34#

343 37 6
                                    

Hyunjin'in anlatımından.

Ağlamaktan kızarmış, şişmiş ve ağrıyan gözlerimi ovuşturdum ve uyuya kalmamak için ayakta dolanmaya başladım. Aslında her yerim ağrıyordu ama kalbim kadar acıtmıyordu hiçbir ağrı.

Biraz da olsa kendime gelebilmem için elimi yüzümü yıkamaya gittim. Aslında bu kaçıncı gidişimdi bilmiyorum ama bir süre dinç kalabilmeme yardımcı oluyordu.

Lavabodan çıktım ve tekrar Felix'in kaldığı odaya adımlamaya başladım. Gözlerim kararmaya başlamıştı, ve ellerim titriyordu. Muhtemelen tansiyonum düşmüştü çünkü saatlerdir boğazımdan su bile geçmemişti. Yere çöktüm ve başımı dizlerime yasladım. Çok kötü hissettiriyordu..

Biraz dinlendim ve ayağa kalkarak zor da olsa odanın önüne geldim. Ne kadar kötü hissetsemde canım hiçbir şey yemek istemiyordu. Felix uyanana kadar idare edebilirdim.

Hastaneye geleli bir saatten fazla olmuştu. Doktorlar ilk müdahaleyi çok hızlıca yapmışlardı. Hipotermi geçirmişti ve bu çok tehlikeli bir hastalıktı. Çok ileri seviyede değildi fakat Felix'in bünyesi zayıftı ve bağışıklığı çok çabuk düşmüştü. Keşke daha erken getirseydim diye içim içimi yiyordu fakat iş işten geçmişti..

Müdahale sonucu kontrol altına almışlardı ve ateşi normale dönmüştü fakat yine de odaya girmeme izin verilmiyordu. Bir süre dinlenmesi gerektiğini söylemişlerdi.

Eğer biraz daha gecikseydim ileri seviye hipotermide ölüm riski çok daha artacaktı.. bunları düşündükçe kendime lanetler savuruyordum. Keşke onu dinlemeseydim ve hemen hastaneye gelseydik.

Beni çok korkutmuştu, ne kadar beni bırakmayacağına inancım tam olsa da deli gibi korkmuştum. Onu kaybetme düşüncesi bile kalbimin sıkışmasına sebep oluyordu..

Felix'in doktorunun bu tarafa gelmesi üzerine oturduğum yerden kalktım ama gözlerimin kararması ile duvara tutunmam bir oldu. Doktor hızla yanıma ulaştı.

"Hyunjin bey iyi misiniz?"

Başımı salladım ve doğruldum.

"İyiyim sorun yok."

"İyi gözükmüyorsunuz, buyrun sizi muayene edelim."

"Hayır ben iyiyim, lütfen Felix'e bakın onun yanına gelmiştiniz değil mi?"

"Evet ama Felix bey için başka bir doktor çağıralım siz iyi gözükmüyorsunuz."

"Sağolun ama önce Felix'e baksanız?"

"O zaman sizi hemşire hanıma emanet edeyim."

Daha fazla ısrar etmeden doktorun beni yönlendirmesi üzerine hemşirenin yanına gittik.

On dakika sonra doktor geldi.

"Felix iyi mi?"

"Evet hyunjin bey, o gayet iyi. Sizi muayene ettikten sonra görebilirsiniz."

Derin bir nefes verdim ve gözlerimi kapadım. Tanrım.. şükürler olsun.

Bana serum takıldığı için şuan ayağı kalkamıyordum. Mecbur beklemem gerekiyordu.

"Serum ne zaman biter?"

"Bir saati alır."

Felix'in doktoruna baktım ve;

"Off.. Felix ne zaman uyanır peki?"

"İlaçların etkisi ile yaklaşık bir saat."

Felix'in iyi olduğu haberini aldığım ve bu bir saati de boş boş oturarak bekleyemeyeceğim için gözlerimi kapadım ve uykuya bıraktım kendimi.

**

Kolumdaki hareketlenme ile gözlerimi açtım. Hemşire kolumdaki serumu çıkarıyordu.

"Bitti mi?"

"Evet."

Yatakta oturur pozisyona geldim.

"Nasıl hissediyorsunuz?"

"İyiyim sağolun."

"Rica ederim. Buyrun isterseniz sizi Felix bey'in yanına götüreyim."

"Uyandı mı?"

"Evet doktor bey son kontrollerini yapıyordu."

"Tamam teşekkürler ben gidebilirim."

"Pekâlâ, geçmiş olsun."

"Sağolun."

Sonunda odadan çıktım ve felix'in yanına ilerlemeye başladım.

Serum sayesinde kendimi daha iyi hissediyordum ve bir saatlik uyku bile iyi gelmişti.

Önce lavaboya gittim ve elimi yüzümü yıkadım. Üstümü başımı düzelttim, Felix'in beni kötü görmesini istemiyordum.

Koşar adımlarla odanın önüne geldim. O sırada doktor çıktı.

"Felix nasıl?"

"Geçmiş olsun bay hwang. Hastamız gayet iyi. Ateşi normale döndü fakat biraz halsiz görünüyor. Bu gece müşahede altında kalsa daha iyi olur."

"Sağolun doktor bey."

"Rica ederim, işim bu. Sizde daha iyi duruyorsunuz."

"Evet serum iyi geldi."

"Sevindim. Tekrardan geçmiş olsun."

"Teşekkür ederim."

Doktor gittikten sonra sabırsızlıkla odaya girdim ve Felix'in yanına ilerledim.

Gözlerini bana çevirmişti, ve tanrıya yemin ederim ki gözlerindeki parıltıyı görmüştüm.

"Hyunjin.."

Sesi biraz kısık geliyordu, gözlerim dolmuştu bile.

"Sevgilim, nasılsın?"

Yatağın kenarına oturdum ve minik ellerini tuttum.

"Şuan çok daha iyiyim."

Gülümsedim ve ellerini öpücükler bıraktım.

"Neler oldu hyunjin?"

Kısaca özet geçerek durumu anlattım.

"Özür dilerim Felix daha erken getirmeliydim seni, çok suçlu hissediyorum.."

"Hayır hyunjin senin suçun değildi. Ben ısrar ettim gelmemek için, ben özür dilerim."

Buruk bir gülümseme ile baktım ona ve kurumuş dudaklarına yaklaştım, minik öpücüklerimi sıraladım.

Geri çekileceğim sırada kollarını boynuma sardı ve daha çok öptü beni. Sanki yıllardır hasret kalmışız gibi..

**
Akşama kadar birlikte vakit geçirdik ve yemek yedik. Bazen dolaşmaya çıktık. Şimdi ise kollarını bana sarmış bir şekilde uyuyordu meleğim.

Bende bu huzur ile kapadım gözlerimi. Oldukça yorucu bir gün olmuştu.

**

Yillar sonra yb

Hiic yazasim yoktu bunu da zorla yazdim

Sonraki bolum final ʕ⁠´⁠•⁠ ⁠ᴥ⁠•̥⁠'⁠ʔ

Neysee yanlislarim varsa duzeltin lutfen kontrol etmedim

Oy ve yorum istiyorumm (ne kadar cok yorum ve oy gelirse final o kadar hizli geliir)

İyi gunler efenim👋🏿

;

Suicide / HyunLixHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin