13 Ekim Perşembe
Saat 08:25Jimin'den
Jungkook'un dünkü konuşması üzerine gece boyu uzun uzun düşünmüş, ne yapmam gerektiği konusunda kafa yormuştum.
Beni gerçekten seviyor gibiydi.
Öte yandan bir mafyaya ne kadar güvene bilirdim?Kim olduğunu, nasıl biri olduğunu bile tam olarak bilmeden kendimi ona bırakmıştım. Beni en çok korkutan ise ellerinin ölü toprağından oluşmuş olmasıydı.. ölü toprağında çiçekler yeşertebilir miydim?..
Sürdüğüm arabayı sokağın başına park edip inerken aklıma yine o vardı.
Uzun süredir düşünüp durmaktan kafayı yediğim için bu konuyu en sonunda arkadaşlarıma söylemem gerektiğini düşünmüştüm.Minik adımlarla ortak evimize ilerlerken araçlardan onların çoktan geldiğini anlamıştım bile. Taehyung bir model, Hoseok da bir dansçıydı.
Evin önüne geldiğimde anahtarım ile kapıyı açıp içeriye girmiştim. Saat henüz çok erkendi ve sabahın bu saatlerine onları ilk kez ortak eve çağırmıştım. Birşeyler olduğunu anlayabilecek kadar iyi tanıyorlardı beni.
Kolidordan geçip salona ulaştığımda ikisininde koltuğa oturmuş gergin bir şekilde beni beklediğini görmüşüm.
Dudağımı dişleyerek tam karşılarına oturduğum da ortam da o kadar garip ve korkutucu bir atmosfer vardı ki bir an için konuyu değiştirip hiç açmamayı düşünmüştüm. Ancak sonrasında bunu onlara söylemediğim için olacaklar aklıma gelince bu düşüncemden anında vazgeçtim.
Her zaman gülerek ışık saçan hoesok hyung'um bile şu an oldukça ciddi duruyordu.
"Dökül bakalım jimin." taehyung'un sesi garip atmosferi dağıtırken nereden başlamam gerektiği konusunda kararsızdım.
"Şey.."
"Sorun nedir minnie?" hoseok hyung'um bana güven vermek istercesine yumuşak çıkarken derin bir nefes alıp herşeyi olduğu gibi anlatmaya karar vermiştim.
"Herşeyi olduğu gibi anlatacağım. Ama beni bölmeyin lütfen.."
İkisi de önce birbirlerine baktıktan sonra bana dönüp onaylamış, merakla beni dinlemeye başlamışlardı.
"Nasıl başlamam gerektiğini bilemiyorum.. yaklaşık 1 ay önce kliniğin etrafında siyah bir araba vardı. İlk başlarda hafta da bir iki gün geliyor, sonra da gidiyordu. Ancak şöyle birşey vardı ki araç benim kliniğine giriş ve çıkış saatlerimde geliyordu." tepkilerini ölçmek için kafamı kaldırıp baktığımda ikisininde birbirinden dalgın ve endişeli olduğunu görmüştüm. Çatık kaşları ise benim için hiç iyi değildi.
"1 Ayın sonlarına doğru.. sütlacın durumuna üzüldüğüm için kliniğin bahçesine çıkıp biraz nefes almak istemiştim. Çıkış saatime zaten az bir zaman vardı ama mesaiye kalacağım için eşyalarımı almamıştım.
Bahçeye çıktığım da o siyah araç yine oradaydı. Fark etmemiş gibi yaparak araca arkamı dönmüştüm ki kliniğin camlarından onun yansımasını gördüm.." ikisi de benden başka her yere bakarken yüzlerinde ki ifade yüzünden ne düşündüklerini anlamak oldukça zordu. İkisi de sakin iken herşeyi anlatmak çok daha kolay olacağından devam ettim.
"Jeon jungkook.. ünlü moda tasarımcısı. " biraz düşündükten sonra onlara jungkook'un bir mafya olduğunu söylememin ne kadar doğru olacağını düşünmüştüm.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Psychiatrist, Jikook ✓
Fanfic[Mini fic] ° Zaman atlamaları vardır. ‼️ ° Jungkook: 29 yaşında. ° Jimi: 26 yaşında. Mafya Jeon Jungkook, bir psikiyatriste âşık olur. O günden sonra tedavi görmek isteyen bir hasta gibi düzenli olarak âşık olduğu adamın kliniğine gider ve her şe...