biz geldik. gösteriyle geldik. 7k takipçi şerefine geldik🥺🥳
umarım seversiniz hop öptüm 🔥😌
Jungkook:
Sahne arkasında gelen insanlara bakıp istemsizce gerilmeye başladığımı hissederken bunun önemli olmadığını, her şeyin iyi gideceğini kendime hatırlatıyordum.
Her şey iyi gidecekti, provalardan daha iyi bir iş çıkaracaktık, Sana ile prova yaptığımız ateş bükme numarasını başaracak ve en sonunda üzerimdeki yükü önemli ölçüde azaltacaktım.
Dünkü provada başarmıştık. Bugün de tekrar yapabilirdik!
İnsanların gözünün bende olması, yaptığım her hareketi takip etmeleri yeterince sıkmıştı. Eğitimimi başkalarının söylemleri değil de kendi isteğimle tamamlamak istiyordum.
Liderin bitmek bilmeyen istekleri, benimle yaptığı özel görüşmeleri de bu sayede azalırdı. Avatar olarak bana boyun eğdirmek istiyor gibi geliyordu bazen.
Şu zamana kadar yaptıkları için minnettardım ona. Onun sayesinde ailem beni terk ettikten sonra bile hayatta kalabilmiştim. Para sıkıntım olmamıştı, her şeyim karşılanmış, bana özel bir hesap bile açılmıştı. Tüm bunlar için minnettardım ancak artık o küçük çocuk değildim. Bunların bir karşılığını istediklerini anlayabiliyordum. Dünyadaki hiçbir iyilik karşılıksız değildi.
Bir çeşit köle gibi davranmamı, istedikleri her şeyi yapmamı istiyorlardı muhtemelen. Onlara karşı potansiyel bir tehdit oluşturacak güçlerim vardı. Bunun olmaması için beni en başından yanlarına çekmişlerdi. Bunun farkındaydım. Bu düzenin karşısında durmak, onu bozmak gibi bir isteğim de yoktu zaten.
Yeni düzen hiç olmadığı kadar iyi gidiyordu senelerdir. Avatar'lara olan ihtiyaç da azalmıştı bu sayede. Dünyanın dengesini bizim sağlamamıza çok da gerek kalmamıştı. Su ulusu başarmıştı diğer uluslarla barış içinde yaşayacak bir yolu bulmayı. İnsanlar huzur içinde yaşıyor, diğer uluslara burun kıvırmıyordu. Üstünlük savaşı bitmişti.
Sadece merkez şehirde değil dünyanın dört bir yanında da aynı durum geçerliydi. Benden önceki iki Avatar zaman zaman bazı dengeleri korumak için mücadele vermiş olsalar da ben hiç böyle bir durumla karşılaşmamıştım. Zamanla her şey daha da mükemmelleşmişti sanki.
Artık kaos uluslarda değil, insanların kendi içindeydi.
Tüm bu düzene rağmen yine de dünyadaydım işte. Kimileri benden korkuyor, kimileri de bana hayran oluyordu.
Hayran olanlar sayıca daha fazla olsa da etki bakımından korkanlar daha üstündü. En büyük korkuyla unutamayacağım bir anda, unutamayacağım kişiler tarafından ihanete uğramıştım çünkü. Dünyanın geri kalanı bana hayran olsalar da 'onlar' korktuktan sonra korku üstün geliyordu.
Önemli bir gösteri öncesi bunları düşünmemem gerekiyordu belki ama düşüncelerime hakim olamıyordum. En savunmasız anımda, heyecan ve adrenalinin yoğun olduğu zamanlarda beni yakalamaya meyillilerdi.
Aynı kandan geldiğim ailemin bana korku dolu gözlerle baktıkları o görüntüleri hiçbir zaman unutamayacaktım belki de.
Düşüncelerim yüzünden gerginliğimin azaldığını fark ettiğimde buna sevinemedim bile. Çünkü gerginliğim azalmış, yerine hayal kırıklığı ve üzüntüyle sıkışan kalbimi bırakmıştı. Bunu insanlardan saklamayı görev edinmiştim. Duygusal boşluklarımı kimseye göstermek istemezdim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Jk: The Last Lovebender
FanfictionDört ulus huzur ve barış içinde yaşasa da bu durum ateş bükücü Taehyung ile hava ulusundan Avatar Jungkook için geçerli değildi [etl au]