Elleri, gitarın tellerinden yavaşça ayrıldı. Bütünleştiği çalgı aletinden yavaşça ayrılan Barış, yerdeki bakışlarını dikkatlice bana çıkardı.
" Sence nasıldım ?"
" bence olabileceğin en mükemmel hale geldin. Artık hazırsın Barış ."
Gülümsedi. Bir kaç saç tutamı ondan habersiz aşağıya sarkarken, aynı zamanda gözümde ne kadar harika durduğundan da habersizdi.
" bu kadar prova yeter. Kazanmam için bu zamana kadar yapmam gerekeni yaptım. Bundan sonra çalışmam sadece bizi strese sokar."
Başımı sallayarak, masanın kenarındaki iki kupayı alarak önümüze koydum. Sabahın ışınları pencereden sızarak yere vururken ortamı estetik bir hale büründürmüştü.
Sıcak suyu kahve tozunun üzerine döktüm. Ağzını açmasına izin vermeden bir kaşık şekerini kupasına ekleyip kaşığı içine koydum.
Tebessüm etti, aynı şekilde karşılık verirken yerime geri oturup sıcak kahvemden yudum almaya çalıştım.
" aylardır bunun için hazırlanıyoruz Kumru. Ne dersin ? Sence yapabilir miyim ?"
" yapabilirsin Barış. Sana inanmasam ve yapabileceğini görmesem dürüstçe söylerdim. "
" haklısın, kendime inanıyorum. Sadece, yine de insan istemsizce geriliyor "
Elimi , yavaşça ve tepkisinden korkarak kupadaki elinin üzerine götürdüm. Hafif büyüyen gözleri gözlerime değdiğinde gülümseyerek başımı eğdim. Utanmıştım.
" gerilmen normal ama buna daha fazla takılma. Ben başta olmak üzere, tüm arkadaşların sana güveniyor . "
Yanaklarımın kızardığına ve belli olduğuna eminim. Ama o bunu umursamadı. Elimi geri de ittirmedi. Kupasını kenara çekti. Ellerimiz birleşik şekilde masada durdu. Gülümsedi.
" teşekkür ederim Kumru, senin desteğin olmasa bu yolları aşamazdım ."
***
" Barış Öztuna !"
İsmi ekranlara çıkınca, arkadaşlarıyla birlikte ben de deli gibi çığlık atmaya başladım. Dikkatlice sandalyesine oturdu Barış. Gitarını ayarlarken, seyircilere kısa bir bakış attı. Ta bu uzaklıktan tüm duygularını okuyabildim. Bizi gözleri bulduğu an duraksadı.
Elimi kaldırıp tamam işareti yaparken, sesimi çıkarabildiğim kadar çıkarıp bağırdım.
" yapabilirsin, sana güveniyorum !" Güldüğünü görünce bende gülümseyerek elimi indirdim. İnsanlardaki coşkulu ses yavaşça söndü. Işıklar kapandı, bazı ışıkların da odak noktası Barış olduğunda, nefesimi tuttum.
Yanımda duran, Barış'ın en yakın arkadaşı Serkan da fazlasıyla heyecanlı ve gergindi. Ama arkadaşının yapabileceğine olan inancını sergilemeyi iyi bildiği için bu gerginliği Barış'a geçmemişti.
Ellerimi fark etmeden çenemin altında birleştirmiş, sessizce Barış'a odaklanmıştım. Barış bizi unuttu, sadece o an kendisine odaklandı. Ondan istediğimi yapıyordu.
Gitarını ayarladı. Ona gitar çalmayı öğretenin ben olması çok gurur vericiydi.
Jüriler kenarda duran adama işaret verdi. O da Barış'a ve arkada şarkının çalması için harekete geçecek olan çalışanlara. Böylece fısıltıların hakim olduğu orta büyüklükteki salonu müziğin giriş kısmı sarmış oldu.
Kendisinin söz yazarlığını ve bestesini yaptığı şarkısını zar zor yarışmaya kabul ettirmiştik. Bunun da verdiği bir stres olsa gerek, dudaklarından büyük nefesler verip duruyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Ferzane
Teen FictionGenç, geleceği parlak bir çocuk. Şarkıcılık yolunda ilerlemek için çocuğun kurduğu hayallerine yardım eden bir kız. Kumru, Barış ile birlikte bu yola baş koysa da, yolun yarısında aralarında bazı sorunlar çıkar. Hayatlarını ayırmaya karar veren iki...