27#

365 46 19
                                    

Felix'in anlatımından.

Gözüme çarpan gün ışığı ile gözlerimi araladım.

Gece perdeyi kapatmayı unutmuştuk ve şuan acısını çekiyorduk. Daha doğrusu çekiyordum. Hyunjin kafasını göğsüme gömmüş uyuyordu.

Hyunjin'i uyandırmadan yatakta hafif diklendim ve güneşten saklandım.

Saat dokuzu gösteriyordu. Hyunjin'in dersi olabilirdi uyandırmak için yavaş yavaş saçlarını okşadım. Minik öpücükler bıraktım. Dipleri gelmişti saçlarının. Birlikte boyasak güzel olur diye düşündüm.

"Sevgilim kalk hadi."

Hafif homurdandı.

"Saat kaç?"

"Dokuz."

"Dersim öğleden sonra biraz daha uyusak?"

"Tamam benimki de öğleden sonra zaten. Uyu bakalım."

Hyunjin uykusuna devam ederken bende saçlarını okşamaya devam ettim.

Bir süre sonra fark etmeden bende uyuya kalmıştım zaten.

**

Çalan alarmım ile güzel uykumdan uyanmak zorunda kaldım.

Saat on iki ve benim bir buçukta dersim var. Hyunjin de öğleden sonra demişti ama tam olarak bilmiyordum saatini. Uyandırmaya karar verdim yeterince uyumuştuk zaten.

"Sevgilim. Kalk artık hadi saat on iki."

Mırıdandı ve esnedi. Kedi gibiydi şuan.

"Dersin kaçta?"

"Benimki bir buçuk. Senin dersin kaçta?"

"İki."

"Pekala kalk yemek yiyelim ve hazırlanalım. Daha senin evine gidicez ve eşyalarını toplicaz sonra buraya gelicez ve yerleşeceksin."

"Benim evim mi?"

"Hm hm. Artık benimle yaşayacaksın ya sevgilim eşyalarını almamız lazım."

"Oh, haklısın. Kalkalım o zaman."

Kalktık ve hyunjin'e internetten aldığım fakat bana oldukça büyük gelen eşofman takımımı verdim.

Aldığım zaman geri iade etmemiştim çünkü unutmuştum. Daha sonra da üşendim. Öylece duruyordu dolabımda. İşe yaramış oldu.

Hyunjin benim odamdaki banyoya girdi ben ise misafir banyosuna ilerledim. Rahat olmalıydı bunun için çabalıyordum.

İşimi bitirdikten sonra odaya geri döndüm. Açtım ama hiçbir şey hazırlayasım gelmiyordu.

Banyodan hyunjin çıktı,

"Hyun bugün dışarıda yapalım mı kahvaltıyı?"

"Olur yapalım."

Birkaç eşyamızı aldıktan sonra evden çıktık ve arabaya bindik.

Sessiz yolculuğumuzda hyunjin konuşmaya başladı.

"Felix hiç bahsedemedim ama brownielerin harikaydı. Daha önce böylesini yememiştim cidden."

"Sana söylemiştim değil mi?" Dedim ve kıkırdadım.

"Evet." O da benimle birlikte güldü.

Aklıma gelen fikir ile konuşmaya başladım.

"Hyunjin saçlarımızı boyayalım mı?"

Kısa bir süre kaşlarını çattı.

"Nerden çıktı bu?"

"Senin saçlarının dipleri gelmiş bende sıkıldım bu renkten biraz değişiklik yapsak fena olmaz bence."

Suicide / HyunLixHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin