"Harry Potter."
"Profesör Snape."
Harry sırıtırken Profesör Snape yüzünü buruşturdu.
"Burada olmayı hakketmiyorsun."
"Hakkediyorum ki buradayım Profesör. Odamı öğrenebilir miyim?"
Snape ona nefretle bakarken Harry sırıtmaya devam ediyordu.
Artık ondan sırf gıcıklığına puan kıramazdı. Çünkü Snape asla kendi binasının puanını düşürmezdi.
"Draco Malfoyla oda arkadaşısın."
Draco bu akşam Potter yüzünden bir şok daha yaşamıştı.
"Ne? Ben her sene tek kalırım. Bir Malfoy-"
Profesör Snape onun omzunu sakinleştirmek amaçlı hafifçe sıkıp sakin bir ses tonuyla konuştu.
"Bu babanının isteği Draco. Emin ol bende bunu istemezdim. Bir süre idare et. Şimdi odalara."
Pansy mecbur onlara el sallayıp kızlar yatakhanesine giderken onlar kendi taraflarına gitmişlerdi.
Blaise Dracoya yaklaşıp koluna girdi. Onunda bir şey bilmediğini anlasada merak ediyordu.
"Babanın bir planı mı var acaba?"
Draco iç çekti. Oda bunu merak etsede her zamanki gibi babası ona bir şey anlatmamıştı.
"Onun her zaman bir planı olur Blaise. Biliyorsun."
Onları dinleyen Harry sırıtıyordu. Bugün sırıtmaktan yanakları ağrımıştı.
"Zeki adam ama ha. Planları asla boş değildir. Genelde her zaman bir bildiği olur.
Bu durum her ne kadar hoşumuza gitmesede ona güvenmeliyiz. İyi geceler."
Harry "İyi geceler!" Dedi.
Sohbete katılmak yerine Draco'nun mimiklerini izlesede iyi geceler dilemek istemişti en son.
Draco Blaise'e kafa selamı verip Harry'i odalarına çekiştirmişti.
Ciddi ciddi odasında iki yatak, büyük bir dolap vardı. Üstelik diğer yatakta onunki gibi lükstü.
"Her şeyi anlatmanın vakti geldi Potter. Neler dönüyor?"
Öfkeyle konuşurken onu duvara doğru ittirdi ve kollarını göğsünde birleştirdi.
"Böyle duvara sıkıştırmalar falan, çok fenasın Malfoy. Ama gay birine bunu yapmak tehlikeli."
Aniden kalçasına şaplak atınca Draco şok ile kalmıştı.
"Sen... Gay misin?! Ayrıca eline koluna hakim ol Potter!"
"Gay olmasam babanı ikna edemezdim."
Draco ağzı açık baksada kendini hemen toparladı.
"Sen ne ima ediyorsun?! İyice haddini aştın!"
"Şşş sakin ol. Yanlış anladın. Babanı sen konusunda ikna ettim."
"Dediklerinden hiçbir şey anlamıyorum."
Harry onu yatağa oturtup kendiside yanına oturdu ve gülümsedi.
"Slytherin'e geldim çünkü seninle olmak istiyorum Malfoy.
Seninle ileride savaşmakta istemiyorum. Aynı tarafta olalım istiyorum.
3 ayda bunu babana kanıtlamak için elimden geleni yaptım.
Emin ol bir Potter olduğum için hiç kolay olmadı ama sonunda başardım.
İçimdeki karanlık yanı bastırmayı bıraktım, seninle olabilmek için.
Eğer sen yanımda olacaksan dünyanın geri kalanı umrumda değil."
"Saçm-"
Harry dudaklarını onun yumuşak dudaklarına bastırdı. İkisininde kalbi deli gibi atıyordu.
"İleriye gitmeyeceğim çünkü öğrendim. Bir asilzade evlenene kadar öpüşmez bile.
Sana ve kurallarına saygım var ama o kadar sabrım var mı bilemiyorum."
"Potter, sen delirmişsin. Daha bir kaç ay önce benden nefret etmiyor muydun? Buda ne şimdi?"
Draco şaşkınlık ve heyecandan ne yapacağını şaşırırken Harry onun ellerini tuttu.
"Gözlerimi açtım diyebiliriz."
"Babamın bu durumdan haberi var ve seni öldürmedi mi yani?"
"Öldürmedi. Artık öldüremezde. Çünkü..."
Kolunu gösterdiğinde Draco ölüm yiyen sembolünü gördü.
"Naptın sen? Bu ne demek biliyor musun?"
"Seninle savaşmak yerine sevişebilirim demek."
Alnından öpüp sarıldığında Draco şaşkınlıkla kalmıştı sadece.
[End of Chapter]
Yazar Notu;
[468 Kelime]
ŞİMDİ OKUDUĞUN
True Or Wrong? [DRARRY]
FanfictionHarry sırf Draco ile olabilmek için yeni yılda Slytherin'e geçmek ister. Bu konuda oldukça kararlıyken en yakınlarını bile karşısına alır. [DRARRY]