiba ben çok fena aşık olmuştum bu Adama. Bir hafta Geçmiş beni 15 defa çağırmıştı.
Onunla çok güzel Vakit geçiriyor sohbet ediyor geceleri yatakta bana Harika şeyler yaşatıyordu.
Ben nasıl ayrılacaktım ki ondan.
Biraz sonra Ahmet yanıma endişeli bir şekilde geldiğinde garip bir bakış attım.
Yanıma oturarak Etrafa bakıp bana döndü.
"sira ile konuştum mihrap gecesi yaklaşıyor yarın gece mihrap var hakan" dediğinde yüreğime bir sancı girdi.
"ayna ve kılıç işini ben halederim" dediğinde başımı olumsuz anlamda iki Yana saladım
"benim yüzünden başın derde girmesin ben halederim" dediğimde bir şey demedi.
"ne yapacaksın Sultana söyleyecek misin?" dediğinde başım ile onayladım.
"söylemeliyim benden nefret etmemeli" dedim başını salladığında derin bir nefes aldığımda hareme zekeriya ağa girdi.
Gözleri beni bulunca ayağa kalktım. Alışmıştım artık.
Birlikte koridorun geçip muratın odasının önünde durduğumuzda içeriden sesler geliyordu.
"neden Murat neden" dedi bir kadın sesi. Bu Hüma sultanın sesiydi. Sadece eşi ona böyle konuşailirdi.
"Hüma Sultan kalbini kırmak istemiyorum" dediğinde Murat bir sesizlik oluştu.
"sen benim kalbimi paramparça ettin evlendiğimiz gün" dedi sonra ayak sesleri kapıya kadar duyuldu. Kapı açıldığında içeriden bir hışımla Hüma Sultan çıktığın Gözlerimiz kesişti bir kaç saniye beni baştan aşağa süzdükten sonra gittiğinde içeri girdim. Ve dizlerimin üzerine çöktüm.
"sultanım" dedim ayağa kalkarak. Birden Murat beni kendine çekerek sarıldığında bende ona sarıldım.
"tek Huzur kaynağım sensin" dediğinde gözlerimi kapattım.
Ben sana nasıl anlatacaktım ki nasıl senden ayrılacaktım senden.
Birbirimizden ayrıldığımızda elini yüzüme dokundurdu.
"sen iyi misin" diye sorduğunda başımı iki Yana saladım.
"neyin var" dedi. Derin bir nefes alarak onu divana çekip oturduğumuzda gözlerin içine baktım.
"sana şimdi bir şey anlatacağım anlatacaklarım şaka veya dalga geçmek değil ben cidiyim" dediğimde ciddi bir ifade ile bana bakıyordu. Ona baştan sona kadar her şeyi anlatın hatta falcının eve dönüş yolunu da anlatım.
Anlatıklarım bittiğinde odada bir sesizlik oluştu.
Murat duvara bakıyordu. Konuşmuyor sadece bakıyordu.
"gitmek istiyor musun" diye sordu. Gözümden bir damla yaş düşerken ona sarıldım.
Seni çok seviyorum Murat ama ben bu zama ait değilim "dedim hıçkırarak ağladığımda elini sırtımda hisettim.
" ben sende nasıl ayrılacağım "dedi fısıltıyla.
Ağlamam durduğunda Ondan ayrıldım. Akşam olmuştu. Ayağa kalktığımda bileğimi tutu.
"bu gece benimle uyu zaten sonra..." dedi devamını getiremedi.
Birlikte yatağa geçip ben arkamı dönerek sessizce ağladığımda o da bana sarıldı."seni çok seviyorum" dedi gözlerim yorgunluktan ta da ağlamamdan kapandığında kendimi karanıkta buldum.
Finale az kaldı bölüm nasıldı. Diğer bölüm bugün içerisinde gelir. Yorum yapmayı unutmayın.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
AŞK-I DERUN - BXB
Teen Fiction| TAMAMLANDI | Okuldan nefret eden asosyal bir ünv. Genci hakan okulun geziye götürdüğü tarihi müzede gezerken II. Muratın parlak kılıcına dokunduğunda kendini tarihin tozlu sayfalarında bulur. Geçmişe gitmek mümkün müdür? Peki eşcinsel bir padişahı...