4.Bölüm.Gölgenin karanlığı

756 3 0
                                    

   Hayatım da bazen ufak çaplı tesadüfler yaşardım. Yada anlık şoklar anlık şaşırmalar şuan olduğu gibi bugün beni düşmekten kurtaran ve arkadaş olup telefon numaramızı birbirimize veren poyraz yağız abinin kardeşi poyrazdı. Bunu düşünmüştüm. Bir ihtimal ama onun bu dünya ki son poyraz olmayacağını da düşünmüştüm. Başka poyraz da olabilirdi. Ben sadece bugünü düşünüyordum. Çünkü artık içimde bir korku vardı. Belki bu poyraz olmayabilirdi. Ama ben gerçekten de kendimi kötü hissediyordum. Belki sana karşı değil herkese karşı dikkatli olmalıyım poyraz bize gelmek de olan poyrazla gözlerimiz birleşti. Tabi arkadaş olup daha sonra abisinin sevgilinin kardeşi çıkmak her kıza nasip olmuyor. Sandalyesini çekip benim tam karşıma oturdu. Gözleri hala üzerimdeydi.

Kim şaşırmaz ki bu duruma " Bu ne tesadüf böyle seni yine ve yeniden görmek nilay sen yoksa hare ablanın-" dedi. Gülümseyerek ve diyecekti ki sözünü kesmiştim.

" Evet ben hare ablamın kardeşi nilay memnun oldum poyraz yine ve yeniden " dedim. Gülümseyerek ne diyorum böyle ve onun sözlerini tekrarlıyorum kendine gel istersen nilay yoksa ona karşı bir şey mi hissediyordum. Hayır o olmaz o yağız abinin kardeşi aslında poyraz her kızın aşık olacağı biriydi. Açık mavi gözleri karizmatik bir havası vardı ve yağız abiye benzeyen sadece gözleriydi.

" Siz tanışıyor musunuz nilay " dedi. Ablam şaşkın ve bir o kadar neşeli bakışıyla ikisinde gözleri ben ve poyrazın üzerindeydi.

" Biz sabah tanıştık aslında okulun bahçesinde arkadaş bile olduk onu-" diyecekti ki öksürerek sözünü kestim. Bana bakarak anlamıştı. Söylemesini istemiyordum ablamın bu şekilde tanıştığımızı istemiyordum. Yoksa her şeyi anlatmak zorunda kalacaktım telefon konuşmasında kırmızı kapşonlu çocuğa kadar kimseyi tehlikeye atamazdım. Daha ben bile tehlikenin ne olacağını bilmiyorken birden yalandan olan öksürüğüm şiddetlendi. Boğuluyordum sanki gerçekten de ölmekten daha zormuş meğer boğulmak nefesimi hissetmemeye başlamıştım. Ellerimi boğazıma götürdüm ablam ise panikleyerek yanıma geldi.

" Nilay iyi misin " dedi. Poyraz elindeki suyu bana uzatmıştı. Elindeki suyu alarak içmeye başladım su iyi gelmişti. " İyi misin şimdi nilay " dedi. Yağız abi

iyim şimdi ama o neydi öyle ölüyordum sandım boğulmak da ölmek değil miydi zaten ablam yerine geçmişti. " İyim sizi de korkuttum sanırım biraz " dedim. Gülümsemeye çalışarak biraz mı kesin onları da bir korku filmi izliyorlardı ana karakterin ölmesi gibi korkuttun bırak biraz mirası

" Korkuttun tabi ben bugün tanıştığım hem arkadaşımı hem de yakında aile olacağımız birini kaybetmek istemem nilaycım Neyse şimdi iyisin ya " dedi.

Gözlerinde öfke mi vardı onun birazda sevinç vardı. Yok daha neler tamam aileden biri olacaktık iki taraf da ama bana karşı bir şey hissetmiyordur umarım yoksa niye bu öfke sinir " Ne güzel arkadaş bile olmuşsunuz yakında aile olacağız ve birbirinizi bu şekilde sevmeniz ne hoş " dedi. Yağız abi evet aile olmak iki kişinin mutlu olması için iki tarafında çocuklarının geleceği adına aile olmak denir.

Buna da " Ama benimle daha tanışmadın poyraz ismimi biliyor olabilirsin ama beni daha yakından tanımıyorsundur. Ben hare hare ılgan memnun oldum " dedi. Birbirlerini ellerini sıkarken aynı zamanda gülümseyerek " Memnun oldum hare abla " dedi. Gülümseyerek elleri de birbirlerinden ayrılmıştı.

Gözlerim poyrazın üstünden ayrılmıyordu. Çok hoş bir havası vardı. İçten bir gülümsemesi neşesi ve beni önemsemesi bence beni önemsiyordu. Tabi önemseyecek yakında aile olacağız ondandır. Hayır bana aşık falan olmaz ya ne aşkı kızım benim aşık olacağım kişi kesinlikle böyle poyraz gibi tanışmayacaktım farklı bir yerde farklı insanlar çevremizdeyken tanışacaktım aşık olacağım adama kesinlikle sen aşık olacağım adam değilsin. Poyraz " Ne içersiniz " dedi.

TARAFSIZHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin