gitme-berat ayberk özdemir

11

Bir haftalık tatilimizi anca birkaç gün daha uzatıp Ankara'da kalabilmiştik.

Sabah erkenden kalkıp kahvaltımızı yaptıktan sonra ayrılıp Ceren ile hastaneye gitmiştik. Hemşire kanını alırken bir yandan da bana İrfan'a nasıl bir süpriz yapmak istediğini anlatıyordu. Soluksuz anlatışlarını bozan hemşirenin sesi oldu.

"Yaklaşık yarım saat içerisinde sonuçlarınız doktor hanımın ekranına düşecektir. Geçmiş olsun."

Sıcak bir gülümseme ile kafa sallayıp hastanenin kafeteryasına inmiştik.

"Ne kastın Cero. Alt tarafı hamileyim diyeceksin."

"Ne hamilesi? Kızım ben burada organizasyon diyorum sen alt tarafı diyorsun ya."

"Süslü püslü şeylere gerek yok ki. Size özel olsun yeter."

"O da doğru kız. Dur şimdi senin o aklında vardır bir şeyler kesin."

Önüme bırakılan çaydan bir yudum alıp boğazımı temizledim.

"Baş başa söylemek istersen ben Berat'ı alır dışarı çıkarım bugün. Ufak bir kutuya testi ve ultrason görüntüsünü koyup gösterirsin. Ama yok hep beraber olalım dersen de ufak bir yerde yemek yerken söylersin."

Heyecanla ellerini çırpıp çayına uzandı.

"Bence hep beraber olalım. Zaten yediğimiz içtiğimiz ayrı gitmiyor. Orada söylerim bu akşam. Olur mu?"

Kafamı sallayıp hesabı ödedim. Doktorun odasının katına çıkıp içeri girdik. Ceren heyecanla kadının kelimelerini beklerken ben gerginlikten bayılacaktım.

"Şimdi Cerencim test sonuçlarına baktım. Gebelik harici de testler yaptık sana. Vitamin eksikliğin var bunun için takviye yazacağım. Birde minik bir misafiriniz var artık. Tebrik ederim."

Derin bir nefes alıp gülümsedim.

"İstersen sen şöyle perdenin arkasına geçip karnını sıyır bir ultrason çekelim sana."

Perdenin arkasına geçip yatağa yattı. Doktor gelip ultrason çekmeye başladığında heyecandan buz gibi olan ellerini tuttum.

"Daha 4 haftalık kalp atışını duyamayacağiz gibi. Bir sonraki kontrolde net bir şekilde duyabiliriz."

Ceren sedyeden kalkıp üstünü düzeltirken ben doktorun masasına geçmiştim.

"Söyleyecek mi eşine?"

"Vallahi heyecandan bayılmazlarsa ikisi de söyleyecek bu akşam."

Doktor söylediğime gülüp ultrason görüntülerini verdi. Odadan çıkıp koridorda sevincimizi yaşarken telefonum çalmaya başladı.

"Berat arıyo. Çıkalım dışarı öyle açayım."

Kafasını sallayıp çıkışa yöneldik. Arama bittiği anda tekrar arayacağım sırada Berat aramıştı.

"İrem. Nerdesin yavrum ya? Arıyorum açmıyorsun."

"Aşkım çantamın dibine atmışım telefonu yetişemedim."

"He tamam. Napıyorsunuz?"

"Dolaştırıyo beni Ceren karısı napalım siz?"

"Tesislerden çıktık şimdi. İrfan tutturdu eve gidelim seni Pes'te ağlatayım diye. Eve geçiyoruz şimdi."

"Tamam canım. Bizde bir saate kadar geliriz herhalde."

"Dikkat et. Öptüm seni sevgilim."

"Bende öptüm."