^İlk Görüşme^

82 8 7
                                    

Gözlerimi açtığımda hayatımdan daha beyaz olan bir hastane odasındaydım. Hiçbir şey hatırlamıyorum. Ya da hatırlamak istemiyorum.Yatağımdan biraz doğrulduğumda gözünde beliren yaşları elinin tersi ile silen bir ece ile karşılaştım. Oysa ki benim bildiğim duygusuz insanlar üzülemezdi. Tıpkı ece gibi.Sarıya çalan gözlerinden tek bir kelime okuna biliyordu.YALAN. Beni sevdiğini sanırdım ne kadar da aptalmışım. Eğer beni sevseydi sevdiğim adamı içeri tıktırmak yerine yanımda olmasını sağlardı. Bazen insanlar taktıkları maskelerini o kadar iyi kullanıyorlar ki biz bile onları insan sanıyoruz.Evet o ufaklıkta burdaydı.Yüzünde bir parça pişmanlık vardı.
Bir parça mutsuzluk. Üzülmek, bu benim birkaç ay önce bıraktığım bir şey. Annem ve babam ile toprağa gömdüğüm şeylerden sadece biri üzülmek. Hayata başlamak kulağa hoş geliyor. Ama bunu bana söylediğinizde yalnızca gülerim. Çünkü, bu kanser hastalarının canını çok yakıyor. Bunu hastanede öğrenmedim zaten biliyordum.Ama hatırlamamak daha az canımı acıtıyordu.Daha az üzüyordu beni.İstemsizce birkaç yaş aktı gözlerimden. Ağlamak anlamsız ama bir o kadar da acımasız.Sabahları hastalığım pek canımı acıtmıyor, ama gece başımı yastığa koyduğum da, işte o zaman başlıyor bir parça korku. Ölmek korkutmuyor beni.Beni asıl korkutan Aşk. Tek bir kez mutlu olmak isterdim.Bu zalim hayata gözlerimi mutlulukla kapatmak isterdim.Derin düşüncelere dalmış giderken, doktor belirdi odada ve çıkmamız izin verdi.Evet bugün ilk görüşme vardı.İçim içime sığmasada bir parça sakinim.Geldim.Buradayım.Siyah duvardan geçerken içime işleyen duman kokusu beni istemsizce öksürmeme sebep oldu. Son odadan geçtiğimde" Rüzgar" diye söyledim gardiyanao ise bana sadece şu cevabı verdi;
- Başınız Sağolsun!...

ÖLMEK İLE YAŞAMAK ARASINDAKİ ÇİZGİHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin