Selaammm
İlk bölüm geldi umarım beğenirsiniz
İyi okumalar
Bol bol yorum yapmayı unutmayın
Acı neydi?
Bir insanın canı nasıl yanardı. Canımızı yakan şeyler nelerdi? Kalp yarası mı en çok acır yoksa fiziksel yara mı?
Ne kalbi ne yarası ablacım canım acıyor diyorum sen kalp yarası diyorsun.
İçsesim gene zırvalamaya başladı.
Ayak baş parmağımı dolabın kenarına çarpmıştım ve canım çok acıyordu. İç sesim de hemen drama bağlamıştı. Yatağa oturup parmağımın haline baktım. Azıcık kızarmıştı ve acıyordu. Parmağımı boş verip aynanın karşısına geçtim üstüme son kez baktım beyaz bir tişört siyah pantolon ve üstüne son anda giymeye karar verdiğim lacivert hırka ile gayet güzel gözüküyordum. İş görüşmesi için hazır olduğuma emin olduktan sonra anahtarımı alıp evden çıktım.Gideceğim yere otobüs geçmeyeceğinden emin olduğum için taksi çağırdım.
Beş dakika sonra taksi evimin kapısına varmıştı adresi taksiciye verip oraya geç kalmamayı umdum.
Yirmi dakikalık bir araba yolculuğundan sonra bir sürü villanın olduğu bir sokağa girdik. Gayet büyük ve havuzlu bir villanın önünde durunca taksiciye parasını ödedikten sonra hemen villaya gidip zili çaldım.
Kapı açılınca karşımda saçlarını sıkıca bağlamış beyaz gömlek siyah mini etek giymiş bir kadın gördüm.
"Ben iş için gelmiştim"
"Tabii geleceğinizden haberimiz var" dedi evin hizmetçisi "buyrun Ceyda hanım sizi bekliyor"
Hemen içeri geçtim hizmeçti kadın beni salona götürürken ben evin büyüklüğü ile büyülenmek ile meşguldüm.
Salon kocaman ve sadeydi. krem renklerde döşenmiş ve ferah bir salondu. Tam bir Pinterest eviydi Köşedeki tekli koltuklardan birinde güler yüzlü bir kadın oturmuş dergi okuyordu. Sanırım evin hanımı buydu. Beni görünce ayağa kalkmasını açıkçası beklemiyordum.
"Hoşgeldin." Kadın elini uzattığında hemen elini sıktım.
"Hoşbuldum" sesim o kadar kısık çıkmıştı ki duyduğundan bile emin değilim. "Ben mucize"
"Biliyorum. Ben de Ceyda memnun oldum" Karşımda gülen suratı ile konuştukça benim de gülesim geliyordu. "Ben de memnun oldum Ceyda hanım"
"Otur lütfen" hemen diğer tekli koltuğa oturdum.
"Ne içersin"
"Su" dedim çekingen bir tavır ile.
"Çekinmene gerek yok seni daha işe almadım. Sen benim misafirimsin" dedi ses tonu bir melodi gibiydi.
" Teşekkür ederim." Bu gülen suratın karşısında rahatlamamak elde değil çok tatlı bir kadındı.
"İş deneyimin var mı" yanımızda duran hizmetçi bana su getirmeye giderken o konuşmaya devam etti "bu işin altından kalkabilecek misin"
"Evet daha önce 3 restoranda garsonluk yaptım 5 mağazada tezgahtarlık yaptım ve 4-5 tane de kafede çalıştım" duydukları ile kadın şaşırmışa benziyordu.
"Neden bu kadar iş değiştirdin" sorusuna nasıl cevap verebileceğimi düşündüm yaktığım kafeleri müşterilerin kafalarından aşağıya döktüğüm yemekleri ve müşterilerin giydiği elbiseler ile dalga geçirdiğimden bahsetseydim büyük ihtimalle beni işe almazlardı.
"Gereksiz sebeplerden kovuldum" dedim. Gereksiz ayrıntıya gerek olduğunu zannetmiyorum.
"Anladım canım" kadın gülümsemeye devam ederken ben bu gülüşünden rahatsız olmaya başlamıştım. "Biz seni zaten araştırmıştık zaten bu yüzden çağırdım" dedi kadın düşünceli bir sesle "yani yaktığın kafelerden haberim var"
"Öylemi keşke en başından söyleseydiniz. Buraya kadar gelmezdim" dedim çünkü işe alınacağımı düşünmüyordum.
"Merak etme bunları halledebiliriz" Demek ki sorun olmayacak
"İşe alındım mı?" Diye sordum sabırsızca.
"Ben biraz düşüneyim sonra seni ararım."
Düşünmek? Aramak? Ne diyor bu şirket görüşmesi mi bu ya öff.
"Tamam o zaman ben kalkayım" dedim "ama önce tuvalete gidebilir miyim?"
"Tabii üst katta Aylin seni götürsün" kadının sözleri ile hizmetçiye döndüm Aylin bu olsa gerek.
"Buyrun" dedi hizmetçi kadın.
" Teşekkür ederim" diyip merdivenlere doğru yürüdüm. Son merdivende hizmetçi Aylin kolumu tutup beni duvara yaklaştırdı.
"Ay ne yapıyorsun?" Beni duvara bildiğin yapıştırmıştı. Bana iyice yaklaştığında yapmak istediğini anladım ve gözlerimi kapatıp dudaklarımı büzdüm.
"Asıl sen ne yapıyorsun?" Diye sorduğunda. Cevabım gayet mantıklıydı.
"Ne bileyim beni böyle duvarla arana aldığında öpüşücez sandım" kız duydukları ile ufak çaplı bir şok yaşadı.
"Ne saçmalıyorsun. Bana bak hemen bu evi terket sakın burda işe başlama"
"Neden?" Diye sorduğumda "Çünkü bu insanlar görünürkleri gibi güler yüzlü değil" söylediklerinden korkmadım desem yalan olur.
"Anladın mı beni?" Dedi sinirle "bak söylediklerimi sakın unutma ve hemen git"
"Tamam abla giderim de beni burda biraz daha tutsan altıma yapıcağım gene temizlik sana kalacak" dediğimde kız benden uzaklarştı tuvalet solda dedi ve aşağıya indi. Hemen solda dediği tuvalete koştum ama solda 3 kapı vardı. Hangisi tuvalet onu da söyleseydi keşke.
Açtığım ilk kapının arkasında bir yatak odası vardı. Bu nasıl ev ya insan tuvaleti ilk kapının arkasına ekler.
Açtığım diğer kapının arkası da tuvalet çıkmayınca iyice sinirlenmiştim ve her geçen saniye daha da sıkışıyordum altıma sıçtım sıçacağım.
Son kapıyı da açacağım sırada fark ettiğim şey ile durdum. Burası sol değil sağ taraf tuvalet solda.
Hemen arkama döndüm sol tarafta 5 kapı vardı. Önümdeki kapıyı açtığımda gene tuvaleti bulamamıştım. Hemen bir sonraki kapıyı açtım açmam ile kapatmam bir olmuştu.
keşke bu kapıyı açmasaydım. Gördüklerim doğru mu diye kapıyı tekrar açtım ve içeridekiler ile göz göze geldik.
Bölüm sonu.
Nasıldı?
Bence çok hızlı geçtik ve başrol kızın hayatı hakkında pek bir şey öğrenemedik ama merak etmeyin ilerleyen bölümlerde daha iyi anlayacaksınız
Biraz kısa oldu ama gelecek bölüm eğer gelirse daha uzun olur jsngksngjs
Mucize hakkında ne düşünüyorsunuz?
Sizce kim ile karşılaştı?
Gelecek bölümde ne olsun istersiniz?
Hoşçakalın
-simiago
ŞİMDİ OKUDUĞUN
HIRSIZ
Teen FictionKafamda bir silah hissettiğimde durdum. Arkamı dönmeye çalıştım ama arkamda duran kişi izin vermedi. Nefes alışverişlerini duyabiliyordum koşmuş muydu yoksa korkuyor muydu. Burnuma dolan tanıdık koku kanımı dondurdu. "Benimle evlenmek zorundasın."...