Jongin derin bir nefes aldı ve önündeki kağıtlara baktı.
Gözlüğünü gözlerinden çıkararak masaya koydu ve devam etmeden önce yüzünü elleriyle kapattı. Baş ağrısının dinmesi için şakaklarını ovarken bir yandan Chanyeol'un laptopunda bir şeyler yaptığını duyabiliyordu.
Vizeleri yakınlaştığı için bugün Chanyeol Jongin'i evine, ders çalışmaya davet etmişti. Jongin ilk başta kararsız kalmıştı çünkü bu eve o geceden beri ayak basmamıştı. Ayrıca Kyungsoo'nun, onun varlığından rahatsız olup olmayacağını bilmiyordu fakat Chanyeol, Kyungsoo'nun evde olmayacağını, bu yüzden rahat bir şekilde ders çalışabileceklerini söylediğinde bu teklifi kabul etmişti.
Jongin ve Chanyeol bilgisayar mühendisliği okudukları için beraber olduklarında birbirleri için konuları kolaylaştırıyorlar ve anlamadıkları yerde birbirlerine yardımcı oluyorlardı. Bu her ikisi için de bir artıydı.
"Kahve yapmamı ister misin?" Chanyeol gözlerini laptopunun ekranından çekmeyerek konuştuğunda Jongin cevap olarak hımlamış ve birkaç saniye sonra Chanyeol'un ayağa kalktığını hissetmişti.
Birkaç saat önce buraya geldiğinde ortam kadar rahatsız edici ve gericiydi ki, Jongin Chanyeol'un gözlerinin içine bakamıyordu. Fakat zaman geçtikçe gergin hava kaybolmuş ve Jongin biraz daha rahatlamıştı.
Chanyeol elinde iki kupa kahveyle yanına döndüğünde kapı zilinin çalmasıyla Jongin gözlerini önündeki kağıtlardan Chanyeol'un yüzüne yükseltmişti.
Esmer oğlan kaşlarını çatarken kızıl saçlı oğlanın daha yeni oturduğu sandalyesinden kalkışını izlemişti.
Jongin, Chanyeol'un Kyungsoo'nun bu gece gelmeyeceğini ve arkadaşıyla takıldıktan sonra onda kalacağını söylediğini hatırlıyordu. Peki Kyungsoo gelmediyse, kim gelmiş olabilirdi?
Esmer oğlan kapının açılıp kapanma sesini duymuştu. Ve sadece birkaç saniye sonra tüm evi Kyungsoo'nun şeker gibi olan kıkırdamaları doldurmuştu.
"Hm? Özledin mi beni?" Jongin, Kyungsoo'nun erkek arkadaşıyla flörtleşmesini ve ona öpücükler vermesini rahat bir şekilde duyabiliyordu. Esmer oğlan yutkundu ve sırtını sandalyesine yapıştırırken sanki olduğu odaya doğru gelen ayak seslerini duymamış gibi başını tekrar kağıtlarına gömmüş ve ders çalışıyor gibi yapmaya başlamıştı.
Kısa bir zaman sonra Kyungsoo'nun sesini olduğu odanın içinde duymuştu. "Oh?" Jongin istemsiz bir şekilde kafasını kaldırdığında Kyungsoo'yla göz göze gelmişti. "Jongin'in geleceğini söylememiştin sevgilim." Kyungsoo, Chanyeol'a sırıttıktan sonra Jongin'e yaklaşmış ve oğlanın oldukça boş duran kucağına pat diye oturmuştu.
Jongin tam o anda Kyungsoo'dan gelen alkol kokusunu almıştı.
Güzel oğlan sarhoştu.
Kyungsoo'nun kolları boynuna dolanırken Jongin bir kere daha yutkundu. Kyungsoo'nun gözleri esmer oğlanın aşağı yukarı doğru hareket eden adem elmasını bulmuş, sonra ise gözlerini tekrar gözlerine çıkartmak yerine dudaklarına derin bir şekilde bakmıştı.
"Sen de özledin mi beni?" Kyungsoo dudaklarını büzerek konuştuğunda Jongin'in gözleri ikiliyi dikkatli bir şekilde izleyen Chanyeol'u bulmuştu.
"Kyungsoo, seni yatırayım mı bebeğim, hm?" Chanyeol o kadar yumuşak bir ses tonuyla konuşmuştu ki, Kyungsoo'nun dudakları daha da büzülmüştü. "Yorulmadın mı? Tüm gece içip dans etmişsin. Sen uyu, biz de vizelerimize çalışalım sevgilim." Kyungsoo başını iki yana sallamış ve Jongin'in kucağına iyice yerleşmişti.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
i wanna be yours
FanfictionChanyeol, sevgilisi Kyungsoo'ya uzun zamandır denemek istediği bir fetişinden bahseder. Kyungsoo bu fetişin Chanyeol'un en yakın arkadaşı tarafından beceriliyorken erkek arkadaşının onları izleyecek olmasını beklemiyordur. [chansoo/kaisoo]