17 bölüm

472 26 13
                                    



Kadın, sandalyeye bağlı olduğu onca zamandan vücudunun uyuştuğunu hissetti.Elleri ve ayak bilekleri iplerin sıkılmasından ağrıyordu ve konuşamadan ya da çığlık atmadan sessizce acı çekiyordu.Yalnız ve çaresizdi, yapabilecek bir şey yoktu, sadece dua ediyordu,durmadan dua ediyordu,adam gelsin onu kurtarsın diye.Ama ne ses ne de bi hareket yoktu.Kadının güçleri azalırken umut da tükeniyordu.Galiba bu yolun sonuydu ya da o kadar karanlıktı ki kadın yolunun devamını göremiyordu.
Ve yine aynı ayak sesleri...

D:"Ender,Ender,Ender merhaba ben geldim.
Aaaaa ayıp merhaba de sende-güler-ah doğru sen konuşamıyorsun değil mi?"-kadına yaklaştı ve ağzındaki atkıyı çözdü.

E: "Ahh-inler,yüzünde tiksinti dolu bir bakışla-Sen gerçekten pis bi ruh hastasın."

D: kadına yaklaşır ve nefesi yüzüne verir-"Öyleyim ve sen kocanla birlikte benimle uğraştınız için hayatının hatasını yaptınız.Bak Ender nerdesin şu an"-etrafına gösteriyor.

E:"Çok pişman olacaksın,hem Kaya hem de polis her yerde seni arıyor şu an,biliyorsun dime?"

D:"İnan hiç umrumda değil,benim artık kaybedecek bir şey kalmadı, ama o kanıtları polise teslim ederek hayatımı ve inşa ettiğim her şeyi mahvettin,ve bunu cezasını çekeceksin. Neyin peşinde olduğunu gerçekten öğrenemeyeceğimi sandın, benden bu kadar çabuk kurtulacağını mi sandın?"

E:"Ne yapacaksın öldürecek misin beni"-sakin kalmaya çalışır

D:"Bingo,ama o çok sevdin kocana öldürdükten sonra hemde gözünün önünde"-kahkaha atar

E:"Hayır,hayır,hayır"-hareket etmeye çalışır

D: "Ölüm bizi ayırana kadar..." o meşhur sözü duydun mu, ama sen merak etme, siz hic ayrılmayacaksınız birlikte öleceksiniz çünkü.Gördün mu, göründüğüm kadar kötü değilim ben."

E:"Allah seni belanı versin,pislik."

D:"Şşşşş çok konuşma"-kadının ağzını yine atkıyı bağladı.

Adam giderken Ender hareket etmeye ve çığlık atmaya çalıştı...

Ender hissettiği korku ve üzüntüden ağlamaya başladı.Kendinden çok Kaya için endişeleniyordu.
İçinde bulundukları durumdan kendini suçlu hissetti. Doğan'la uğraştı için, Kaya'yı da bu konuya dahil etti için...düşünmeden söylediği sözler ciddi sonuçlara neden oldu ve şimdi iki gündür burdaydı eli kolu bağlı,kendi ve sevdiği adamın hayatı tehlikedeydi ve bu konuda hiçbir şey yapamıyordu...
Erken, diye düşündü,gitmek için çok erken...özellikle de şimdi,istediği ve ihtiyaç duyduğu her şeye sahipken.
Ender tekrar ailesinin yanına dönmek için dua ederken, Kaya kadının yoklundan çıldırmış.
Uykusuzluktan gözleri kıpkırmızı olan Kaya, salon odasında yürümeye başladı.

M:"Sakin olun Kaya bey elimizden geleni yapıyoruz."

K:"Daha fazlasını yap o zaman-adama doğru yürürken bağırır-karım iki gündür ortada değil, o adam onu ​​güpegündüz sokağın ortasında kaçırdı ve siz ondan hiçbir iz bulamadınız."

M:"Çalışıyoruz, sokaktaki tüm güvenlik kameralarını, Doğan Bey'in tüm evlerini ve mülklerini kontrol ettik, Ender Hanım'ı yakında bulacağımızdan eminiz."

K:"Ya bırak ya"-bağırır.

Ç: "Senin için zor olduğunu biliyorum ama sakin olmalısın, Ender'i bulmak için olabildiğince ayık olmalısın Kaya."

K:"Çağatay o adam çok tehlikeli anlayın artık ,Ender'e bir şey olursa hepinize yakarım"-polis ekibinden döner.

Elleri ve ayakları titreyen Kaya kanepeye oturdu ve başını ellerinin arasına aldı. Yine sözünü tutmamıştı 'her zamam yanına olucam' dedi kadına yanına değildi. Kadın tehlikedeydi ve adam yine onun yanında değildi, hiç bir zaman olmadı gibi...bu onu mahvetti, kalbini binlerce parçaya böldü...

Öte yandan sandalyeye bağlı Ender, Doğan'ın yemeğini getirdiğini gördü. Adam kadının ağzını çözdü ve onu beslemeye çalıştı. Ama Ender hareketsiz durdu.

D:"Ye"-cidi bi sesle.

Ender tek kelime etmeden başını sağa sola hareket ettirdi.

D:"Ye,açlıktan ölmeni istemiyorum, o zevki kendim için istiyorum"-güler.

E:"Artık hiçbir şey seni değiştirmeyecek, beni öldürürsen daha da suçlu olacaksın. Ama gitmeme izin verirsen sana söz veriyorum ki hiçbir şey söylemeyeceğim hatta kaçmana yardım edebilirim"-dolu gözlerle.

D:"Artık çok geç hem senin için hem benim için.Bitti Ender yulunun sonuna geldik"-yemeği masaya bırakır.

E:"Doğan nolur benim çocuklarım var onlarla hala doymadım"-ve onları bir daha asla göremeyeceğini düşündüğünde kalbi titredi.

D:"Ah benim de bir çocuğum bi ailem senin mahvettiğin bir hayatım vardı ve ben çok intikamcı bir insanım Ender,üzgünüm senin adına..."

E:"Kaya...ona bir şey yapma ne olur,o hiç bi suçun yok,ben yaptım her şey,onun haberin bile yok..."

D:"Ah Ender,Ender yine yalan yine sen ama bu sefer aşk adına yalan söyledin bu yüzden seni affediyorum,merak etme yakında Kaya da gelecek."

E:"Lütfen yapma ona bi şey yapma..."

Ender, Doğan'dan kurtarmak için her yolu denerken Kaya, yüzü elleri arasında kanepede tek başına oturup Ender için düşünmeye ve dua etmeye devam etti.

Ç:"Kaya,Kaya"-bağırdı adama doğru yürürken.

K:"Ne oldu ne var"-sordu korkudan titreyen bir sesle

Ç:"Galiba Enderin yerine bulduk."

Kaya tek kelime etmeden aceleyle dışarı çıktı ve hemen ardından Çağatay ve polis ekibi gitti.

Yüzyıllar gibi gelen dakikalarla umut yandı ve soldu, ruh bedeni yalnız bıraktı ve gitti, bir yerde merhamet aramak için...
Tik tak tik tak zaman bitiyordu,kimin zamanı acaba?

Kaya'nın eşinin olduğu yere vardığında hızla arabadan indi, kalbi göğsünden fırlayacak gibiydi, gözleri kaybetme korkusundan yaşlarla dolmuştu.
Titreyen bacaklarla yürüdü sadece biraz,bir silah sesi duyana kadar...
Yanlış duyduğunu umarak diğerlerine döndü ve korkmuş yüzler gördü.
Gerçekti...o silah sesi gerçekti...o ses adamın hayatına son verdi ve ağrı onun ayaklarının dibine oturdu.
Her şey gecekti...adam yine geç kaldı ama bu sefer kadın onu beklemedi...bir kumdan kale gibi kayboldu ve arkanda sadece kalıntılar bıraktı....














Sonraki bölüm final var :). Hatalar varsa özür dilerim.Fikirlerinizi yorumlarda belirtirseniz sevinirim.🙏💖

Kisses 💋

Kaybetmek korkusuHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin