Telefonunun çalmasıyla gözlerini araladı Felix ve komidinin üzerinden aldı. Arayan yabancı bir numaraydı, açtı ve kulağına götürdü.
"Alo?"
"Ah pardon ben yanlış aramışım kusura bakmayın."
"Sorun değil."
Dedi ve anlamsız olan konuşmayı bitirdi. Uykusundan uyanmıştı ve bir daha uyuyabileceğini sanmıyordu. Saate baktı, akşam sekizi gösteriyordu.
Yatağından kalktı ve lavaboya gitti üstünü başını düzeltti, telefonunu, cüzdanını bir ceket alarak evden çıktı.
Yağmur dinmişti ama hafif rüzgar esiyordu. Arabasına bindi ve uçuruma doğru sürdü. Evde yapacak birşey yoktu bu yüzden biraz orada takılmaya karar verdi.
Tepe sessizdi arabasını park etti ve arabada oturmaya devam etti. Kulaklıklarını taktı ve dışarıyı izlemeye başladı.
Bir süre sonra hava almak için arabadan çıktı ve bagajdan oturabileceği bir örtü aldı. Uçurumun kıyısına yakın bir yere serdi ve oturdu.
Kısa süre sonra bir araba sesi duydu ve arkasını döndü. Arabadan inen Hyunjin'di. Felix'in yüzünde bir gülümseme oluştu ve Hyunjin'in gelişini izlemeye devam etti.
Hyunjin de Felix'i görünce ona gülümsedi ve yanına ilerledi.
"Merhaba Felix."
"Merhaba Hyunjin." Dedi ve örtüsünde yana kaydı.
"Oturmak ister misin?"
Hyunjin Felix'in ona açtığı yere baktı ve gülümsedi tekrardan. Onunla birlikte iken kötü düşünceler aklından çıkıyordu ve sadece karşısındaki meleği düşünüyordu. Onun yanında mutlu hissediyordu ve kimsenin yanında gülmediği kadar gülüyordu.
Yavaşça yanına çöktü ve oturdu. Çok kısa bir süre birbirlerini incelediler ve gülümseyip önlerine döndüler.
"Neden buraya geldin Felix?"
"Evde canım sıkıldı bende biraz kafa dağıtmak için geldim. Sen peki?"
"Bende aynı şekilde sıkıldım."
İkili birbirlerine bakarak kıkırdadı.
Ne kadar hoş diye düşündü Felix. Bir insanın kıkırdamasının bu kadar hoşuna gideceği aklının ucundan bile geçmezdi. Ama bunu sevdi.Sessizce birbirlerini izlediler sadece. Hyunjin yavaşça elini Felix'in yüzüne çıkardı ve çillerine dokundu sanki onları hissedebilecekmiş gibi. Bu hareket ile Felix gözlerini kapadı ve Hyunjin'in dokunuşunu hissetti.
Karşısındaki miniğin dikkatlice çillerini okşayan Hyunjin küçük bir detay fark etti.Felix'in yüzünde kalp şeklinde bir çil vardı ve çok güzeldi. Daha dikkatli bakabilmek için biraz daha yaklaştı Felix'e. Yüzüne çok yakın olan Hyunjin'i nefeslerinden fark etti Felix ve gözlerini açtı. Hyunjin'in bakışları bu sefer miniğin gözlerini buldu.
Öyle güzeldi ki karşısındaki çocuk. Saatlerce hiç sıkılmadan her bir ayrıntısını izleyebileceğini düşündü ve bunu yapmayı çok istedi.
Felix de karşısındaki yakışıklı ve çekici yüze sahip olan çocuğu inceledi uzun uzun. Gözünün altındaki minik ben sanki yaratılışındaki son noktaydı onun için. Ve ona çok yakışmıştı.
Yüzü sanki bir ressam tarafından aylarca belki de yıllarca özenle çizilmiş gibiydi.İkili halinden memnundu bu durum hoşlarına gitmişti. Ayrıca ikisininde bu anı bozmaya hiç niyeti yoktu. Fakat Felix'in minik burnuna gök yüzünden düşen yağmur damlaları bu anı bozmaya yetmişti.
İkili buna güldü ve Felix yavaşça kafasını kaldırıp gök yüzüne baktı.
Hyunjin de Felix'ten uzaklaştı ve elini uzatıp yağmurun ne sıklıkla yağdığında baktı."Yağmur başlıyor gitsek iyi olacak."
Ama Hyunjin'in aklına güzel bir fikir gelmişti ve çekinmeden Felix'e sundu.
"Felix?"
"Efendim?"
"Benimle dans etmek ister misin?"
"Dans mı?"
"Evet."
"Şuan mı? Bu havada?"
"Evet."
"Ama yağmur başlıyor ıslanıp hasta olmayalım."
"Çok yağmıyor ki. Sorun olmaz bence hm?"
Hyunjin ile tanışalı çok olmamıştı ve şuan yaptıkları, yakınlıkları biraz mantıksız geliyordu içten içe ama o an düşünmek istemedi sadece anı yaşamak ve akışına bırakmak istedi. Ve öylede yaptı, Hyunjin'in teklifini kabul etti.
"Tamam edelim bakalım."
Hyunjin onay alması ile hızla ayağı kalktı ve arabasına yöneldi ve radyodan uygun bir şarkı açtı, tekrar ve hala yerde oturan Felix'in yanına döndü. Ona elini uzattı ve ayağa kaldırdı.
Bulundukları alanın tam orta kısmına geçerek birbirlerine baktılar önce, Hyunjin gülümsedi ve ellerini Felix'in beline yerleştirdi nazikçe. Felix de ellerini Hyunjin'in omuzuna koydu ve yavaşça dans etmeye başladılar.
Onlar birbirlerini izliyordu, yıldızlar onları. İkisi de sıcacık hissediyordu. Esen rüzgara ve çiseleyen yağmura rağmen. Hafif tebessümler ile sadece birbirlerini izliyorlardı.
Bu an hiç bozulmasın istedi ikisi de içten içe. Yavaşça kafasını Hyunjin'in omzuna yatırdı Felix. Hyunjin de onu kabul ederek biraz daha sıkılaştırdı ince beldeki ellerini.
Yağmur sıklaşmaya başlamıştı yavaştan ama ikisi de o an umursamadı bunu. Sadece müziğin ritmi ile dans ettiler ve birbirlerine sarılmanın huzurunu yaşadılar.
Felix güvende hissettiği kolların arasından çıkmayı hiç istemedi.
Hyunjin Felix'in ince belini sarmayı bırakmayı hiç istemedi.
Hiç bıkmadan, sıkılmadan dans ettiler yağmurun altında. Birbirlerindeki huzuru hissettiler. Orada fark etmeden birbirlerinin asıl evi oldular. Hiç bitmesin sonsuza dek sürsün istediler.
Bu şekilde yakın olmaları mantıklı değildi. Birbirlerine bu kadar hızlı güvenmeleri de öyle. Ama ikiside güvenli yerlerini bulmuş gibi hissediyordu ve geriye kalan hiçbir şeyi düşünmek istemiyorlardı. Bu onlara bir süre sonra pişmanlık verse bile.
Felix nazikçe kafasını kaldırdı Hyunjin'in omzundan ve gözlerindeki parıltılar ile gülümsedi karşısındaki adama.
Hyunjin de kabul etti parıltıları ve gülümsedi en güzel şekilde karşısındaki melekten farksız gence.
Onlar birbirlerini izliyorlardı, yıldızlar onları..
Biraz hizli samimi olmus gibi olabilirler fakat ficte ikiside sevgiye ve guvene karsi ac bu yuzden ne yaptiklarini cokta umursamadan yaptilar bu yuzden garipsemeyin
Ayrica ben uzatmayi pek sevmem ne olacaksa olsun kafasindayim sorry:>
Fici Lixiejinnielove hanimin istegi uzerine tekrar yayimliyorum
Kactim ben baii<33
;
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Suicide / HyunLix
Hayran KurguHayattan umudunu yitirmiş, onunla olan görünmez bağını koparmak isteyen iki genç bir gün yaşamlarına son vermek için gittikleri uçurumda karşılaşır. Ve farkına varmadan birbirlerinin asıl hayatı olurlar.. (Angst değildir) ~ 22.08.2023 #3 hyunlix 24...