True Or Wrong? [DRARRY]

[Chapter: 13]

"Derslerden dolayı hiç konuşamadık. Artık cevaplayın. Dumbledore sana ne ceza verdi?"

Harry sırıttı merakla ona bakan kıza.

"Lucius babam sayesinde ceza almadım. Gelip Dumbledore ile konuşmuş.

Ceza yok. Sadece özür dilemem lazımmış o kadar. Bu hoşuma gitmedi.

Ama Lucius babam dilememi söyledi. Asilzadeler öyle yaparlarmış.

Bende onu dinleyeceğim tabiki. Altıüstü iki kelime. Sonra cezasız bir hayat."

Blaise kaşlarını havaya kaldırdı.

"Lucius baba mı? Sen Bay Malfoy'a ne zamandır baba diyorsun?"

"Mmm bu yazın sonlarına doğru ona öyle hitap edebileceğimi söyledi. Bu onu mutlu edermiş.

Hem müstakbel eşimin babası benimde babam sayılır. Öyle değil mi?"

Draco'nun omzuna kolunu attığında Draco göz devirdi. Pansy gözlerini büyüttü.

"Müstakbel eşin mi?"

"Evet. Her şeyi Dracoyla birlikte olabilmek için yaptım. Tüm yaz çok çalıştım.

Lucius babamın gözüne girmek kolay değildi. Annemi ve babamı pek sevmiyor malum.

Ama benim o insanlarla bir alakam olmadığını kanıtladım sonunda.

Oda Dracoyla birlikte olmam için bana izin verdi. Geriye tek kalan şey Dracoyu ikna etmek.

Ettiğimide düşünüyorum. Sonuçta kuralları çiğneyip öpüştük.

Artık benimle evlenmek zorunda. Bu namus meselesi hâline geldi Malfoy.

Merak etme seni öpüp asla ortada bırakmam. Tabiki evleneceğiz."

Dracoya iyice yapışırken sarışın çocuk onu ittirmeyi denedi fakat başarısız olmuştu.

"Sana boşu boşuna aptal demiyorum işte. Öpüşmedik, sen beni öptün.

Arada çok fark var. Ayrıca saçmalamayı kes. Namus meselesi falan değil.

Seni duyanda başka bir şey yaptık sanar. Zaten insanların gözü üzerimizde sözlerine dikkat et."

"Draco seni babandan aldım bile. Nişanlı sayılırız. Nazlanma bebeğim.

Yüzüklerimizide taktığımız an herkes çenesini kapatır. Boşver onları.

Ve illa namus meselesi olması için başka bir şey yapmamız gerekiyorsa yapabiliriz."

"Çüş! Hoşt! Yavaş! O kadarda değil. Arkadaşımızı sana yedirmeyiz.

Ama bir şey sormalıyım. Bay Malfoy cidden nişanlanmanızı söyledi mi sana?"

"Evet. Hatta Dracoya fikrini sormaya gerek olmadığını söyledi.

Benden daha iyi bir damat bulamazmış. Merlin aşkına gözüne cidden girdim!

Ama tabi ben Draco'nun rızasının olmasını istediğimi söyledim.

Sarışınımı zorlamak istemiyorum. Çünkü onun sevgisini, aşkını istiyorum."

Elini kavrayıp üstüne öpücükler kondururken Draco hafifçe gülümsedi.

Blaise "Bu kolay olacakmış gibime geliyor." Dedi.

"Hey! Oturabilir miyim çocuklar?"

Theodore yanlarına gidip samimiyetle gülümsemişti.

"Theo, özlettin kendini. Oturabilirsin tabiki."

Draco'nun yanına oturup ona döndü.

"Asıl kendini özleten sensin! Her yaz buluşurduk ama bu yaz sadece 1 kere görüştük.

Ondada sizin eve yemeğe davetli olduğumuz içindi zaten.

Okulda görüşeceğiz diye seviniyordum fakat tek gördüğün kişi Potter gibi."

Harry bu çocuktan hoşlanmamıştı. Dracoya yakın olması hoşuna gitmemişti.

"Olması gerektiği gibi. Haberin yok sanırım ama çok yakında nişanlanıyoruz.

Bu yüzden gördüğü tek kişinin ben olmam normal anlayacağın.

Aslında Draco nezaketen oturmanı söylemişti. Gidersen daha iyi olur.

Bazı planlar yapıyordukta. Senin dahil olmadığın planlar."

"Ne? Draco doğru mu bu?"

Draco iç çekti. Ona gülümseyen Harry'e baktıktan sonra Theodore'a döndü.

"Doğru Theo. Ama zaman tam olarak belli değil. Sana haber vereceğim mutlaka."

"Cidden seviyor musun onu? Sen onun gibi biriyle olamazsın."

"Bugünlerde insanların canı dayak çekiyor herhalde.

Bir Slytherin'e hele hele Draco'nun arkadaşına zarar vermek istemem.

O yüzden seni nazikçe uyarıyorum. Rica ediyorum uğraşma benimle."

Birbirlerine öfkeyle bakarlarken Draco boğazını temizledi.

"Aslında o benim için ideal kişi. Onu tanısan bunu anlarsın ve onu seversin.

Bir şans vermelisin. Daha sık takılalım mesela. Anlaşmanızı isterim. Onu cidden seviyorum."

Harry'i yanağından öpüp gülümsediğinde Harryde gülümsemişti.

Theodore bir şey demeden kalkıp gitti yanlarından.

"Bugünde birilerini kudurttuk!"

Harry gülerken Draco ona acıtmayacak şekilde dirsek attı.

[End of Chapter]

Yazar Notu;

Asalet desen var.

[544 Kelime]