2. Bölüm: Randevu

503 46 22
                                    


Jungkook'dan

Dün duştan çıktıktan hemen sonra üzerimi giyinmiş, saçlarımı kurulamadan yatağın içine girerek uyumaya çalışmıştım. Ancak zihnim park jimin tarafından ele geçirildiği için bir türlü gözlerimi kapatamamış, kapatsam dahi gözümün önüne gelen gülümsemesi yüzünden tekrardan açmıştım.

Ben duygusuz birisi elbette değildim.
Duygularım vardı. Her insan gibi üzülüyor, seviniyor, ya da kırılıyordum.

Ancak daha önce asla hissetmediğim duygular vardı. Bu duygular bana öyle yabancıydı ki, onu düşündükçe midemde olan garip hisse bir türlü anlam veremiyordum.

Gece boyunca onu düşünüp uyumaya çalışırken güneş doğmuş, ay ise geri çekilmişti.

Odanın yavaş yavaş aydınlanması ile uykusuz bir gün geçirmek zorunda olduğunu anlamış ve kalkarak tekrar duşa girmiştim.

Kısa bir duşun ardından altıma siyah bir eşofman, üstüme de siyah kısa kollu giymiş, maske taktıktan sonra bel çantamı da alarak evden çıkmıştım.

Gece boyunca düşünüp ondan uzak kalamayacağımı anladığım da kliniğe gidip randevu almaya karar vermiştim.

Sonuçta ben psikolojisi bozuk bir hastaydım ve jimin ise psikolojimi düzeltebilicek bir doktordu.

Ondan uzak kalmam gerkese de ona karşı hem yakın hemde uzak olmayı seçmiştim.

İçimde ki his basit değildi bunun farkındaydım. Daha önce kimseye karşı böyle hissetmemiştim.

Hastaneye gidecek, Doktor park jimin'den randevu alacak, daha sonra da tedavi görecektim.

Evden çıkıp arabama bindiğimde doğruca ezbere bildiğim kliniğin yolunu tuttum.

Saat 8.46'ydı ve klinik açıktı.
Arabayı park ettikten sonra kliniğe girmiş, sekreterlik kısmına ilerlemiştim.

Herkesin korktuğu, acımasız mafya jeon jungkook şu an sekreterlikten randevu alıyordu.

Park jimin kesinlike beni değiştiriyordu.

"Merhaba?"

"Merhaba beyefendi. Size nasıl yardımcı olabilirim?"

"Ben park jimin'den randevu almak için buradayım."

"Anladım. O halde 1 hafta sonra perşembe gününe randevu oluşturuyorum."

"Daha erken bir tarihte yok mu acaba?"

Şu an düştüğüm durumu düşmanlarım görseydi yere yaratarak gülerlerdi sanırım.

Resmen sekretere yalvarıyordum ve bunun tek sebebi minik bir bedendi.

"Üzgünüm ancak en yakın tarih bir hafta sonra perşembe gününe.. bay park çok meşgul."

"Anladım.. pekâlâ bir hafta sonra perşembe günü olsun o halde."

"Tamamdır.. isminiz nedir?"

İsmim.. ismimi söylemem ne kadar doğru olurdu ki?

"Hasta bilgileri gizli tutuluyor mu?"

"Elbette, bay park bu konuya çok önem veriyor."

"Pekâlâ.. ismim jeon jungkook."

"Jeon jungkook?"

"Lütfen sadece randevu oluşturun."

"Ah, pardon.."

Sekreter ile geçirdiğim 10 dakika boyunca gözlerimi devirmemek için çok zor tutmuştum kendimi.

Psychiatrist, Jikook ✓Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin