𝙈𝙚𝙧𝙪𝙚𝙢 Hyunlix

11

Felix elinde ki çiçeği Hyunjin'in saçına takıp alnından öptü. Bugün aklındaki soruları soracaktı. Çünkü Hyunjin'in hakkında her şeyi bilmek istiyordu.

"Bugünkü bu ekstra sevgi modu ne için?"

Felix ellerini birbirine sürtüp Hyunjin'in karşısında ki kendi yatağına oturdu.

"Senin hakkında daha çok şey bilmek istiyorum."

"Merak ediyorsun?"

Felix dudaklarını ıslatıp başıyla onayladı. Hyunjin saçını geriye yatırıp gülümsedi.

"Sor o zaman."

"Sen." dedi Felix boğazını temizlerken. "Nerelisin?"

Hyunjin'in kaşları ilk çatılmış daha sonra alaylı bir şekilde havalanmıştı.

"İlk sorduğun soru bu mu yani?"

Felix gözlerini kaçırdı. Hyunjin'in neden böyle bir tepki verdiğini de anlayamamıştı. Hyunjin nefesini dışarıya verdi.

"Pekala. Sen neresini istersen oralıyım."

Bu sefer Felix kaşlarını çalarak Hyunjin'e baktı. Bu sırada da Hyunjin yatakta oturup bağdaş kurmuştu.

"Ne demek o? İlla ki belirli bir yurdun vardır."

"Hayır. Sen nereyi istersen, oralıyım. Yaşımın kaç olmasını istersen, o yaştayım."

Felix ofladı. Hyunjin'in kendisiyle dalga geçtiğini düşünüyordu. Ama Hyunjin'e baktığında bu düşündüğünün gerçek olmadığını anladı.

"Hyunjin dalga geçme lütfen. İstersen soru sormayı bırakayım?"

Hyunjin şirince gülümseyince Felix'in yüzünde kendiliğinden bir tebessüm beliriverdi.

"Bence, bir kez başladığın şeyi bitirmelisin. Üstelik şaka yapıyor gibi bir halim mi var?"

Hyunjin parmaklarını esnetip devam et dercesine başını salladı.

"Cidden seni anlayamadım."

"Bu konuyu açıklığa kavulturalım o zaman. Sözümü hiç kesmeden dinle o zaman."

Felix meraklı bir şekilde başıyla onayladı. Hyunjin'in neler diyeceğini merak ediyordu. Hyunjin boğazını temizledikten sonra konuşmaya başladı.

"Ben senin hayali ürününün Felix."

Felix iyice kaşlarını çattı.

"Beni sen oluşturdun."

Felix ayağa kalktı bu sefer. Hyunjin'in dediklerinden hiçbir şey anlamıyordu.

"Sen ne diyorsun Hyunjin?" sesi hâlâ nazikti. Hyunjin'i incitmek istemiyordu ama böyle şeyler söylemesi de tuhafına gidiyordu.

"Sözümü kesmemeni söylemiştim. Otur." Felix hiç itiraf etmeden oturdu ve kaşları çatık bir şekilde dinlemeye başladı. Hyunjin'in her bir kelimesinden sonra yüz ifadesi değişik bir hâl alıyordu. Vücudu duydukları karşısında titreyip tepki veriyordu. Üstelik elini kolunu nereye koyacağını bilemiyordu.

"Ben senin hayal ürününün Felix. Beni senden başkası göremez. Beni sen oluşturdun, kendi kafanda. Hiç düşünmedin mi bir gece aniden nasıl bu adam eve geldi diye? İşte senden bunu sormanı istiyordum. Ben önceden de vardım, orada da hayal ürünüydüm ama farklı bir isim ve kişilikle. Adım Daphne sen ise Meruem. Benim güzel Meruem'im." Hyunjin başını eğip gülümsedi.
"Rüyalarına girdim. Beni hatırladın. Yine eskisi gibi devam ettik. Yani eski hayalinde ki gibi. İçeceğini getirdim -ki bu da hayal ürünündü, hiç etrafta bardak gördün mü su içtiklerin hariç? Beni çizdin. Seviştik bile. Ama neden hiç düşünmedin ki benim bedenimde neden iz yokta Hyunjin'in vücudu izlerle dolu?"

Felix başını iki yana sallayıp hayır diye sayıklamaya başladı. Hyunjin ayağa kalkıp tam Felix'in önünde durdu. Felix bu sefer duymamak için kulaklarını kapatmıştı. Hyunjin önünde diz çöküp Felix'in ellerini tuttu, kulaklarından çekti. Şimdi gözgözeydiler.

"Şaka yapıyorsun! O zaman nasıl seni hissediyorum?!"

Hyunjin gülüp Felix'in bileklerini öptü.

"Eğer bir fındığı düşünürsen, onun tadını alırsın gibi bir şey bu benim güzel Meruem'im."

Felix ellerini çekmeye çalıştı ama çekemiyordu. Daha geçen gün altında güçsüzce inleyen çocuğa gücü yetmiyordu. Felix'in gözleri doldu. Ama gücü yetmediği için değil, Hyunjin'e inandığı içindi. İnanmak istemiyordu, ama zaten Felix bazı şeyleri önceden fark etmiş, ama takmamıştı.

"Ağlama benim güzel Meruem'im. Bu dünya da ne kadar kötü şey varsa, aklında o kadar güzel şeyler var. Benimleyken mutlu değil misin? Giderim."

Felix hızla başını iki yana salladı.

"Benimle kafa bulmuyorsun değil mi?"

Hyunjin gülümseyip başını iki yana salladı.

"Yani seni ben hariç kimse göremiyor?" dedi Felix gözyaşlarını silip gülümserken. Hyunjin başıyla onaylayınca Felix kıkırdadı.

"Sadece benimsin o zaman."

"Beni görebilseler bile sadece seninim benim güzel Meruem'im."

"Beni öper misin?" dedi Felix dudaklarını büzüp. Çok kolay alışmıştı Hyunjin'in kafasında ki uydurduğu bir karakter olmasına.

Hyunjin gülümsedi.

"Memnuniyetle."

Burada bitirsem mi diye düşünüyorum ve bitiriyorum gerisini hayal edin işte amk

Hikaye hakkında görüşlerinizi alayım

Ve

Bu hikayeyi
skzbp12 bot'uma ve _redlixxx Red lights'ıma adıyorum AŞXNÖSNZÖANSÖ

Neyse

Hadi eyw