Uçan süt | Minsung

ne demek haftaya gezi var

Tatlıcıya gidene kadar 4 kez durak kaçırıp birkaç kez kaybolmuştuk. Üstüne birde yanlış otobüslere binip şoförle kavga etmiştik 😄 Ama en sonunda Felix'in takıntılı olduğu Tatlıcıya bulup siparişleri vermiştik. Azimle sıçan duvarı deler kardeşim

Birkaç dakika sonra siparişler gelmişti. Seungmin konuşmayı başlattı "Seni dinliyoruz Jeongin?"

Jeongin'in yüzü anında asılınca konunun ne olduğunu az çok anlaşmıştık. "Baban mı laf etti? ÖLDÜRELİM Mİ?" Felix bana katılarak işkence önerisinde bulundu "ÖLDÜRÜP KANIYLA BANYO YAPALIM!", "SONRA CESEDİNİ SİKELİM!"

Seungmin şok olmuş bir ifadeyle bana baktı "Bu biraz illegal gözüküyor" Felix de aynı yüz ifadesini takınıp Seungmin'e baktı "Biraz mı?" Jeongin'in asık yüzü gitmişti. E yani çevreniz bizim gibi geri zekalılarla doluysa üzgün kalmak pek mümkün olmuyor.

Seungmin Jeongin'in sırtını pat patladı "Hazır hissettiğinde anlat bekleyebiliriz" Jeongin iç çekti  "Babamla kavga ettim tahmin ettiğiniz gibi. Babamı az çok tanıyorsunuz fazla takıntılı biri ve birileri babama sizden bahsetmiş. Sizinle tehdit etti beni"

"Nasıl tehdit etti?" Jeongin Seungmin'e döndü "Bizi okulda gören birileri konuştuğum konulara kadar her şeyi babama söylemiş. Başka okula gideceğimi söyledi."

Jeongin konuşmayı bırakıp bize baktı. Doğal olarak herkesin yüzü düşmüştü suçlu hissediyorduk. Jeongin anlamış olacak ki tekrar konuşmaya başladı

"Lütfen hiçbiriniz kendinizi suçlamayın benim tek arkadaşlarım sizlersiniz ve yanımda rahat olmanızı istiyorum. Ben de insanım sonuçta her zaman onun istediği gibi kusursuz biri olamıyorum."

"Yine ceza verdi değil mi?" Jeongin'in gözleri bile dolu değilken Seungmin ağlayacak gibi duruyordu. Dışarıdan bakan biri bunu abartı olarak görebilirdi belki ama Jeongin içinden ağlardı hep. Ne zaman böyle şeyler anlatsa sonraki gün hastalanırdı.

Seungmin ve Jeongin bizim aksimize çok daha yakındı. Aramızda asla gruplaşma olmazdı ama Seungmin Jeongin'i hep kardeşi gibi görürdü. Jeongin de onu abisi gibi görüp ilk ona koşardı.

Seungmin'in sorusu üzerine Jeongin duraklamıştı zoraki bir gülümsemeyle cevap vermeye çalıştı "Aynı cezalar işte", "Jeongin bıktım bu cezalardan", "Meral etme Hyung evi terk etti. Bir daha ceza alacağımı sanmıyorum"

Ne bu cezalar diyor olabilirsiniz  Jeongin'in babası fazlasıyla takıntılı biri. Jeongin söylediği şeyi dinlemediği için onu dövdüğünü bile hatırlıyorum. Sadece dövmekle kalmayıp onu biriyle zorla yatırmaya çalıştığı bile olmuştu. Jeongin hep böyle olaylardan sonra yaralarını ve duygularını gizlemeye çalışırdı ama bizim ilk dikkatimizi çeken şey morlukları olurdu.

Birçok kez polisi aramak istedik ama babası sıyrılır ve bizim yaptığımızı öğrenirse daha ağır cezalar verip Jeongin'in bizimle görüşmesine de izin vermeyeceği için susmak zorunda kaldık.

Felix sahte bir gülümsemeyle Jeongin'e baktı "Kurtuldun mu yani?", "Annemle yaşamayı düşünüyorum. Annemle konuşacağım Hyung" işte şuan kafamızın içinde War is over çalıyordu.

Seungmin yanında oturan çocuğa içten bir gülümsemeyle bakıp sarıldı. Sarılırken kendini tutamayıp ağlamaya başlamıştı. Seungmin ağlayınca Jeongin ikili ağlayınca da Felix ve ben ağlamaya başlamıştık. 2 kişinin zor oturacağı sandalyeye 4 kişiyi sığmayı başarıp ağlayarak sarılıyorduk.

Birkaç dakika sarılıp sakinleştikten sonra herkes eski yerine geçmişti. Jeongin burnunu çekti "Size bunları önceden anlatamadığım için özür dilerim sizin de bilmeye hakkınız vardı", "Ona anlatıp bizden neden sakladın diye sana kızacak değiliz Jeongin. Güvendiğim tek kişiler sizsiniz gerekirse benden her şeyi saklayın ama birbirinizin yanında olun yeter"