İyice girdi yorganın altına ve olabildiğince sakladı kendini. Sanki o yorgan dışarıdaki olası tehlikelerden koruyacakmış gibi hissettiriyordu.
Yumdu sıkıca gözlerini ve küçülebildiği kadar küçüldü yatakta.Tahminince saat gece iki civarındaydı ve aşağıdan gelen seslere bakılırsa babası gelmişti. Korkarak tekrar kapadı gözlerini. Evet babası gelmişti ama bu sefer kim ile gelmişti?
Bir kadın?
Bir erkek?
Ya da her ikisi.
Merdivenlerden çıkıyordu birileri. Seslere bakılırsa bir erkek vardı bu sefer yanında. Bu daha da korkutmuştu onu.
O şekilde uyuya kaldı minik beden orada. Aradan ne kadar geçti bilmiyordu ama birisinin kapıya sertçe vurması ile uykusundan sıçrayarak uyandı. Ardından kapının arkasında kim varsa konuştu.
"Hey çocuk baban senin çok güzel ve çekici olduğunu söyledi biraz benimle oyun oynamak ister misin hm? Çok eğleniriz."
Felix kusmak istedi midesinin kasıldığını hissetti. Cevap vermedi sessizce bekledi sadece. Bunun bir kabus olmasını umarak bekledi.
Adam tekrar konuştu pes edecek gibi değildi.
"Hadi ama canını yakmayacağım."
İçinden lanetler okudu babası olacak o adama. Küfürler saydı. Ama bunlar şuan hiçbir şeyi değiştirmeyecekti. Adamın daha fazla ısrar etmemesini umarak tekrar sessiz kaldı.
Ama adam inatçıydı ve istediğini almadan gitmek gibi bir niyeti yok gibi gözüküyordu.
"Sana burda yalvarmayacağım. Şu kapıyı aç dedim."
Felix hem ağlıyor hemde ne yapacağını düşünüyordu. Ne yapması gerektiğini bilmiyordu. Telefonu vardı ama onu odasının dışındaki banyoda unutmuştu ve elinden birşey gelmiyordu.
Bu sürede adam kapı kolunu zorlamaya ve vurmaya başladı. Babası şuan sızmıştır ve hiçbir şey duymaz diye düşündü. Duysa da bir şey yapmazdı zaten aksine kapının başka bir kilidini alıp açmaya çalışırdı. Ya da onu tehdid ederdi.
Dışarıdaki adam daha fazla dayanamadı ve omuzu ile sertçe kapıya vurdu. Bir kaç denemenin ardından kapının kilidini kırarak içeri girdi.
Yatakta kendini bir top haline getirmiş ve ağlayan gencin yanına adımladı.
Felix titreyerek ağlıyordu kriz geçirmesine çok az kalmıştı ve kendini çok sıkıyordu.
Adam sertçe üzerinden yorganı çekti gencin. Felix hemen yatağın diğer ucuna kadar gitti ve oraya sığınmaya çalıştı. Gevşekçe sırıttı ve konuştu adam.
"Hadi güzelim gel buraya zorlaştırma."
Dedi ve yatağa dizlerini koyarak Felix'e ilerledi. Felix'in hıçkırıkları çığlıklara dönmüştü. Deli gibi ağlıyordu ve istemediğini belirten bir şeyler geveliyordu ağzında.
Adam ellerini felix'in dizine koydu sertçe kendisine çekti.
Nefes nefese yattığı yerden kalktı ve etrafa baktı Felix. Bunun bir kabus olduğunu anladıktan sonra dizlerini kendine çekerek ağlamaya başladı.
Bu iğrenç kabuslardan bıkmıştı artık. O kadar gerçekmiş gibi hissettiriyordu ki her anı gerçekten yaşamış gibi hissediyordu.
Yatağından kalktı ve banyoya giderek elini yüzünü yıkadı. Gözleri kıpkırmızı olmuştu belli ki uykusunda iken de ağlamıştı. Sıcak bir duşun iyi geleceğini düşündü ve küvete sıcak su doldurarak içine girdi.
Bir süre orda rahatlamaya çalıştı unutmaya çalıştı ama olmadı beyninin her yerinde o sözler yankılanıyordu. Gözlerini her kapandığında o görüntüler gözünün önüne geliyordu.
Daha fazla durmak istemediğini fark etti ve sudan çıktı. Odasına geçerek üzerini giydi. Sonbahar gelmişti ve soğuk havalar kendini göstermeye başlamıştı. Kahverengi bir sweatshirt ve siyah bir bol pantolon giydi.
Kapatıcısını aldı ve gözünün altındaki morluklarını kapattı. Çillerine de baktı kapatıp kapatmamak arasında kaldı. Bir yandan istemiyordu çünkü onları seviyordu sevimli duruyordu kendi düşüncesine göre. Ama şuan oldukça bitkindi ve yüzündeki her noktayı kapatmak ve biraz daha düzgün durmasını istiyordu.
Bu yüzden çillerine de kapattı ve diğer eşyalarını alarak evden çıktı. Okulu için daha bir saat vardı oda cafeye gidip bir kahve içmek istedi ve okuluna yakın bir yerde olan cafeye gitti.
Erken saatlerdi ve çok kişi yoktu bu Felix'in hoşuna gitmişti sessizce kitabını okuyup kahvesini içebilecekti.
Kahve alıp cam kenarında bir masaya geçti ve çantasından kitabını çıkararak okumaya başladı.
***
Hyunjin de sessiz bir sabah ile kalktı hazırlanıp evden çıktı. Okulunun çevresinde bulunan bir cafede vakit geçirmek için arabasını oraya sürdü.
Dışarıdan bakıldığında kalabalık durmuyordu yine bir kaç tane öğrenci vardı sadece.
İçeri girdi sessizce. Önce kahvesini aldı ve arkasını döndü. Köşede oturan Felix'i tanıdı ve tebessüm etti. Yanına gitmek ile gitmemek arasında kaldı.
Ama kitabına odaklanmış duruyordu bu yüzden rahatsız etmek istemedi ve dışarıdaki masalardan birine geçti.Aklımda çok guzel bir fikir var ama yazabilmek için birkaç bölüm yazmam lazım offf
Neuse
İyi geceler ve bbayy
;
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Suicide / HyunLix
FanfictionHayattan umudunu yitirmiş, onunla olan görünmez bağını koparmak isteyen iki genç bir gün yaşamlarına son vermek için gittikleri uçurumda karşılaşır. Ve farkına varmadan birbirlerinin asıl hayatı olurlar.. (Angst değildir) ~ 22.08.2023 #3 hyunlix 24...