7

242 30 16
                                    

"Benim güzel Meruem'im!"

Felix etrafına bakınıp uzun saçlıyı, yani Hyunjin'i aradı. Ortalıkta gözükmüyordu. O güzel ses tekrar bütün çevrede dağıldı. Karlı yollar Felix'in yürümesini zorlaştırıyordu. Yine de soğuk değildi. Soğuğu hissetmiyordu Felix.

"Meruem!"

"Nerdesin?!"

Bu sefer Felix bağırmıştı.

"Sağa dön ve dümdüz ilerle, beni bulacaksın."

Felix uzun saçlının dediği gibi yapıp sağa döndü ve dümdüz ilerledi. Şuanlık ağaçlardan başka bir şey görünmüyordu. Üstelik kar yürümesini zorlaştırıyordu. Biraz daha ilerledikten sonra bir kulübe gördü. Işığı yanıyor, bacası tütüyordu. Kulübeden uzun saçlı çıkıp Felix'e el salladı. Felix onu görünce kocaman gülümsemiş ve koşarak ona doğru ilerlemişti. Ama bir süre sonra beline gelen lar yüzünden hareket edememişti.

"Gelmiyor musun Meruem'im?"

Felix elleriyle karı yarmaya çalıştı ama bu sefer soğuğu hissediyordu.

"Kar yüzünden gelemiyorum!"

Bir Felix ses gelmeyince başını kaldırıp kulübeye baktı. Uzun saçlı orada değildi.

"Nereye gittin?"

"Hiçbir yere, hemen yanı başındayım."

Felix etrafına bakınıp onu aradı, ama etrafta hiçbir şey yoktu.

"Seni göremiyorum!"

"Sadece, uyan."

Uyan. Uyan. Uyan.

Bu kelime beyninde tekrarlanıyordu.

Felix gözlerini açıp derin nefes verdi. Oldukça kısa bir süre uyuduğunu düşünüyordu. Heykeli yapalı iki gün geçmişti ve Felix heykeli yaparken pek uyumadığı için sonunda yorgun düşmüştü. Gözlerini ovuşturup yatakta oturur pozisyona geldi. Kısa süre uyuduğunu geç, uzun saçlıyı da kısa süre görmüştü. Kendisine yetmeyecek kadar.

"Nasıl hissediyorsun?"

Felix kokarak yan tarafına baktı. Uzun saçlı tabureyi yatak başlığının yanına koymuş kendisine güler yüzle bakarak oturuyordu. Felix hayal mi görüyorum diyerek gözlerini tekrar ovuşturdu. Görüntü gitmemişti. Bu sefer rüya olduğunu düşündü. Sonuçta sadece kısa süre uzun saçlıyı görmüştü ve bu da o rüyanın devamı olabilirdi.

Ama hayır. Rüya olamayacak kadar gerçekçi hissediyordu. Hızlanan kalbi ve titreyen elleriyle uzun saçlının tam karşısına geçti. Elini yavaşça uzun saçlının yüzüne uzatırken, uzun saçlı dayanamayıp Felix'in elini kendi yüzüne koymuştu. Felix gözlerini kocaman açmış, ağzını 'o' şekline sokup uzun saçlının yanağını okşadı. Gerçekti.

Dolan gözleriyle gülümsedi.

"Ağlama, benim güzel Meruem'im."

Felix hızla oturan uzun saçlının boynuna sarılıp mutluluk gözyaşlarını serbest bıraktı. Uzun saçlı, yani Hyunjin, Felix'in sırtını okşuyordu destek olurcasına. Felix başta fark etmese de hava karanlıktı. Güneşin doğmasına daha çok olduğunu düşünüyordu.

Yavaşça sarıldığı bedenden ayrılıp omuzlarından tuttu. Bir süre yüzünü inceledi. Oda da ki gaz lambası odayı aydınlatıyordu. Sağ elini yüzüne çıkartıp yanağını okşadı. Hyunjin ona gülümseyerek bakıyordu. Gülümsediğinden dolayı çıkan elmacık kemiğini okşayıp hafiften gülümsedi. Felix baş parmağını dudak çevresinde gezdirip Hyunjin'in gözlerinin içine baktı. İkilinin gözleri parlıyordu.

Baş parmağını tam alt dudağına koyup hafiften okşadı ve biraz aşşağı doğru çekiştirdi. Bunları yaparken yüzünden gülümseme eksik olmuyordu.

Hyunjin'in ilk dişleri, daha sonra dili parmağına değince derince yutkundu. Sıcaktı.

Hyunjin gözlerini kapatarak Felix'in baş parmağını emdi. Felix'in kalbi heyecandan hızlı hızlı atıyordu. Felix parmağını ağzından çıkarınca Hyunjin bu sefer elini tutup işaret parmağı ile orta parmağını emmeye başladı. Felix'in yanakları kızardı.

"Durmalısın."

Hyunjin başını iki yana salladı. Parmaklarını hafiften ısırdıktan sonra ağzından çıkardı. Ayağa kalktı ve gözünün önüne gelen uzun saçını kulağının arkasına attı. Kalktığından dolayı Felix'ten daha uzun olmuştu. Arlarında birkaç santim fark vardı sadece. Hyunjin kollarını Felix'in boynuna sarıp alınlarını gözlerini kapatarak birleştirdi. Felix'in bir atak yapmayacağını fark edip, onun ellerini kendi beline yerleştirdi.

"Seni istiyorum Felix."

Hyunjin'in, Felix'e Meruem'im demek yerine ilk kez asıl adıyla seslenmesiydi.

"Ama-"

"Aması yok. Seni istiyorum benim güzel Felix'im."

Felix yutkunur başını kaldırdı ve dudaklarını o dolgun, sıcak ve yumuşak dudaklara bastırdı. Bu hissi gerçekte yaşayacağı aklının ucundan geçmemişti. Hyunjin başını eğerek dilini işin içine sokunca Felix ellerini Hyunjin'in boynuna çıkarıp ensesinde ki saçlarla oynadı.

Bu güzel saçlara hep dokunmak istemişti ve isteği şimdi gerçek oldu. Üstelik Hyunjin'in kokusu onu mest ediyordu.

Hyunjin, Felix'in dudağını ısırınca Felix inledi. Dudaklarından anladığı kadarıyla Hyunjin gülümsemişti.



Burada bırakıp zort ediyim mi sizi ŞANZLSNDÖSNS

Ama yok, sizi üzmemek için diğer bölüm full smut 👍👍👍🤙🤙🤙

Ha şunu da söyliyim ben bu fıcin bütün bölümlerini yazıp bitirdiğim gibi hepsini aynı anda yayınlıyorum

Ben tamamlanmammış bir şey okuyamadığım için -bekleyen olursa- beklemeyin diye öyle yapıyorum

Neyse

Hadi eyw

𝙈𝙚𝙧𝙪𝙚𝙢  HyunlixHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin