Sabah telefonun sesine uyanmıştım. Bu gün okul vardı ve ben yine geç kalmıştım. Arayan Jisung hyung'du.
Muhtemelen hazır olup olmadığımı sorucaktı. Aramaya geri cevap vermedim. Şu an Hyung'ı çekecek durumda değildim. Hala kalbim sızlıyordu.Hayr bu ilk değilki ben ilk defa Hyunjin yüzünden kırılmamışdımki.
Hemen yatağımdan kalkıp banyoya doğru ileriledim. Eski günleri yeniden tekrarlamıcaktım. Kısa bir duşun ardından üzerimi giyinip Jisung hyung'a mesaj atdım. Bu sefer kendim gidecektim. Erken kalkmıştım. Yani okula yürüyerek gide bilirdim.
'Jeongin' Arkamdan duyduğum sesle irkildim. Taehyung bana yetişerek selam verdi. Karşılık olarak başımı salladım.
"Jeongin Hyunjin hala seni ziyaret etmedimi?"
Duraksadım. Gözlerim dolucak gibi oldu. Taehyung'a olumsuz anlamda kafa sallayarak cevap verdim.
"Tae zaten bunların hiç biri umrumda değil. Eskisi gibi Hyunjini unuta bilirim"
"Jeongin..." Tae endişeli bir şekilde elleriyle çenemi tutarak yüzümü kendine doğru çevirdi. Bir süre baktıktan sonra "Hyunjine yeni aşık olduğunu söylemiştin." Dedi.
Gözlerim doldu zaten ardından gözlerimden yaşlar süzülerek beni ele verdiler. Taehyung bana sarılıp çenesini başımın üzerine koyarak konuştu
"Her şeyi anlat bana küçük meleğim."
Anlatmamın bir faydası olmayacaktiki. Sadece başımı salladım. Bir süre öyle kaldıkdan sonra beni kendinden ayırarak yüzüme baktı ve gülümseyerek
"ama bu gün değil. Bu gün Hyunjin yok. Bu gün onu unutucağız ve eskisi gibi beraber daha fazla vakit geçirecegiz." Dedi.
Aslına bakarsak bu bana iyi gele bilirdi. Evet birsüre Hyunjinden ayrı kalmalıydım, onu görmemeliydim. Gülümseyerek başımı salladım. Oda aferim gibi bir şey mırıldanarak gülümseyip baş parmagıyla gözlerimi sildi. Ardından okula doğru yürümeye başladık.
***
Okuldan döndüğümüzde Taehyung bir süreligine onda kalmamı teklif etdi. Başda kabul etmek istemedim ama Taehyungun bu söylediginin teklif değilde ısrar olduğunu anlamak zor degildi. Bu yüzden kabul etmişdim. O benim için elinden gelen her şeyi yapıyordu. Sadece bu gün değil, çocukluktan beri hep beni düşünür ve benimle ilgilenirdi. Ona çok fazla borçluyum. Birkeresinde çocukken dizimi yaralamıştım. Yere düşdüğümü görer görmez anında koşarak yanıma gelmişti. Ağlayarak benimle ilgilenmeye başlamıştı. Ah aklıma geldikçe gülümsüyor ve Taehyunga borçlu olduğumu dahada iyi anlıyordum. Bu düşüncelerle ilerliyordum.
Sonunda varmıştık. Taehyung evin kapısını açıp içeri girmişti. Bende onun peşinden ilerilemiştim.
"Benim kiyafetlerimi giye bilirsin, odamdaki siyah dolaptalar. Sana yemek hazırlıyacağım. Benim yemeklerimi sevdigini biliyorum"diyerek gülmeye başladı. Bende ona eşlik edip gülmeye başladım ve yukarı çıkıp üzerimi degiştirdim. Taehyung yurt dışına çıkdıgı için onunla uzun süre görüşmemiştik. Artık dönmüştü ve okuluna eskisi gibi burada devam edicekti. Ayilesi ona yeni bir ev satın almışdı. O yüzden burayı bilmiyordum.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Violet / Hyunin
Fanfiction"Kırılayım, vurulayım, darbeler alayım, her yerim acısın, ben acı çekiyim Jeonginin yaşadıklarını bende yaşayayım Taehyung..." !! Angst !!