13 Ekim Perşembe
Saat 10:20Jimin'den
Taehyung ve hoseok'un yanından geldiğimde içimde tarif edemeyeceğim duygular vardı.
Direkt olarak kliniğine geldiğimde jungkook'un aracını etrafta görememiştim.
Onu tekrardan görmeme 5 dakika vardı ama o gelmemişti ve gelemeyeceğine dair tek bir mesaj bile atmamıştı.
Başına birşey gelmiş olabilir miydi?
Elim sürekli olarak masamın üstünde duran telefona gidip gelirken gerginlikten alt dudağımı dişliyordum.
"Sadece 2 dakika daha bekleyeceğim jeon. Eğer hâlâ tek bir mesaj dahi yazmayıp beni ekersen o koca burnunu kıracağım."
Büyük camdan dışarıya bakarken arkamdan bir kıkırtı duymuştum.
Şaşkınlığa karışık sevinç ile arkamı dönerken jeon jungkook tüm ihtişamı ile arkamda duruyordu.Her zaman ki gibi siyah ağırlıklı giyinmişti. Bense onun yanında küçük bir çocuk gibi duruyordum.
"Şiddete eğilimli olduğunuzu bilmiyordum bay park." bana yan bir şekilde sırıtıp oda da ki uzun koltuğa uzanmıştı.
Bu rahat tavırları benim de gevşememe sebep olurken aynı şekilde sırıtmış, "Sadece bekletilmeyi sevmiyorum bay jeon." demiştim.
O ise kendim hakkında ona verdiğim bu bilgiye alayla karşılık vermek yerine ciddileşip, "Hımm, demek öyle.." demişti. Kendi kendine konuşuyormuş gibi gözükse de ona özel ayırdığım defteri elime alıp karşısında ki koltuğa oturmuş, "Hm hm" diyerek onaylamıştım onu.
Gözlerini yerden çekip bana baktığında, "Hadi ama! Yanıma gelirsin sanmıştım." demişti. Şu an hayalleri yıkılmış minik bir çocuk gibi davranan bu adamın bir mafya olduğuna inanmak oldukça güçtü.
"Şu an yerimden memnunum bayım. Eğer ilerleyen zamanlarda yerimden rahatsız olursam sizin yanınıza gelmeyi düşünebilirim."
Kaşları muzipçe havaya kalkarken, tekrardan sırıtmıştı bana. Şu an çok rahat gözüküyor olsam da içim karmakarışıktı. Anlam veremediğim birçok duyguyu aynı anda yaşarken onun gözlerinde gördüğüm sevgi ve şevkat acizce atan kalbime hiç yardımcı olmuyordu.
Birkaç dakika daha birbirimize bakarken jungkook bir anda ciddileşmişti. Gözleri hâlâ aynı baksa da ifadesi öncesine göre daha ciddileşmişti.
"Yanıma gelmelisin küçüğüm. Anlatacaklarım kolay şeyler değil ve senin yanımda olduğunu bilmeye ihtiyacım var."
Duyduklarım ile şaşırsam da tepkisiz kalmaya çalışmış, "Ama zaten buradayım bayım.." dediğimde acıyla gülümsemişti bana. Kısa sürede gülüşüne kapıldığım adamın bu gülüşü hiç mi hiç hoşuma gitmemişti.
"Atak geçirirken kimin 'yanımda' olup olmadığını anlamak zor oluyor küçüğüm." dediğinde titrek bir nefes verdim dışarıya. Atak geçirmesine sebep olacak kadar ağır mıydı yaşadıkları?.. ikinci kez düşünmeden elimde ki defteri bir kenara bırakıp yanına ilerlediğim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Psychiatrist, Jikook ✓
Fanfic[Mini fic] ° Zaman atlamaları vardır. ‼️ ° Jungkook: 29 yaşında. ° Jimi: 26 yaşında. Mafya Jeon Jungkook, bir psikiyatriste âşık olur. O günden sonra tedavi görmek isteyen bir hasta gibi düzenli olarak âşık olduğu adamın kliniğine gider ve her şe...